Kur´ân ne söyledi biz ne anladık?
Dünya Müslümanları olarak bir denge kurmaya acil bir şekilde ihtiyacımız var.
Kur´ân´a inandığını iddia eden koskoca iki milyarlık Müslüman kitlenin mevcut halihazırdaki vaziyeti ile, hal ve gidişatı ile Kur´ân´ın ön gördüğü, oluşturmak istediği İslâm Toplumu arasında korkunç bir derecede uçurum var!
Kur´ân ne söyledi biz ne anladık? Şeklindeki bir soru gerçekten uykuları kaçıracak çapta bir soru ve her birimizi tek tek yakından ilgilendiren, ilgilendirmesi gereken çok önemli bir mesele!
İslâm aleminin mevcut halihazırdaki perişan halini, ezilen, sömürülen, aşağılanan ve her vesile ile istiskale (Hoşlanmama) uğrayan durumunu Kur´ân´a arz (Sunma, Bilgi verme) ettiğimiz zaman görüyoruz ki bu okunan mukaddes kitaptan onay alması mümkün değil!
Kur´ân´ı okuma şeklinde mi bir sorunumuz var?
Kur´ân´ı anlama biçiminde mi bir problem yaşıyoruz?
Aradan geçen bin dört yüz küsur yıllık zaman içinde Kur´ân ile aramıza bir takım tortular, çok yoğun hurafeler, kasıtlı yanlış aktarımlar mı girdi de biz bugün bu haldeyiz?
Gerçekten bize yegâne hayat kaynağı olarak emir ve yasakları ile yaşadığımız hayat arasında çok ciddi kopukluklar mı var?
Mesela, herkesin rahatlıkla anlayıp kavrayacağı ve kolaylıkla uygulayacağı;
?İyilik ve takvada yardımlaşın ama asla günahta ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.? (5. Mâide Sûresi, 2 Ayet) şeklindeki ilâhî hakikat ile mevcut gönümüzü bir karşılaştıralım!
Fazla değil, iki emir ve iki yasak?
İslâm aleminin mevcut fotoğrafı bu iki emir ve iki yasağın tam tersi bir vaziyetini ele vermiyor mu?
Kaç asırdan beri bilinmez, sanki Müslümanlar ?İYİLİK VE TAKVADA? yarışmayı terk etmişler ama ?GÜNAH VE DÜŞMANLIKTA YARDIMLAŞMAYI? asla ihmal etmemişler ve tüm hızıyla bu iki kesim yasağı çiğnemeye devam ediyorlar!
İslâm alemlerinin nerdeyse dört bir çevresinde birlik, beraberlik mesajları verenler, ısrarla kardeşliğe vurgu yapanlar, iyiliğe ve takvaya davet edenler hor ve hakir görüluyor, sesleri solukları kesilmeye çalışılıyor ama bolca fitne fesat tohumları ekenler kardeşleri bir birine düşürecek eylem ve söylemlerde bulunanlar el üstünde tutuluyor ve ?ALİM? olarak ilan ediliyor!
Bu durumda, her birimiz teker teker şu soruları cevaplamak borcundayız;
Kur´ân ne söyledi biz ne anladık, O hayat kitabının söylediklerini dün nasıl anladık ve bu gün nasıl anlıyoruz?
Kur´ân-ı Kerîm kitabı sadece okuyarak, hem de anlamadan okuyarak o kitaba karşı vazifemizi yapmış oluyor muyuz?
Öyle olsaydı, dünyada en çok okunan kitap Kur´ân-ı Kerîm ama perişan durumdaki kitleler de onu okuyanlar olur muydu?
Allah ve Resulü bizleri, bize hayat verecek gerçeklere çağırdıkları halde bizlerin bu çağrıyı görmezden gelerek bakmamız ?KÖR VE SAĞIR? tavrımızın bir sonucunu yaşatıyor olabilir miyiz?
Kapımızı çalmak üzere olan Kur´ân ayında Müslümanlar olarak lütfen Kur´ân-ı Kerîm´e bakış acımızı ciddi bir biçimde gözden geçirelim, bu mübarek Ramazanı Şerif günlerinde bu manada bize bir yol gösterici olan bu mukaddes kitabı anlamaya çalışalım!..
