Günün Duası..

Günün Duası..

Aşı Olmak veya İğne Yaptırmak Orucu Bozar mı?

Günün Duası..

                Allahım! İşlerimiz ve hizmetlerimizle ilgili azimle, gayrette ve verimlilikte muvaffak kıl!

Kur’ân Ne Diyor..

                O ki, hangimizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır. (67. Mülk Sûresi, Ayet/2)

Hadis-i Şerif..

                Kim bir hayra sebep olursa onu yapan gibi sevap alır.

Esmaü’l – Hüsna..

                El- Melik: (celle celâlühû) “Bütün yaratıkların hakiki sahibi ve mutlak hükümdarı olan, hiçbir kuvvete ihtiyacı olmayan, bilakis her şey ona muhtaç olan, emirleri tutulan, bütün kâinatın esas sahibi demektir.

Bir Güzel Söz..

                Fenalıklardan uzak duran, verdiği sözü yerine getiren kişilerle dostluk etmelidir. (Hazret-i Ali Radıyallahü anh)

Bir Soru Bir Cevap..

                Aşı Olmak veya İğne Yaptırmak Orucu Bozar mı?

                Oruç; yemek, içmek, cinsel ilişki ve bunların kapsamanı giren şeylerle bozulur. Bu sebeple, besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz. Dinimiz, tedavi sürecinde olan hastaların oruç tutmamalarına ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi devam eden hastalar, sağlıklarına kavuşup, tedavileri sona erinceye kadar oruçlarını erteleyebilirler. Bununla birlikte, Ramazan ayında herkesle birlikte oruca devam etmeyi arzu ediyor ve oruç tutmalarına da başka bir engel yoksa iğnelerini iftardan sonra yaptırmaları yerinde olur. Bu imkana sahip olmayanlar, tedevi ve aşı amaçlı iğne yaptırabilirler. Ancak, oruçlu iken gıda ve vitaminin iğneleri yaptıranların, damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur.

                Daha sonra bu oruç kaza edilir. Oruçlu bir kimsenin morfinli veya morfinsiz olarak dişleri tedavi ettirmesi veya çektirmesi orucu bozmaz. Ancak tedavi esnasında, kan veya tedavide kullanılan maddelerden herhangi bir şeyin yutulması ise orucu bozar.

Bir Menkıbe..

                HABERCİ

                Hazreti Hatice, Muhammed aleyhisselâmı ticaret kervanı ile beraber Şam’a göndermişti. Dönüşte, kervanın reisi olan Hazret-i Hatice’nin kölesi Meysere, kervanın dönüşünü müjdelemek için bir mektup vererek Resûllahı haberci olarak Hazret-i Hatice gönderdi. O kafilede Ebû Cehil de vardı. Meysere’ye dedi ki:

                - Muhammed’in yaşı küçüktür. Başkasını gönderelim.

                  Meysere ona şu cevabı verdi:

                - Yaşı küçük ama akıllıdır.

                Resûlullah müjdeci olarak yola çıktı. Bir müddet gittiken sonra deve üzerinde uyuyakaldı. Deve yoldan çıktı, başka bir yöne doğru gitmeye başladı. O esnada Allahü Teâlâ Cebrâil aleyhisselâma buyurdu ki:

                “GİT, DEVENİN YULARINDAN TUTUP, DOĞRU YOLA ÇEK! ÜÇ GÜNLÜK YOLU BİR GÜNDE KATEYLE!”

                Cebrâil aleyhisselâm da buyrulduğu gibi yaptı. (Nitekim, bu mânâda Allahü Teâlâ (44. Duhân Sûresi, 7. Âyetinde meâlen: “SENİ ŞAŞIRMIŞ BULUP, DOĞRU YOLA ERİŞTİRMEDİ Mİ?” buyurdu.)

                Resûlullah o gün mektubu Hazret-i Hatice’ye ulaştırdı. Aynı gün tekrar geri döndü.

                Kervana yaklaşınca, Ebû Cehil uzaktan görüp sevindi. Meysere dedi ki:

                - Ey Meysere! Benim sözümü dinlemedin. İşte Muhammed, yolu şaşırıp geri dönmüş.

                Resûlullah kervana ulaşıp, Hazret-i Hatice’nin mektubunu Meysere’ye verdi.

O da sevinerek Ebû Cehil’e dönüp dedi ki:

                - Anlaşıldı ki, Muhammed şaşırmamış, sen şaşırmışsın.

                Ebû Cehil utanıp herkesin arasında rezil oldu. Buna çok içerledi. “BEN İNANMIYORUM.” diyerek kendi kölesini Hazret-i Hatice’ye gönderdi. En sonunda getirilen mektubun doğru olduğu anlaşılınca. Ebû Cehil bir daha mahcup oldu.

                ORUÇ..

                İslâm’ın üçüncü şartı oruç; Şafaktan güneşin batmasına kadar yemekten içmekten ve cinsi münâsebetten sakınmaktır.

                Allahü Teâlâ nefislerimiz terbiye ve islah için senede bir ay oruç tutmayı Bütün Müslümanlara farz kılmıştır.

                Ramazan ayında Müslüman, nefsinin isteklerinden uzaklaşmalıdır. Cenâb-ı Hakk on bir ay yemekte içmekte serbest bıraktığı insanlara bir ay bunları yasaklamak suretiyle melekler mekâmına dâvet ediyor, midelerine dinlendirmek, ruhlarını uyandırmak istiyor. Senede bir ay da olsun açlık yokluk ve sıkıntı çekenlerin yardımlarına koşmamızı murad ediyor.

                Oruç, nefislere en ağır gelen bir ibadet olduğundan Rabb’imiz, bir hadîs-i kudside “ORUÇ BENİM İÇİNDİR, MÜKÂFÂTI KENDİM VERECEĞİM.” buyuruyor ki, sevâbının çokluğuna işârettir.

                Ramazan Orucu Kaç Gündür?

                Ramazan ayı bazı yıllarda 29, bazı yıllarda 30 gün olmaktadır Ramazan ayı 29 gün olduğu zaman oruç yine tamdır. Çünkü farz olan, Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirmektir. Bu sebeple; Ramazan ayının 29 gün olduğu yıllarda tutulan orucun eksik olması sözkonusu değildir.

                Nitekim, Peygamber Efendimiz dokuz Ramazan orucu tutmuştur. Bunlardan dördü 29 gün, beşi 30 gün olmuştur.

                Ramazan ayı girmeden önce, onu karşılamak maksadıyla bir veya iki gün oruç tutmak doğru değildir. Böylece bir oruç, farz olan Ramazan orucuna ilave görüntüsü taşıdığından mekruh görülmüştür.



  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli