İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Dr. Turhan Çömez, Bandırma Gazeteciler Cemiyeti’nin(BGC) konuğu oldu.
Çömez, “Turhan Çömez ile 14 Mayıs öncesi ve sonrası” başlıklı programda, çeşitli soruları yanıtladı.
İYİ Parti’nin son meclis grup toplantısında, Genel Başkan Meral Akşener’in, kürsüden kurşun değil, boş kovan saçtığını belirten Çömez, şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkanımız kurşun değil, boş kovanla kürsüye çıktı. Bunun amacı, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Genel Başkanımız Meral Akşener’i, ‘Beni kendinle uğraştırma’ diye tehdit etmesinin ardından, İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığımızın kurşunlanmasına dikkat çekmektir. Partimizin il binasının kurşunlanması olayından sonra devlet adına yapılan, atışı yapan güvenlik görevlisi için yapılan açıklama ise Türk Milleti’nin aklıyla alay etmektir. Erdoğan, şimdi de Genel Başkanımızın kendisinden özür dilemesini istiyor. Tehdide uğrayan biz, parmak sallanarak aşağılanan biz, kurşunlanan biz, kurşunlanan biz, özür dilenmesi istenen biz. İstanbul İl binamıza gelen kurşunların, iktidarın öne sürdüğü gibi 400 metreden değil, 150 metreden atıldığını belirledik.”
“Millet İttifakı”nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seccadeye fark etmeyerek bastığına, bunun siyasi iktidar tarafından kullanılarak, dinin siyasete alet edildiğine işaret eden Çömez, şunları söyledi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, seccadeye fark etmeyerek bastığını belirterek özür diledi. Bu önemli bir meziyettir. Geçtiğimiz günlerde seccade fiyatlarını araştırdım. 250 liraya bir seccade aldım. Oysa geçen yıl seccadenin fiyatı 100-lira dolaylarındaydı. Yani seccadenin fiyatı da yüzde 150 artmış. Siyasi iktidar, din sömürüsü yapacağına, seccadedeki enflasyonu görsün. Milleti seccade alamayacak duruma getirdiler. 250 liraya satın aldığım seccadeyle inşallah 14 Mayıs’ta, bu tek adam yönetimini değiştirdikten sonra bu sistemin cenaze namazını kılıp, şükür secdesine yatacağım.”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, “Koyun eti, dana etine göre daha ucuz. Ancak halkımız, koyun eti koktuğu için almıyor” açıklamasının talihsiz olduğuna işaret eden Çömez, şunları aktardı:
“Kayıp Nemo, şimdi de koyun etiyle ortaya çıktı. Bu açıklama, bir dönemler Fransa’da söylenen ‘Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler’ sözüne benziyor. Bu tam bir acziyet göstergesidir. Bir yıl önce ülkemizde et fiyatlarının yükseleceğini söyledim. Çünkü ekonomik zorluklar nedeniyle 400 bin hayvanımız kesilmişti. Geçen yıl kilosu 50 lira olan etin fiyatı bugün 300 lira. Yüzde 500 artış. Çapsızlık ve beceriksizlik sonunda, tarım ve hayvancılığımızı çökerttiler. Geçen yıl kilosu 5 lira olan kuru soğan, bugün 25 lira. Halkımız, enflasyon altında inim inim inliyor. 140 milyar dolar olarak aldıkları dış borcumuz, 460 milyar dolara yükseldi.”
Bandırma’da, Eti Maden İşletmeleri’ne ait ferro bor ve bor karbür fabrikalarının şu andaki durumunu değerlendiren Çömez, şöyle konuştu:
“Ferro bor fabrikasının temeli eylül ayı içinde atıldı. Halen temeller dışında hiçbir inşaat yapılmadı. Bor karbür fabrikasının açılışını 19 Mart’ta, Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Ama açılış fabrika içinden değil, bir salondan yapıldı. Çünkü fabrika işletmeye açılmamış ve üretime geçmemişti. Doğrusu, kesilen kurdeleyle fabrikanın içine girerek açılış yapılmasıydı ancak bu olmadı, çünkü fabrika işletmeye başlamamıştı. Daha önce de söyledim. Eğer üretim varsa bana hemen 1 ton bor karbür göndersinler, parası neyse hemen verip satın alacağım. Bu konuda Erdoğan’ın da yanıltıldığını, oyuna getirildiğini düşünüyorum. Herhalde, şimdi AKP’den milletvekili aday adayı olan kişi, üretime başlamayan fabrikayı, cumhurbaşkanına açtırdı.”
Ferro bor ve bor karbür fabrika bölgesinde inceleme yapma isteğine fabrika müdürlüğünün izin vermediğini vurgulayan Çömez, “Ancak seçimden sonra bu fabrikaya, 15 Mayıs günü gireceğim” dedi. Çömez, “Haydi, şu anda beni içeri almıyorsunuz, hiç olmazsa gazetecileri fabrikaya alarak onlara gösterin” diye konuştu.
Deprem bölgesi Hatay’da, iktidarın başaramadığı bir sahra hastanesini kısa sürede içinde kurduğuna dikkati çeken Çömez, şunları söyledi:
“Bu hastane bir aydır gece gündüz vatandaşa hizmet veriyor. Sayın Cumhurbaşkanının, benim hakkımda söylediği ‘doktor müsveddesi’ sözüne daha önce yanıt vermiştim. Bir daha söyleyeyim ki hem Türkiye’den, hem de İngiltere’den aldığım iki diplomam var.”
Yerel medyanın önemine dikkati çeken İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez, şu düşüncelere yer verdi:
“Yerel medyayı çok önemsiyorum. Basının güçlü, özgür olmadığı toplumlarda demokrasiden söz edilemez. Bugün ülkemizde ne yazık ki iktidarın kontrolünde çok sayıda Pravda medyası var. Yandaş medya kültürü yerleşti.”
“Millet İttifakı” olarak parlamentoya 360 milletvekili ile gelmek istediklerinin altını çizen Çömez, “Bu hedefimizi gerçekleştireceğimize inanıyorum” dedi.
Çömez, Balıkesir’deki seçime ortak listeyle değil, parti olarak kendi listeleriyle gireceklerini belirtti.
İYİ Parti olarak Balıkesir’de yürütecekleri sloganın, “Bir oy Meral’e, bir oy Kemal’e, güle güle Recep’e” olduğunu açıklayan Çömez, “Balıkesir’de partimizin 9 milletvekilinden beşini alması için çalışıyoruz. Elimizdeki veriler de çok olumlu.” diye konuştu. Milletvekili adaylarını belirlemek için Genel Merkez’in ön seçim yapmadığını, ancak adayların belirlenmesi sırasında yerel dengeleri koruyarak, teşkilatların da görüşlerinin alınacağını vurgulayan Çömez, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, 17 Bakanı milletvekili göstermesi kararını da şöyle değerlendirdi:
“Bu karar, sayın Erdoğan’ın çaresizliğini gösteriyor. Bu bakanları milletvekili yaparak, dokunulmazlık zırhına büründürmek istiyor. Aslında bu durum da yasal değil. Çünkü bakanların milletvekili adayı olmaları için bakanlık görevlerinden istifa etmeleri gerekir. Ancak etmeyerek, yine yasaya aykırı davrandılar. Yüksek Seçim Kurulu, aynı sayın Erdoğan’ın üçüncü kez aday olamayacağı gerçeğine aykırı davranması gibi bu duruma da sessiz kaldı.
Birçok kamuoyu anketinin de taraflı yapıldığına işaret eden Çömez, “Ancak bu anketlerin önemli ölçüde yanıldığı bir seçim olacağını düşünüyorum. Çünkü sürekli halkın içindeyim. Vatandaşlarımızın, bu iktidardan bir an önce gitmelerini istediklerini görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 9 bakanını Balıkesir’den milletvekili adayı göstermesini isteyen Çömez, şunları aktardı:
“Sayın Erdoğan, bu bakanları, büyük şehirlerden, seçilecek yerlerden aday göstereceğini açıkladı. Benim ona önerim, 9 bakanını da Balıkesir’den aday göstersin. Kuvay-ı Milliye kenti Balıkesir’in meydanlarında onlarla karşı karşıya seçim çalışması yapalım. Bakalım sonuç ne olacak?”
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin, cumhurbaşkanı adayı olma konusundaki ısrarını doğru bulmadığını vurgulayan Çömez, şöyle konuştu:
“Muharrem İnce benim arkadaşımdır. Balıkesir damadıdır. Kendisiyle zaman zaman da görüşürüm. Hatta kendisine bir vefa borcum da vardır. 22. Dönem milletvekilliğim bittiğinde, doktorlukta son görev yerim olan İstanbul Guraba Hastanesi’ne dönme başvurumu AKP iktidarı geri çevirerek, kuraya girerek, başka bir kente atanmamı istedi. Ülkemin her yerinde, şerefle çalışırım. Nitekim, Erzurum’a giderek doktorluk yaptım. İşte o dönemde Muharrem İnce, bana uygulanan haksız uygulamayı TBMM’deki konuşmasıyla gündeme getirmişti. Elbette ki her siyasinin aday olma hakkı vardır. Ancak bu siyasi ortamda Muharrem İnce’nin siyasi hamlesini doğru bulmuyorum. Çünkü bu seçim, sıradan bir seçim değildir. Bu seçimde, Türkiye’de tek adam rejiminin sürmesi veya demokrasinin kazanması oylanacaktır. Muharrem Bey’in ne oy alacağını bilmiyorum. Ancak herhangi bir olumsuzluk durumunda tarih, Muharrem Bey’i yargılayacaktır. Bu kararından vazgeçer ve demokrasinin yanında yer alırsa siyasi geleceğinin de açık olacağına inanıyorum.”
Her şeye karşın cumhurbaşkanlığı seçiminin, ilk turda “Millet İttifakı” adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına inandığını vurgulayan Çömez, “Tabii ki, seçimde sandık güvenliği de çok önemli. Bunun için ittifakta yer alan partiler olarak her çeşit önlemi alıyoruz. Türkiye, 21 yıllık bu iktidar döneminde çok şey kaybetti. Ekonomimiz ise inim inim inliyor.” ÖNDER BALIKÇI
