BTP’de yetki H. Basri Recber’de

BTP’de yetki H. Basri Recber’de

​​​​​​​Merhum Lider Prof. Dr. Haydar Baş’ın kurucusu olduğu Bağımsız Türkiye Partisi Bandırma İlçe Kongresi yapıldı.

Merhum Lider Prof. Dr. Haydar Baş’ın kurucusu olduğu Bağımsız Türkiye Partisi Bandırma İlçe Kongresi yapıldı.

Grand Asya otel’de saygı duruşu ve istiklal marşının söylenmesi ile başlayan genel kurulda Divan başkanlığını eski ilçe başkanlarından Mali Müşavir Harun kopoycu yaptı.

Osman Masar, Levent Aygül’ün Divan kâtipliklerinde oluşan kongrede genel Başkanlık nezdinde önemli katılımlar oldu.

Genel Başkan Yardımcılarından Sabri terzi, M. Zeki Garaçoğlu, Bilal Karamus ve Musa Koç’un yanı sıra BTP Balıkesir il Başkanı Ali Haydar Abatay sadece genel kurula katılmakla kalmayıp yaptıkları konuşmalarla ülkenin sosyal ve ekonomik gündemine değindiler.

Bağımsız Türkiye Partisi Bandırma İlçe Kongresinde raporların okunması, müzakereye sunulması ve ibrası ardından ilçe seçim kurulu görevlileri nezdinde yapılan gizli oylamada;

Bağımsız Türkiye Partisi Bandırma İlçe Başkanlığına Hasan Basri Reçber,  Yönetim kurulu üyeliklerine Necmiye Kopoycu, Bahriye Dağdaş, Hasancan Kopoycu, Halime Abatay, Reyhan Abatay, Hüseyin Şendoğan,

İl Kongre Delegeleri; Hayri Abatay, Harun Kopoycu, Osman Masar, Nazmiye Kopoycu, Ayfer Koçaş, Hasan Basri Reçber, Cengiz Zeytin, Hatice Eraydın getirildiler.

SABRİ TERZİ (BTP) Genel Başkan Yardımcısı;

"Öncelikle kongrenizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum ve sizleri saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Akşam İstanbul’dan geldim. Genel Başkanımız Av. Hüseyin Baş beyefendi’de İstanbul’da idi. Hüseyin Baş beyefendi bugün buraya geleceğimi ve programa katılacağımı biliyordu. Genel Başkanımızın Bandırmalı kardeşlerimize, sizlere selamları var ve kongrenizin hayırlı olmasını temenni ediyorlar.

Öncelikle bundan sonraki çalışmalarda hem Bandırma’ya hem Balıkesir’e hemse yörenize çok güzel hizmetler sunacağını Bağımsız Türkiye Partisinin, partimizin bu bölgede tanıtımına, teşkilatlanmasına, Önümüzdeki dönem seçimlerde; hem mali hemse genel seçimlerde Bağımsız Türkiye Partisi’ni Genç Genel Bakanımızın ufkuna, idealine, mefkuresine Merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş bey’in verdiği hedeflere uygun bir şekilde hizmet edeceğine canı gönülden inanıyorum ve bu manada Hasan Basri başkanımızı şimdiden tebrik ediyorum.

Değerli Kardeşlerim buraya gelmeden önce Bandırma Ticaret Odası’nı ziyaret ettik. Biz tabi çalışmalar dolayısıyla özellikle kongreler dönemindeyiz. 2022 yılında Genel Kongremizi yapacağız. O süreçte ilçe ve il kongreleri tamamlanacak ama biz gittiğimiz her yerde kongreler sürecinde sivil toplum örgütlerini, esnaf ziyaretlerini yaparak hem o bölgeye hem o ilçe’ye hem il’e aynı zamanda genel merkez olarak katlılar sağlamaya çalışacağız. Bu manada bugün Ticaret Borsası’nı ziyaret ettik. Çok değerli Halit Bey Başkanı ve Meclis Başkanı İsmail Bey bizi karşıladılar. Değerli İl Başkanımız Hayri bey’in ve Harun bey’in riyasetinde toplantıya katıldık.

Onlardan gördüğüm izlenimi sizlerle paylaşarak ben konuşmamı bitirmek istiyorum. 

Bu Ülkede hem genel siyasetin, en üst seviyeden Cumhurbaşkanlığından başlayarak, beldede veya köylerdeki temsilcilere kadar bu ülkede siyasetin genelde ama özelde de, hususen de esnafın, sanayicinin, sivil toplum kuruluşlarının, köylünün, tüccarın bir tek çözümü kaldı bir tek şansı kaldı, o da Bağımsız Türkiye Partisi ve onun genç Genel Başkanı çok değerli Hüseyin Baş bey.

Bunu bir hamaset olarak söylemiyorum. Özellikle Halit Bey şunu ifade etti. 16 yıldır Ticaret Borsasında başkanlık yaptığını birçok Sivil Toplum Örgütünde birçok konseyde üyelik yaptığını. Tarım Bakanlığının bünyesinde birçok kuruluşta görev aldığını ifade etti, ama bir şeyi ifade etti dedi ki; sistem çalışmıyor, sistem yanlış.

Bu ülkede sistemin yanlışlığını ilk tespit eden Merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar. Baş’tı. Ona biz rahmet diliyoruz, onu şükranla minnetle ve bir o kadarda özlemle yad ediyoruz. Cenab-ı Hak şefaatlerinden nail eylesin.

Değerli kardeşlerim şuna inanın Türkiye’nin birçok problem var özellikle bu son dönemde. Afganlı problemi var, Suriyeli problemi var, tarım’ın problemi var, sanayicinin problemi var, esnafın problemi var, para sıkıntımız var, maliyet sıkıntımız var, var oğlu var. Benim Trabzon’daki bilgim dolayısıyla geçen sene 1300 tl ye aldığımız mercimek soğan şu anda 2400 tl neredeyse %100 yakın arttı niye? Bu ülkede saman %100 artıyorsa demek ki bu ülkede buğday üretimi, arpa üretimi yok demektir. Saman nedir; buğdayın, arpanın ve yulafın çöpüdür. Ne konuşuyoruz şuanda Gürcistan dan saman ithalini konuşuyoruz. Bu ülkede maalesef her şeyi bitirdiler. Bu ülkenin bir tek çözümü var Bağımsız Türkiye Partisi, dün bunun her noktada çözümünü ortaya koyan; toplumsal çözümünü, ticari çözümünü, sanayi çözümünü, siyasi çözümünü, inanç çözümünü ortaya koyan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Bakanı Merhum Prof. Dr. Haydar Baş ve bugünde çok değerli Genel Başkanımız Hukukçu Hüseyin Baş beyefendi. Bunun dışında başka bir çözüm yok.

Son Meltem TV programında Genel Başkanımıza ‘ne yapacaksınız’ diye bir soru soruldu. Güzel bir ifade biraz esprili ama bir hakikat, dedi ki; ‘Hiçbir şey yapmasak bundan daha iyi olur, Bunlar her dokundukları yeri perişan ettiler. Ancak Merhum Genel Başkanımız Haydar Baş Bey dokunmadığı alan kalmadı herkese dokundu. Bütün toplum kuruluşlarına, bütün kanaat önderlerine, bütün cemaat liderlerine, bütün siyasi partilere, sana, bana, inancımıza,  kültürümüze, medeniyetimize dokundu ve bu ülkede karnımızı doyuracak. Milli Ekonomi Modeli, İnanç noktasında barışı sağlayacak Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt, toplumsal barışı sağlayacak Türk, Kürti Alevi, Sünni kardeşliği ve bunların hepsini bir araya toplayan Hoş geldin Atatürk. Bunlara ihtiyacımız var. O halde biz Bağımsız Türkiye Partisine ve onun fikirlerine muhtacız ve mecburuz."

MUSA KOÇ (BTP) Teşkilat Başkan Yardımcısı;

"Kongrenizin hayırlı olmasını diliyorum ve sizleri saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Ben Bağımsız Türkiye Partisinin kuruluşundan biraz bahsetmek istiyorum. Malumunuz biz 2001 yılında kurulmuş bir siyasi partiyiz. Türkiye’nin 41. Siyasi partisi olarak Türkiye siyasi hayatına girmiş bulunduk ve tam 20 yıl geçti. Şuan Türkiye’de aktif olarak resmiyette 100 siyasi parti var arkadaşlar ve bu partiler arasında da seçime girebilme hakkına sahip 18 parti siyasi parti var bunlardan bir tanesi Bağımsız Türkiye Partisi yani kurulduğu günden itibaren Türkiye’deki bütün genel seçimlere, yerel seçimlere katılma hakkını elde etmiş bir siyasi partiyiz. Şuan ki süreçte yasal bir süreç hem siyasi partiler konunu gereği hem de tüzüğümüz gereği Türkiye genelinde kongrelerimizi icra ediyoruz.

Bu manada biz aslında çok güçlü bir kadroya sahibiz. 20 yıldır bütün seçimlere girme hakkını elde edebiliyorsak gerçekten Türkiye de çok büyük bir teşkilatımızın olduğunun göstergesidir. Bu da Merhum Genel Başkanımızın insanüstü bir gayretle ortaya koymuş olduğu çalışmanın neticesidir.

En son 2019 seçimlerinde biz Türkiye genelinde 200 bin üzerinde oy aldık. Bu sayısal olarak baktığımızda aslında çok ciddi bir rakam çünkü bize oy veren insanlar herhangi bir çıkar’ı için, rant’ı için bizden bir beklentide oldukları için oy vermediler. Bize oy veren insanların tamamı Bağımsız Türkiye Partisi’nin fikirlerine, projelerine, görüşlerine inanmış insanlar ve insanlar artık yeni bir görüş peşinde. Yapılan anketlere bakıyoruz Türkiye’de sadece iktidar oy kaybetmiyor, muhalefette oy kaybediyor ve giderek büyüyen kararsız bir seçmen kitlesi var. Bu veriler bize, artık yeni fikir, yeni görüş, yeni insanlar, yeni yüzler siyasette görmek istiyorlar. Genel Başkanımız bir şeyin altını çiziyor ne diyor;

‘Bundan 10 yıl sonra siyasette olmayacak insanlar bizim geleceğimize kara veriyor’

Onun için biz bizi anlayabilen, empati kurabilen insanları başa getirmemiz gerekiyor.

Tebrik ediyorum. Teşekkür ediyorum. Yönetimde seçilecek başkanımıza, yönetimine ve Balıkesir teşkilatına başarılar diliyorum."

 ZEKİ GARAÇOĞLU (BTP) Genel Başkan Yardımcısı;

"Çok kıymetli arkadaşlar büyük bir tehlike var. Bunu görmemiz lazım. Mesela bir irade dünyadaki tüm insanlığı borçlandırıyor. Ülkeleri borçlandırıyor. Bu süreçteki amaç insanı bozmak Elbette bunun birçok argümanı var. İnsanı bozarken onun iktisat yapısını bozuyor, psikolojik yapısını bozuyor, karakterini bozuyor, çevresini bozuyor, kurumları bozuyor, okulları bozuyor, eğitimini bozuyor, sağlığı bozuyor her şeyi bozuyor. Elbette ülkeleri de işgal etmek istiyorlar.

Bu sebeple az önce insan için saydığımız hususlara dikkat edin, aynı şekilde ülkenin de kurumlarını, iktisat yapısını bozacak. Artık bir devletin ayakta durabilecek bütün unsurlarını çökertecek büyük bir oyun ile karşı karşıyayız. Haydar Baş hocamız bunları çok önceden görerek adım adım önlemek için Milli Ekonomi Modeli tezini ortaya koydu. Niçin; o iktisat yapısını bozdurmamaya yönelik, ülkelere yön vermek ve yol göstermek için iktisat yapısını ve ülkeleri bozacak oyunları engellersiniz diyerek Milli Ekonomi Modelini sundu.İnsanı bozmaya yönelik Ehl-i Beyt Külliyatı ve o anlayış o pınardan beslenen, insanın karakterini ruhunu o güçlü yapısını sağlamak için Ehl-i Beyt’i anlattı.

Şimdi çok enteresan bir süreç var. Matematiksel olarak gördüğümüz bu hususla insanlığı borçlandırma sebepleri budur insanı, aileyi, yapıyı hepsini bozacaklar, ne ile onu borçlandırarak. Bakın sadece 20 yılda hanelerin bankalara yaklaşık 6 milyar TL borcu vardı. Bugün ne kadar; 750 milyar TL… Peki bunun buradan çıkış yolu var mı; bu sistemle çıkmam hiç mümkün değil. Kim ne anlatırsa anlatsın çözüm Milli Ekonomi Modeli.

Genel Başkanımıza çok dikkat edin Hüseyin Baş aynı eğitimi, sinerjiyi Haydar Baş hocamızdan alıyor ve yaşıyor.

Bu koordinasyonu kuracağız. Arkadaşlar bu ülkeyi bu insanları kurtaracağız. Genel Başkanımız hazır. Hizmet olarak Prof. Dr. Haydar Baş hocamız model olarak bunları ortaya koydu şimdi sorumluluk bizde. El ele vereceğiz, bu işi başaracağız.

Seçilen başkana çok başarılar diliyorum saygılar sunuyorum."

BİLAL KARAMUS (BTP) Genel Başkan Yardımcısı;

"Türkiye’miz sıkıntılı günlerden geçiyor hepiniz yakinen olaylara şahitsiniz.

Bir taraftan sel felaketleri bir taraftan yangın bir taraftan deprem ve bütün bunlara hazırlıksız yakalanan Türk Milleti Devletin görevi afetler olduktan sonra insanların yaralarını sarmaktan öte afetler meydana gelmeden tedbirleri almak, afet başımıza geldikten sonrada uygulamaktır.

