DEPREM MESAFE TANIMIYOR!!

DEPREM MESAFE TANIMIYOR!!

12 Kasım Düzce depremi değerlendirmesi

Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir il temsilcisi Jeoloğ Aysun Aykan 12 Kasım Düzce depreminin yıl dönümünde uyardı. "Binaları 7.6 büyüklükteki depreme dayanıklı nasıl yaparız?"

12 KASIM DÜZCE DEPREMİNİN YILDÖNÜMÜNDE İZMİR’DE AYNI ACILARI YAŞADIK…

12 Kasım 1999 tarihinde Düzce‘de meydana gelen ve 845 insanımızı kaybettiğimiz, yaklaşık 2.700 kişinin yaralandığı,15.000 civarında yapının ağır hasar gördüğü 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından 21yıl geçti; Düzce Depremini unutmadık..Düzce Depreminin yıldönümünde İzmir’de yine aynı acıları yaşadık. Umarım yaşadığımız bu kötü tecrübelerden ders çıkarıp, bir daha bu acıları yaşamayız.

Türkiye, Dünyanın sismik yönden en aktif kuşaklarından olan Alp-Himalaya deprem kuşağında bulunuyor, bu yüzden ülkemizde meydana gelen depremler devam edecektir. Depremlere hazır hale gelmemiz için afet risklerini doğru tespit etmemiz ve buna karşı önlemleri almamız gerekiyor. Gerekli önlemler alınırsa depremde can ve mal kaybı olmaz.

DEPREM  MESAFE TANIMIYOR!!

Depremin mesafe tanımadığı gerçeğini bir kez daha görmüş olduk. İzmir'de deprem olmadı; 80 kilometre uzakta bir deprem oldu ama birçok bina yıkıldı. Bazen yanınızdan fay geçmese de eviniz yıkılabilir. Depremde yıkılan veya ağır hasar gören yapıların, hemen hemen hepsinin deprem merkez üssünden 70-80km uzaklıkta,  yer alan Bayraklı İlçesinde yoğunlaşması, yapı-zemin etkileşiminin ve yerel zemin koşullarının oluşan deprem hasarları üzerindeki etkisini açıkça ortaya koymaktadır.  Binaların zemin koşullarına göre dizayn edilmemesi, inşaat uygulamalarında yanlışlar olması, yapılarda özelliklede zemin katlardaki işyerlerinde kolon ve kirişlerin kaldırılması ya da içlerinden tesisat borusu geçilerek zarar verilmesi gibi nedenler düşük bir ivme değerli depremin büyük bir afet ortaya çıkarmasına neden olmuştur. Bandırma Özeline baktığımızda; Bandırma, yerleşim birimlerinden geçen diri faylar var ve yakın gelecekte büyük bir deprem beklediğimiz Marmara Denizinde olacak depremden etkilenecek öncelikli ilçelerden birisidir. 80 km uzaktaki depremden etkilenen Bayraklı İlçesindeki durum Bandırma içinde geçerli olacak; Çünkü Bandırma, Marmara Denizindeki faya sadece yaklaşık 50km mesafededir. Marmara Denizinde beklediğimiz depremin büyüklüğü Maksimum 7.6’dır, yani Ege Denizinde olan depremden neredeyse enerji anlamında yaklaşık 30 kat daha büyüktür. Bandırma’nın zemin yapısını da göz önünde bulundurduğumuzda; Zeminin % 50 den fazlasının zemin problemleri açısından sorunlu alanlardan oluştuğu için özellikle bu zeminlerde mühendislik hizmeti almayan, kaçak yapılar öncelikli olarak etkilenecektir. İzmir de hasar alan binaların çoğu 1998 deprem yönetmeliğinden önce yapılan binalar. O zamanki yönetmelikler nasılsa Bandırma da ve Türkiye’nin bütün illerinde de bu yönetmelikler geçerli idi ve Bandırmada bu yönetmelikler ile yapılan birçok bina var. Performans Analizi yapılmadan geçmişteki yönetmeliklere göre yapılmış binalar sağlam değil demek de doğru değildir. Fakat şunu da unutmamak lazım; bilim sürekli değişiyor, gelişiyor, deprem yönetmelikleri birçok kez değişti, revize oldu;  doğal olarak arada teknoloji ve bilim farkı oluyor. Depreme dayanıklı bina yapmamız için deprem yönetmeliklerine uygun bina yapmamız gerekiyor; Bu yüzden Belediye Başkanlarının bu yönetmelikleri titizlikle uygulanmasını sağlaması gerekiyor.

 Japonya’da Aynı Büyüklükte Depremde Binalar Yıkılmazken,  Türkiye de Binalar Yıkılıyor!

Türkiye ile Japonya arasında Fark yaratan faktörlerden en önemlisi, Deprem Yönetmeliklerinin,  doğru uygulanmasıdır. Yapı kontrol, onay sistemi ve yapı denetiminin gerektiği şekilde uygulanması ve depreme dayanıklılık standartlarına yeni bilgiler getiren anlayışının olmasıdır. Yapı denetimiyle zayıf binalar belirleniyor, depreme dayanıklı hale getiriliyor; Ayrıca Japonya’da sık sık deprem tatbikatları yapılıyor ve ilkokul seviyesinden itibaren okullarda eğitim veriliyor; bu yüzdende deprem anında doğru hareket edebiliyorlar. Türkiye’de 1999 Gölcük Depreminden sonra hazırlanmış ve birkaç kez revize olan deprem yönetmelikleri var. Deprem yönetmeliklerimiz kötü değil; Ancak en önemli husus bu yönetmeliklerin doğru şekilde uygulanmasını sağlamak ve denetimini yapmak. Japonya’da yapı denetimleri yasalara uygun olarak titizlikle yürütüldü. Bu nedenle afet dayanıklılığı yüksektir. Ülkemizde, yönetmeliklerin doğru uygulanmasını sağlayıp, yapı denetimini yaptığımız taktirde; Ancak bir Japonya gibi olabiliriz ve 7.6 büyüklüğündeki depremlere karşı binalarımız dayanıklı olur.

ÖNÜMÜZDEKİ  YAKIN SÜREÇTE YAPILMASI GEREKENLER..

Dirençli Bir Toplum Oluşturmamız Gerekiyor!! 

Ülkemizde öncelikli risk grubunda yer alan yapıları belirleyerek, bu yapıların güçlendirilmesi veya kentsel dönüşüme tabi tutulması gerekiyor. Fay Yasası bir an önce çıkartılmalıdır.  Zemin ve temel etüt raporları mevzuata uygun yapılmalı, riskli alanlar imara açılmamalı, Bilimsel normlara dayalı yer seçimleri yapılmalıdır. Toplumumuzu bilinçlendirerek depreme karşı dirençli bir toplum oluşturmamız gerekiyor. Bilinçli bireyler yetiştirmek adına okullarda, ilkokul seviyesinden itibaren Deprem ve Doğa kaynaklı afetlere ilişkin bilgiler  verilmelidir.



Anahtar Kelimeler: DEPREM MESAFE TANIMIYOR!!
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli