KIŞ MASALI YAŞAMLARIN BAHARI, BİR GÜN DEĞİL, HER GÜN OLMALI

KIŞ MASALI YAŞAMLARIN BAHARI, BİR GÜN DEĞİL, HER GÜN OLMALI

KIŞ MASALI YAŞAMLARIN BAHARI, BİR GÜN DEĞİL, HER GÜN OLMALI

Bandırma Atatürk Özel Eğitim Okul müdürü Algan KARTAL´ın10-16 MAYIS Engelliler Haftası Mesajı

... Bir insanı, bir çiçeği, bir kuşu, bir baharı sevmek için yüreğimiz atmıyorsa sağlam bedenimiz ne işe yarar?.

Dünyaya gelirken ellerimizi, kollarımızı, ayaklarımızı, bacaklarımızı, gözlerimizi, kulaklarımızı hatta aklımızı bile biz seçemeyiz? Yaşamımız boyunca bu uzuvlarımızı kaybetmemize sebep olabilecek kazalar da başımıza gelebilir. Yaradan tarafından bize kader olarak yazılmış sınavlardır bunlar? Ve verdiği kadarıyla sorgulayacaktır bizi. Bu yüzden ben engelli canların bizlerden daha üstün olduğunu düşünüyorum? Çünkü neye sahipsen ondan sorumlusundur ve sahip olduklarımızın nankörüyüzdür çoğu kez?

En büyük engel ilgisizliktir, güvensizliktir, önyargı ve sevgisizliktir. Erdem denilen şey ellerde, kollarda, ayaklarda, gözde, kulakta, zihinde kısacası bedeni hiçbir şeyde olmaz? Erdem denilen şey yürektedir.  Yeter ki yürekler engelli olmasın... Bir insanı, bir çiçeği, bir kuşu, bir baharı sevmek için yüreğimiz yetmiyorsa bedenimiz ne işe yarar? Her sabah doğan güneş içimizi ısıtmıyorsa görmek ne fayda sağlar? Sarılmak kolların işi değildir, yürekten sarılanın bağını gör? Zihinsel engelli bir çocuğun ruhundaki umudu kim göremiyor, elinden tutamıyorsa o kendini engelli saysın? Çünkü hiç kimse görmek istemeyen kadar kör, duymak istemeyen kadar sağır değildir. Anlamayı arzulamayana yüz dil biçaredir der Mevlâna?

Böyle düşününce engellilerin ?BİZ DE VARIZ!? sesine kulak tıkarsak asıl engelli bizler olmuyor muyuz? Eğer engelli bireylerle aramıza bir engel koyacaksak bundan bizler daha zararlı çıkarız. Yaşam mücadelelerine empatiyle yaklaşalım; ilgisizliğimizle, sevgisizliğimizle, duyarsızlığımızla, sabırsızlığımızla bizler engelli gibiyiz.  Bizler günahkârken onlar daima masumlar, bizler savurganken onlar daima tasarruflular, bizler nankörken onlar vefakâr, bizler sahtekârken onlar dürüstler, bizler ikiyüzlülük yapabilirken onların içi dışı bir? Onlara acıyarak, ahh vah ederek değil hayranlıkla bakmalıyız ve en mühimi inancımıza göre de Yaradan katında onlar bizden üstünler? Çünkü ALLAH bizim görünüşümüze, malımıza, rütbemize bakmaz, yalnızca kalplerimize bakar. Erdemli bir insana göre de hayatı paylaşmak için hiçbir engel yoktur. İşte budur insanı yaratılanların en şereflisi yapan?

 Hepimizin hayatta yapamadıkları var, bu bizi engelli mi yapar? Aramızda onların daha özel olmasından başka bir fark yoktur. Engelli bireylere acımak, onlar karşısında duygulanmak da onların sorunlarına çözüm getirmez. Eminim onların da bizlerden istediği bu değil, anlaşılmaktır.  Bir engelliyi anlamak için, yürümeyi ortopedik, konuşmayı işitme, renkleri görme engelli birine sorup isteklerine cevap vermek için somut işler başarmak gerekir. Onların istediği engelsiz yaşam alanlarıdır. Engelsiz okullar, engelsiz şehirler, engelsiz otoparklar, engelsiz hastaneler, engelsiz avm´ler ?  ve en gereği engelsiz bakışlardır.

Yurdumuzda engelli bireyler için özel eğitim okulları açılmış olup bunlardan bi r tanesi de Bandırmamızda Milli Eğitime bağlı Atatürk Özel Eğitim Okulu ve özel öğrencilerimize mesleki eğitim veren Şehit Öğretmen Mustafa Boz Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezidir. Okullarımız Gönen, Manyas, Erdek, Marmara adası ve Bandırmayı kapsayan geniş bir bölgeye hizmet vermektedir. Okullarımızın fiziki şartları özel öğrencilerimize göre düzenlenmiş, öğrencilerimizin okula geliş gidişleri hostesli servislerle sağlanmıştır. Özel eğitim okullarının olmadığı yerlerde normal okullar bünyesinde özel eğitim sınıfları yapılmıştır. Bu devlet hizmetlerinin dışında yine devlet destekli özel rehabilitasyon merkezleri engelli öğrenciler için hizmet vermektedir.  Engelli bireyler için devlet bakım ve bakıcı yardımında bulunmaktadır. Engelliler için koruyucu kanunlar yapılmaktadır. Bu kanunlara göre;  her 100 kişi çalışan bir kurumda iki engelli çalıştırılması, engelli çalışanların ya gelir vergisinden muaf ya da indirimli ödemesi, yaşamlarını kolaylaştırmak için yurt dışından ithal ettikleri araç gereçler için gümrük muafiyeti, kamu kurum ve kuruluşlarında engelli iş istihdamı, çalışan engellilerin istedikleri zaman emekli olabilmesi? Gelecek günler için umut verici adımlardır.

Okul müdürü Algan KARTAL ,mesajının devamında da ;Annelere babalara, öğretmenlere ve engelli eğitim merkezinde çalışan meslektaşlarına şöyle seslendi..

Anneler babalar evladınızın engelli olması sınırlılıklarının bulunması utanılası bir durum değildir. Engelli çocuklarınız için yapılacak ilk önemli adım kabuldür. Eğitsel tanılamasını yaptırın, uzman ellere teslim edin yavrunuzu. Teslim edin ki sınırlılıkları azaltılabilsin, engellerinin hayatını engellemesinin önüne bir nebze olsun geçilebilsin. Anlamaya çalışın onun sınırlılıklarını, yapabileceklerini ve yapamayacaklarını. Yapamadıkları sizi asla üzmesin. Hepimizin hayatta yapamadıkları var .  Başarabildiklerinin tadını çıkarın birlikte.

Eğitimciler! Meslektaşlarım; öğrenin bu evlatlarımızın engellerini ve engel grubu özelliklerini, neler yapabileceğini, üstün yönlerinin neler olduğunu öğrenin ki üstün yönlerini çıkarın ön plana. Bu evlatlarımızın sınıf ve okul içerisinde kabul görmesine yardım edin hissettirmeden. Ama bunu hususta dikkatli olun diğer bireylerin engelli bireylere acımasına ve en kötüsü alay etmesine mani olun. Birlikte yaşamayı öğretin onlara. Arka sıralara oturtmayın ki önemsiz ve dışarı atılmış hissetmesinler kendilerini. Ona yapabileceği görevleri verin sınıf içerisinde, verin ki işe yaradığını o toplumun o sınıfın bir parçası olduğunu anlasın. Sonra seyredin onun yüzüne yayılan tebessümü, siz de tadını çıkarın bu tebessümün. Önemli ve çok özel bir iş başardınız çünkü. Farkınız var, eğitimcisiniz siz. Bu bireyleri yapabildikleri ile değerlendirin. Ama yaptığınız değerlendirme de kantarın topunu kaçırmayın. Kaçırmayın ki o evladımız kendisine engeli nedeniyle fazladan puan verildiğini ya da öncelik tanındığı hissine de kapılmasın. Ne çok konuşuyorum zor şeyler istiyorum değil mi sizlerden? Haklısınız ama engelli birey yetiştirmek bir bıçağın sırtında yürümek gibidir kanaatimce. Bu yüzden uzatıyorum lafı.

Engelli eğitimi veren merkezlerimiz de görevli meslektaşlarım, ben eminim benden iyi biliyorsunuz engelli birey eğitimini. Akıl verecek de değilim zaten,  sözlerim küçücük bir katkıdır haddim olmayarak. Sizlerin ciddi fedakârlıklar yaptığını gördüm zaman içinde. Ama yapmalısınız da çünkü sizin amacınız bu zaten, engelli bireylerin sınırlılıklarını ortadan kaldırmayı veya azaltmayı hedefliyorsunuz.  Ancak benim size işaret edeceğim şey; bireyle kalmamak.  Annenin, babanın, ailenin, hatta çevrenin engellilerin özellikleri, sınırlılıkları, iletişimleri, yaşam alanlarının standardizasyonu konularında eğitilmesini sağlayın. Yaptığınız eğitsel çalışmalar sayesinde bireyde oluşan olumlu gelişmeleri paylaşın birey ve ailesi ile . Paylaşın ki yüzlerinde gülücükler yayılsın, başarabileceklerine inançları artsın. Toplumdaki diğer fertler de duysun, bilsin çocuklarımızın başarılarını. Yıkılsın önyargı duvarları?  Siz de baharı yeşertmiş olmanın huzurunu seyredin engelli yüzlerde. 

Bir gün bizim de engelli olabileceğimizi aklımızdan çıkarmadan, onlara yardımcı olalım. Herkesin yapabileceği mutlaka bir şeyler var bu konuda. Haydi hep birlikte onlara ses olalım, ışık olalım, renk olalım?

? ENGELLİLER HAFTASI KUTLU OLSUN?.

 



  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli
  • Pazar 23.7 ° / 12.3 ° Güneşli