ALLAH!

ALLAH!

Allah! O’ndan Başka İlah Yoktur; Her Zaman Diridir, Bütün Varlıkların Kendi Kendine Yeterli Olmasının Yegâne Kaynağıdır.

Allah İnancı..

                “Onlar ki, inanmışlar ve Allah’ı anmakla kalpleri huzur ve doyum bulmuştur; çünkü bilin ki, kalpler gerçekten de ancak Allah’ı anarak huzura erişir. (13. Ra’d Sûresi, Âyet/28)

                Tek Allah..

                “De ki. “O, Tek Allah’tır: Allah, öncesiz ve sonrasız, bütün evrenin asıl sebebi.

O doğurmamıştır, doğurulmamıştır; ve hiçbir şey O’na denk tutulamaz.” (112 İhlâs Sûresi, Âyet/1-4)

                “Ey imana ermiş olan kullarım! Benim arzım alabildiğine geniştir; O halde Bana, yalnız Bana kulluk edin! Her canlı ölümü tadacaktır, (ve) sonunda hepsi dönüp Bize gelecektir.” (29. Ankebût Sûresi, Âyet:/56-57)

“Nice canlı var ki hiçbir geçim endişesi taşımaz, (ama) sizinki(ni sağladığı) gibi onların rızkını da Allah sağlar; çünkü yalnız O’dur her şeyi bilen, her şeyi duyan.” (29. Ankebût Sûresi, Âyet/60)

“(Gerçek şudur: Dilediğini yaratan ve (insanlar için) en iyi olanı seçen senin Rabbindir. Sınırsız kudret ve yüceliğiyle Allah onların tanrısal nitelikler yakıştırarak ortak koştukları her şeyin, herkesin mutlak olarak üstündedir! Ve yine senin Rabbindir, onların içlerinde gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da künhüyle (Bir şeyin aslı, temeli.) bilen!

                Çünkü O, kendisinden başka tanrı olmayan Allah’tır. (Hayatın) başında da ve sonunda da tüm gerçek övgüler yalnızca O’na yaraşır; nihâi hüküm O’dur;  çünkü O’na döndürüleceksiniz.” (28. Kasas Sûresi, Âyet/ 68-70)

                “Allah! O’ndan başka ilah yoktur; her zaman diridir, bütün varlıkların kendi kendine yeterli yegâne kaynağıdır. Ne uyuklama tutar O’nu, ne de uyku. Yeryüzünde ve göklerde ne varsa O’nundur. O’nun izni olmaksızın nezdinde şefaat edebilecek olan kimdir? O, insanların gözlerinin önünde olanı da, onlardan gizli tutulanı da bilir; oysa O dilemedikçe insanlar, O’nun ilminden hiçbir şey edinemez, hiçbir şey kavrayamazlar.

                O’nun sonsuz kudreti ve egemenliği gökleri ve yeri kaplar ve onların korunup desteklenmesi O’na ağır gelmez. Gerçekten yüce ve büyük olan yalnızca O’dur.” (2. Bakara Sûresi, Âyet/255)

                Yaratıcı Allah..

                “Kuşkusuz Allah, tohumu ve meyve çekirdeğini çatlatarak ölüden diriyi meydana getirendir ve diriden de ölüyü çıkaran. İşte budur Allah! Akıllarınız hâlâ nasıl tersyüz oluyor!

                Tan yerini ağartan(dır, O); geceyi sûkûnet(in kaynağı) yapan ve güneş ile ayı tespit edilen yörüngelerinde hareket ettiren (O’dur): Bu(nların tümü) her şeyi bilen sonsuz kudret sahibinin iradesi ile tayin edilmiştir.

                Karanın ve denizin zifiri karanlığında onlara bakıp yolumuzu bulabilesiniz diye yıldızları sizin için var eden O’dur: Gerçek şu ki, Biz bu mesajları kavrama yeteneği olan insanlara açık ve anlaşılır kılıyoruz!

                Bir canlıdan sizi(n hepinizi) var eden O’dur. Ve, O (sizin her biriniz için yeryüzünde) bir vade ve ölümden sonra) bir dinlenme yeri (tayin etmiştir): Biz bu mesajları hakikati kavrayabilecek insanlar için açık ve anlaşılır kılmaktayız!

                O, gökten suları yağdırandır; işte Biz bu yolla her türlü canlı bitkiyi yetiştirdik ve bundan çimenleri yeşerttik. Yine bundan birbirine yapışık büyüyen tahıl tanelerini yetiştiririz; ve hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar; asma bahçeleri ve zeytin ağacı ve nar: (Hepsi) birbirine çok benzeyen ve (hepsi) birbirinden çok farklı! Mahsul verdiği ve olgunlaştığı zaman onların meyvesine bakın! Şüphesiz bütün bunlarda inanacak insanlar için birçok mesajlar vardır!

                Ama bazıları bütün görünmez varlık türlerine Allah’ın yanında (O’na denk) bir yer yakıştırmaya başladılar, halbuki onları(n tümünü) yaratan O’dur; ve cehaletleri yüzünden O’na oğullar ve kızlar isnad ettiler! O, sonsuz ihtişam sahibidir ve insanların her türlü tasavvur ve tehayyülünû aşan bir yüceliğe sahiptir.

                Göklerin ve yerin Yaratıcısı(dır)! O’nun hiçbir zaman bir eşi olmadığı halde nasıl olur da çocuk sahibi olabilir ki, her şeyi yaratan O iken ve yalnız O her şeyi bilirken?

                İşte Rabbiniz Allah budur: O’ndan başka ilah yoktur. O her şeyin yaratıcısı(dır): Öyleyse yalnız O’na kulluk edin, zira O’dur her şeyi görüp gözeten. Hiçbir beşerî görüş ve tasavvur O’nu kuşatamaz, hâlbuki O her türlû beşerî görüş ve tasavvuru çevreleyip kuşatır: Zira yalnız O’dur (hikmetine) tam nüfûz edilemez olan her şeyden haberdar bulunan.

                Şimdi Rabbinizden size (bu ilahî kelâm yoluyla) anlama ve kavrama araçları verilmiştir.

O halde, kim görmek isterse kendi lehine, ve kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhine davranmış olur. Ve (kalbi katılaşmış olanlara de ki): “Ben sizin bekçiniz değilim!” (6. En’âm Sûresi, Âyet/95-104)

                “Peki kimdir, gökleri ve yeri yaratan ve sizin için gökten su indiren? Öyle bir su ki, onunla, sizin bir tek ağacını bile yetiremeyeceğiniz görkemli bağlar, bahçeler yetiştiriyoruz!

                Allah’la beraber başka bir tanrı, öyle mi? Hayır, hayır, (böyle düşünceler) yoldan çıkmış kimselerdir!

                Peki kimdir, yeryüzünü (yerleşmeye) uygun bir yer haline getiren ve vadilerden dereler ve ırmaklar akıtan; ve onun üzerine sağlam dağlar yerleştiren; ve iki büyük su kütlesi arasına engel koyan?

                Allah’la beraber başka bir tanrı, öyle mi? Hayır, hayır, (böyle düşünenlerin) çoğu (ne söylediklerini) bilmiyorlar!

                Peki kimdir, kendisine başvurduğunda darda kalmış olanın darına yetişen, kötülüğü gideren ve sizi yeryüzüne mirasçı kılan?

                Peki kimdir, karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulmanızı sağlayan ve rüzgarları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen?

                Allah’la beraber başka bir tanrı, öyle mi? Allah, insanların tanrısal nitelikler yakıştırabileceği her şeyin ötesinde, her şeyden yücedir!

                Peki, yaratılışı ilk defa başlatan ve sonra da onu aralıksız devam ettirip, yenileyen kimdir?

Ve kimdir, sizi gökten ve yerden rızıklandıran?

                Allah’la beraber başka bir tanrı, öyle mi? De ki: “Eğer ileri sürdüğünüz iddiaya gerçekten inanıyorsanız getirin o zaman delilinizi!”

                De ki: “Göklerde ve yerde olan hiç kimse, (yani) Allah’tan başka (hiç kimse) yaratılmışların duyu ve tasavvur alanı dışında kalan gerçekleri bilemez.“ (Yaratılmış olanlar) öldükten sonra ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.“ (27. Neml Sûresi, Âyet/60-65)

                Ortağı Olmayan Allah..

                Çünkü göklerde ve yerde var olan her şey O’nundur; O’nun yanında yer alanlar O’na kulluk etmekle asla ne kibre kapılırlar ne de usanç duyarlar: Gece gündüz bıkmadan yorulmadan O’nun sınırsız kudret ve yüceliğini anıp dururlar.

                Yine de bazı insanlar, bir takım dünyevî varlıkları, bunların (ölüleri) diriltebileceği yanılgısı içinde. Tanrı ediniyorlar; oysa, (anlamıyorlar ki,) göklerde ve yerde Allah’tan başka tanrılar olsaydı, bu iki âlem de kargaşalık içinde yıkılıp giderdi!

                Bunun içindir ki, O mutlak hükümdarlık tahtının efendisi, O sınırsız kudret ve yücelik sahibi Allah, insanların tanımlama ve tasvir yoluyla kendisine yakıştırdığı her şeyin ötesinde, her şeyin üstündedir! O edip-eylediği şeylerden ötürü sorguya çekilemez; ama onlar (mutlaka) sorgulanacaktır.

                (Hal böyleyken), onlar yine de kulluk etmek için O’nun yerine (düzmece) tanrılar ediniyorlar!

(Ey Peygamber,) de ki: “Haydi, siz de dâvânızı destekleyecek bir delil getirin: İşte bu, benimle birlikte olanların ve benden önceki (peygamberlerin dile getirip durdukları ilâhî öğreticidir.”

Hayır onların çoğu gerçeği bilmiyor ve bunun için de (Ondan) inatla yüz çeviriyorlar.

                Oysa, Biz Senden önce de Peygamberleri yalnızca: “Benden başka tanrı yok, öyleyse (yalnızca) Bana kulluk edin! diye vahyederek gönderdik. Yine de, bazıları kalkıp: “Rahmân kendine bir oğul edinmiştir!” diyor.

                O yüceler yücesi (ölümlülere özgü bu tür eksikliklerden) mutlak anlamda uzaktır! Hayır, (Allah’ın “SOYUNDAN” gelmiş gözüyle baktıkları o kimseler) yalnızca Allah’ın seçkin kullarıdır:

Söz konusu kimseler, o kendileriyle konuşmadan asla konuşmazlar; ve ancak O’nun buyruğuyla edip-eylerler. O, onların gözünün önünde olanları da bilir, onlardan gizli tutulan şeyleri de bilir; bunun içindir ki, onlar, O’nun (zaten) hoşnut olduğu insanların dışında kimseye yan çıkıp kayıramazlar; çünkü (herkesten önce) onların kendileri O’nun korkusuyla titrerler. Ve eğer onlardan biri: “O’nun gibi ben de bir tanrıyım,“ diyecek olsaydı mutlaka onu cehenneme cezalandırırdık: (çünkü) zalimleri biz böyle cezalandırırız.“ (21. Enbiyâ Sûresi, Âyet/19-29)



Anahtar Kelimeler: ALLAH!
  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli