Kapıdağ Dayanışma Platformu Sözcüsü İsa Cem Sezer, “Marmara Denizi’nin çığlığını duymalıyız” dedi.
Balıkçıların “salya” dedikleri müsilajın, Marmara Denizi’nin can çekişmesi anlamına geldiğine dikkati çeken Sezer, şunları söyledi:
“Uzun süredir bitmeyen müsilaj, tüm Marmara Denizi’nin sorunudur. Her ne kadar ‘mavi bayraklar’ımız olsa da, tekne turları düzenlesek de ortada bulunan bir gerçek şudur ki, Marmara Denizi, kimyasal atıklarla zehirlenmektedir. Bilim adamları, önlem alınmadığı takdirde müsilaj başta olmak üzere Marmara Denizi’nin sorunlarının artarak süreceğini belirtiyorlar. Her şeyden önce de Marmara Denizi’ne, evsel ve sanayi atıkları artık hiçbir arıtmadan geçirilmeden verilmemelidir.”
Sezer, Kapıdağ’a yapılan Rüzgar Enerji Santralleri’ni(RES) de eleştirerek, “Biz, RES’lere değil, yapıldıkları yerlere karşıyız. Kapıdağ’a RES kurulmamalıydı. Burası ülkemizin ormanlarla kaplı en önemli doğa alanlarından ve oksijen depolarından biri olup, kuşların da göç yolları üzerinde bulunmaktadır. Kapıdağ’a yapılan ve yapılmak istenen RES’lere karşı yasal ve hukuksal mücadelemiz sürmektedir” diye konuştu. ÖNDER BALIKÇI
