28 yıldır sönmeyen yangın: Madımak Katliamı

28 yıldır sönmeyen yangın: Madımak Katliamı

2 Temmuz 1993’te Sivas, Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu yaşamını yitirenler 35 Ozan için Cumhuriyet Meydanı’nda anma programı yapıldı.

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri'ne gelenlerin ozanların  konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu yaşamını yitirenler 35 Ozan için Cumhuriyet Meydanı’nda anma programı düzenlendi.

Bandırma Alevi Kültür Derneği öncülüğünde Bandırma demokrasi platformunun desteğiyle düzenlenen anma etkinliğinde Belediye Başkan Yardımcısı Metin Ok, siyasi parti temsilcileri, dernekler, sendikalar ve vatandaşlar yer aldı.

Sivas’ta yakılarak katletilen tüm sanatçı ve aydınlarımızı saygı ve rahmetle anıldı.

              SİVAS’IN IŞIĞI SÖNMEYECEK!

Ülkemizin en acı günlerinden biri olan 2 Temmuz 1993’te yaşanan katliamın izlerini her geçen gün hatırlıyor ve her geçen gün acısını yaşıyoruz.

Ülkemizin karanlığa teslim olmaması için 28 yıl önce olduğu gibi bugün de ışık saçmaya, aydınlığı getirmeye, eşit yurttaş olmaya duyduğumuz inançla yolumuza devam ediyoruz.

Sivas’ın acısı hala taze, hala kanıyor içimiz.

 "Sivas ellerinde sazım çalınır." diye başlıyordu Aşık Veysel.  Ama o saz, işte o saz çalmaz oldu o gün. Yani 2 Temmuz 1993 günü.  O sazı çalanlar ve de o sözü söyleyenler susturuldu o gün. Hem de yanarak, yakılarak. 

Ve o gün için, "Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz/ Güllerim yandı yüreğim dayanmaz" diyordu Edip Akbayram.

Onlar bu ülkenin yüz akıydılar. Göz göre göre yakıldılar. Gencecik insanlardı, hayatının baharında,daha görecek günleri vardı. Bizim insanlarımız, yine bizim insanlarımız tarafından öldürüldüler ve biz bir şey yapamadık.  Peki, ne olmuştu Sivas'ta?  Neden "yüreğim dayanmaz" diyordu Edip Akbayram?

1-4 Temmuz 1993'te, Pir Sultan Abdal Etkinliklerinin dördüncüsü düzenlenecekti.  Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında birçok yazar, sanatçı ve düşünür dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin tarafından şehre davet edildi. İçlerinde Aziz Nesin, Metin Altıok, Asım Bezirci, Hasret Gültekin gibi tanınan isimlerinde bulunduğu davetli listesi şehirdeki radikal İslamcı kesimin eleştirisine neden oldu ve hedef gösterilmeye başlandılar.Vali'nin de katıldığı toplantıda uzun bir konuşma yapan Aziz Nesin, yerel gazeteler tarafından hedef haline getirildi.  Öğle namazının ardından toplanan bir grup gittikçe kalabalıklaşarak önce valilik ve kültür merkezi önünde gösteri yaptı sonra sanatçı ve misafirlerin kaldığı madımak otelini askerlerin ve polislerin gözü önünde yaktı. Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.  Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. 

Peki neydi Sivas olaylarının amacı? Yapılan katliamla amaçlanan neydi?  Elbette Alevi-Sünni gerginliğini diri tutmak!.  Toplumu, emek eksenli ,sınıfsal ve demokratik mücadeleden uzak tutmak.  İktidarlar üzerinde daha kolay baskı kurabilmek, küresel sermayenin egemenliğini kolaylaştırmak isteyenler bir kere daha yobaz kitleleri kullanarak toplumsal çatışmanın fitilini ateşlemek istemişti..  Çünkü tüm bu toplumsal olaylarda egemenler zarar görmez. Çünkü bu olaylarda ne Alevi'nin ne Sünni'nin bir kazancı yoktur.   Ve ne yazık ki, bir derin irade Alevi'ye karşı önyargıyı tıpkı Maras ta tıpkı Çorum da Gazi de olduğu gibi harekete geçirmiş ve dinci faşizm  provoke edilerek göz göre göre katliamlar yapılmıştır..  Ve Sivas, tarihinin en büyük felaketini yaşamıştır.  Öyle ki Sivas'la da yetinilmemiştir.  Yani Sivas halkını provoke eden "derin irade" 3 gün sonra, Sivas'ın intikamı gibi bir görüntü vererek Erzincan'ın Başbağlarköyünde  bir katliam daha  düzenlemiştir. 

Derin devlet dedikleri aslında ülkeyi yönetenlerin mafya-çete-siyaset üçgenin de işlenen cinayetler ve karanlığın ülkeye çökmesinin önünü açan uygulamalardan başka bir şey değildir. Ülkemizin bu karanlıktan çıkması için geçmişle yüzleşilmesi ve bu katliamların azmettiricilerinden ve katillerden hesap sorulması gerekmektedir. Başka çıkış yolu yoktur.

Ülkemizin düzeni her yurttaşını kapsayan eşit yurttaşlık ilkeleriyle yeniden kurulmalı ve eşitsizliklerin, adaletsizliklerin artık ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Bizler bu ülkenin aydınlığa çıkması için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz ve mutlaka kazanacağız.

Spartaküsten Şeyh Bedrettine, Nesimiye, Pir Sultan Abdaldan Nesimi Çimene, Aşık Veyselden Hasret Gültekine,MuhlisAkarsuya,..bu topraklarda barışın,sevginin,özgürlüğün sesi/sözü olan ozanlar bizim..bu topraklarda aydınlanma felsefesinin yazarı,çizeri,eylemcisi bizim…Bozuk düzende sağlam çark olmaz diyen ozanın takıpçısi Denizler Yusuflar Mahırler İbolar  Mazlumlar bizim.. Berkınler Ali İsmailler  Ceylanlar Uğur Kaymazlar bizim..Dersımdeki acı bizim Roboskıdekihawarbizim,AnkaradakiSuructaki çığlıklar bizim… Acıyı bal eyledik diyen düşünce biziz!

Bu inanç ve kararlılıkla bir kez daha Sivas’ta yitirdiğimiz 33 canımızın anısına Sivas’ta, İstanbul’da ve Türkiye’nin her yerinde alanlardayız..

Yaşasın halkların kardeşliği!

 Yaşasın inançların eşitliği!

Bandırma Demokrasi Platformu Yürütme Kurulu

Erdal Doğru – Eğitim Sen Baştemsilcisi



  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 14.7 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı