Burcuoğlu’nun Bandırmaspor mutluluğu

Burcuoğlu’nun Bandırmaspor mutluluğu

Prof. Dr. Haluk Burcuoğlu’nun, “Bir Bandırma Sevdalısından Sevgi ve Özlemle” hitabıyla başlayan yazısı

İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, Bandırmalı Prof. Dr. Haluk Burcuoğlu, Bandırmaspor’un TFF 1. Ligi’ne yükselmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Burcuoğlu’nun, “Bir Bandırma Sevdalısından Sevgi ve Özlemle” hitabıyla başlayan yazısı şöyle:

“Sevgili Ahmet Pesen ve Önder Balıkçı tarafından Bandırma ile ilgili önemli bir araştırma yapıldığını öğrendiğimde büyük mutluluk duydum. Bu arkadaşlardan bir de Bandırma ile ilgili bir şeyler yazmam istendiğinde, mutluluğum daha da arttı. Kendilerine şükranlarımı sunarak, yüreğimi hemen saran duygularımı ve birden canlanan anılarımı dile getirmeye çalışacağım.

Aklım başıma geldiğinde, Hacıyusuf Mahallesi, Hacıyusuf Sokak’taki evimizdeydik. Ağabeyim, bir yıl önce Vecihibey İlkokulu’na başlamıştı. Ağabeyim ile birlikte okuma yazma, hatta çarpım cetvelini de öğrenmiştim. Bir gün, rahmetli, efsane başöğretmen İsmail Baydar’ın annemNezahatBurcuoğlu’nu teşviki üzerine, ağabeyim Tahsin ile birlikte Vecihibey İlkokulu 1. sınıfına gittim. İsmail Hoca, bana bazı sorular yöneltti ve verdiğim cevaplar iyi olmuş ki, anneme, benim de ilkokula başlayabileceğimi söylemiş. Evde küçük bir tartışma oldu ve sonunda, ağabeyim Tahsin’in rahatsız olabileceği düşünülerek, o yıl ilkokula başlayamadım. İsabet olmuş! Gerçekten, ağabeyim Tahsin, daha o yaşlarda tam bir bilgeliğe ve oturaklılığa sahipti. Aramızda yalnızca bir yaş olmasına rağmen, ona her zaman büyük bir saygı duydum. Bunun yanı sıra, ağabeyim Tahsin, başarılı bir sınav sonucunda başladığı İstanbul Saint-Joseph Lisesi’nde, sınıf atlayarak, iki yıl değil, yalnızca bir yıl hazırlık okudu. Bir yıl sonra ben de aynı liseye girdim ve de sınıf atlama yoluna başvurdum ama beceremedim. Burada şu hususu da vurgulamak isterim. Benden 4 yaş küçük ve ağabeyleri kadar iyi öğrenci olmasa da, bana göre en pratiğimiz ve en akıllımız kardeşim Aydın, çok başarılı bir iş adamı olmuştur. 

İlkokulda hâlâ unutmadığım ve hiç unutmayacağım Bedia Özel öğretmenimin bende yeri ayrıdır. Benim okumayı ve çalışmayı hastalık derecesinde sevmemde öğretmenimin rolü çok ama çok büyüktü.

İlkokuldaki arkadaşlarımı hatırlıyorum ve bunlardan bazıları ile çok sonraları da olsa görüşme heyecanını yaşadım. Ahmet’ler, Necdet’ler, Behlül’ler, Mehmet’ler, Işık’lar, Rahmi’ler, Fevzi’ler, Handan’lar, Hülya’Iar, Bilge’ler, Rengin’ler, Selma’lar, Güher’ler ve diğerleri hâlâ aklımdalar.

1961 yılında ilkokulu bitirdikten sonra, ağabeyim Tahsin gibi ben de, Saint-Joseph Lisesi sınavlarına girdim ve başardım. Bu lisede genelde sınıf birincisi oldumsa da, isyankar yapım -ki kanımca Bandırmalılıktan kaynaklanmaktadır- nedeniyle ne kadar ceza varsa hepsini aldım. Hafta sonu cezası, ihtar, tekdir aldım.Nihayet benim için zirve olan cezayı lise 2’de buldum; sınıf birincisi iken, yatılılıktan atıldım. 

Bu arada hatırladığım kadarıyla orta birinci sınıftaydı; bir kompozisyon yarışmasına katıldım. Konu, yaşadığımız yerle ilgili idi. Ben de Bandırma’da Hacıyusuf Mahallesi, Hacıyusuf Sokak’taki evimizi yazdım. Hocamız, ‘Sinekli Bakkal’ romanından esinlendiğimi düşündü. Bu romanda da önemli adres Sinekli Bakkal Mahallesi, Sinekli Bakkal Sokağı’dır ya. Hocamızı bir türlü ikna edemedim. Dolaylı da olsa, Bandırma yüzünden kompozisyon yarışmasında birinciliği kaçırdım ve ikinci oldum.

1969 yılında, rahmetli babam Vedat Burcuoğlu’nun etkisiyle büyük tutkum olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Bir yıl okuduktan ve sınıf geçtikten sonra, rahmetli babamın ve onun arkadaşlarının zorlaması ile Cenevre Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başladım. Bu fakülteden mezun olduktan sonra, ‘Eşya Hukuku’ dersi için asistanlığa başladım, Asistanlığım 5 yıldan fazla sürdü. Bu süreçte, bu fakültede 3 yıl eşya hukuku dersi verdim. Cenevre Hukuk Fakültesi’nde 1976 yılında yüksek lisansımı, 1978 yılında da doktoramı tamamladıktan sonra, büyük idealim olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne döndüm ve 19 Şubat 1979’da doktor asistan olarak göreve başladım. Burada övünerek söylemek isterim, İsviçre’de ödül aldığım doktora tezimin kapağında Haluk BurcuoğluBandirmaTurquie sözcükleri yer almaktadır. Böylece, en azından İsviçreli hukukçuların bir kısmı, dünyada Bandırma adlı bir yer olduğunu gördüler.

1982 yılında, halen severek yürüttüğüm avukatlık mesleğimin başlangıcı olan ruhsatımı aldım. 2011 yılında o meşhur fulltime yasası nedeniyle taparcasına sevdiğim İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden emekli oldum. Mabedim olan bu fakültede 2013 yılına kadar çalıştım. 2012 yılından itibaren ve halen İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ve 2015 yılından itibaren de MEF Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim üyeliğimi yürütmekteyim. Başta ailem, beni tanıyanlar ve tüm öğrencilerim çok iyi bilirler ki, Haluk Burcuoğlu öğrencisiz yaşayamaz. Öğrenciler, ailem, arkadaşlarım ve Fenerbahçe ile birlikte yaşamımın olmazsa olmazlarındadır.

Bu arada, hayatımın en önemli adımı olan ve 45. yılını sürdürdüğüm evliliğime 2 Kasım 1975 tarihinde başladım. İlginçtir, Bandırma’da yaşayan sevgili eşimi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tanıdım. Tanıyış o tanıyış. Cenevre nedeniyle, 5 yıl ayrı kalmaya rağmen, 1975’te Ayfer ile evlendim. Yani, evliliğimde de Bandırma ve özellikle Ayfer’le yaptığımız dalgakıran gezileri, doğrudan etkili oldu. Çok sevdiğim adı zorunlu olarak Burcu olan, Bandırma doğumlu bir kızım ve taptığım Alya isimli bir torunum var. 

Ortaokulu ve liseyi İstanbul’da, üniversiteyi İsviçre Cenevre’de okumama rağmen, kendimde herhangi bir değişiklik hissetmedim ve hissetmiyorum. Ne İstanbullu oldum ne de Cenevreli. Ben Bandırmalıyım ve öyle kalacağım.

Yıllardır, Bandırmaspor’u takip etmeye çalışıyorum. Yaşıtlarım Bandırmalılar, rahmetli babamın kısa bir süre de olsa Bandırmaspor başkanlığı yaptığını hatırlayacaklardır. Beni tanıyanlar da özellikle futbola düşkünlüğümü bilirler. Bu yıl Bandırmaspor’un 1. lige yükselmesini büyük bir keyif ve mutlulukla öğrendim. Çok güç ve masraflı olacak belki ama Bandırmaspor’u süper ligde görmeyi de çok ama çok isterim.

Etobur biriyim. Yıllarca, Türkiye’deki en iyi İskender kebabının, Bursa’da değil, Bandırma’da yenilebileceğini savundum, ancak son iki üç yıldır, bunu pek kolay söyleyemiyorum. Ben eski İskender kebabımı istiyorum, arıyorum. Bununla birlikte, İnegöl Köfteci’mizde hâlâ efsane köfteleri ve yemekleri, özellikle de tuzlama işkembe çorbasını buluyoruz.  Kendi adıma İnegöl Köftecisi ile gurur duyuyorum. 

İki - üç yıl kadar önce, neredeyse 65 yıllık arkadaşım Münip Bayraktar’ın Bandırma’yı fotoğrafladığını öğrendim. Ne mutlu bana ki, Münip, Yalçın, Çağatay, Erhan, Şadi, Salih, Erdal, Akif, Bülent gibi 60 yılı aşkın dostluğumuzu sürdürdüğüm arkadaşlarım var.

Şimdi de sevgili Ahmet Pesen ve sevgili Önder Balıkçı kardeşlerimin Bandırma ile ilgili araştırmalar yapması beni çok mutlu etti.

Aklımda şöyle bir proje var. Gerçekleşir mi bilmem ama çok isterim. Yıllar önce Bandırma’da bir konferans vermiş ve büyük mutluluk duymuştum. Bir gün yine çağırılırsam, koşa koşa gelirim. Gelirsem de konferansa mutlaka‘Bandırmalı Güzelim’ ile başlamak isterim. ‘Acı biberim acı, ocağa koydum sacı, şimdiki kızlar kaçıyor Bandırmalı güzelim, nedir bunun ilacı …’ Bu türküyü hemen her gün dinliyorum.

Doğma büyüme Bandırmalı ve ölene kadar da böyle kalacak olan Bandırmalı Haluk Burcuoğlu’dan Bandırma’ya ve tüm dostlara sevgilerle bitiriyorum.”



  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false