Yangın söndürme uçaklarımız, Orman Bakanlığının, Orman Genel Müdürlüğünün elinde envanterinde olmadığı için yangınlara zamanında müdahale edilemedi ve yangın aldı başını gitti. Bütün güney coğrafyamızı sardı ciğerlerimizi yaktı kayıplarımız oldu şehitlerimiz oldu.

Sellerde dere yataklarına yapılan evler, bunlara müsaade edilen bunlara ruhsat veren belediyeler vasıtasıyla adeta ölüme davetiye çıkardılar. Dere üzerine yapılan evler, testler Devlet tarafından, ilgili kurumlar tarafından, doğayla adeta inatlaşarak yapılan yapılar tarumar oldu.Kayıplar çok fevkalade fazla işte bunlar liyakatsiz insanların rant uğruna,para uğruna vahşi kapitalizmin Türkiye de ki uygulayıcılarının  aç iştahlarını yerine getirmek için kendi aralarında ülkenin kaynaklarını paylaştırdıkları,adeta baykuşlar gibi üzerine çöktükleri  bir sistemin sonucu.

Şair diyor ki; bir ülkede bir ailede bir şirkette işler kötüye gitmeye dursun dostların yağmasına düşmanlar parmak ıslatır. Yani yağmayı düşmanlar değil dostlar yapar.

Türkiye maalesef liyakatsizler elinden yağmalanıyor arkadaşlar. Burada hepiniz birer Kuvâ-yi Milliye neferisiniz. Türkiye için çok önemlisiniz. Kendinizi azınlıkta görmeyin, taliplisi az diye hakikatin yanında durmaktan vaz mı geçeceğiz biz asla… Biz her zaman sayısı az bile olsa hak ve hakikatin yanında yer alacağız.

Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıktığı zaman kendisi arkasında çok mu kalabalığı vardı. Amasya’ya giderken etrafındaki insanlar, yanında gittiği insanları yolda ikna ediyordu. Tek başına bu işi başardı. Ama inandı.

2.Dünya Harbinde Almanya her şeyini kaybetti. Bu ünlü Almanların sözüdür. Diyorlar ki; Biz kendi şahsiyetimizden ve benliğimizden başka her şeyi kaybettik. Ama savaş sonrası kaybetmediğimiz şahsiyetimiz ve benliğimiz sayesinde 2. Defa kaybettiğimiz diğer şeylerimizi kazandık.

Şimdi Türk Milletinin aidiyetini, şahsiyetini yok etmeye çalışıyorlar. Ulus Devlet olarak 2000’li yıllarda Amerikan Dış İşleri Bakanı Condoleezza Rice yapmış olduğu açıklamada Ulus Devletler parçalanacak ve 22 İslam Ülkesi’ne demokrasi getireceğiz dediler. Bunlar Irak’tan başladılar Suriye, Libya, Afganistan çember daralıyor. Çemberin son halkasında Türkiye var. Bunu görmemiz lazım. Her ülke asgari yoldan işgal edilemez. Soft Power dedikleri yumuşak güçle beraber ülkeleri ele geçirmeye çalışıyorlar. İşte şu anda uygulanan göç sınırlarımızdan gelen genç Afganlılar her gün 1500 kişi, bu insanlar hes kodları var mı,bu insanlar virüs taşıyorlar mı,bu insanlar sağlık kontrolünden geçirdiler mi, bu insanların kan örnekleri alındı mı.Bu insanlar Türkiye’ye nasıl geldiler;pasaportları,kimlikleri var mı.Hangisi El-Kaideci,hangisi PKK, hangisi İŞİD’ci , hangisi El-Nusra’cı bunları biliyormuşuz arkadaşlar. 10 milyon Afganlı gelecek, 10 minyonda Suriyeli… 20 minyon; 100 milyon nüfusa eriştiğimiz zaman ülkemizin %20 Arap ve Afganlı olacak. Ulus Devlet parçalanıyor. Aidiyet duygumuz elimizden alınıyor. Türkiye çökertiliyor arkadaşlar. Aidiyet duygumuzu kaybetmeyeceğiz. Aynı şekilde mücadele edeceğiz. Anadolu yu ayağa kaldıracağız. Kendimizi küçük görmeyeceğiz. Biz bir dünya taşıyoruz, biz bir dünyayı gönlümüzde taşıyoruz onun için hepinizi tebrik ediyorum. Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum saygılar sunuyorum."



Anahtar Kelimeler: yetki . Basri Recber’
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false