Hıdırköy Bandırma`nın sayılı en küçük köylerinden birisi. 30 hanelik çiftlik türü köyde sıcak bir ilişki var.Herkez birbiri ile içiçe, Kaç göç, yabancılık yok. Misafirler içinde bu böyle..
Dost meclislerinin harman olduğu bu küçük mezrada yaşanan dram Hıdırköy Hıdırköy olalı böyle ızdırabın yaşanmadığını gösterdi.
Yüreği en katı yüzler bile Trafik terörü kurbanı Ebru`nun ardından gözyaşını hakim olamadı.
Dün akşam saatlerinde Biga daki ablasından köye dönen Ebru Coşkun Hıdır çatrağında kendisini bekleyen babasına doğru yöneldiğinde azraili olacak trafik canavarını fark edemedi.
Bölünmüş yolun ilk etabını aştıktan sonra belki ikinci yolu anımsayamadı, belki babasına bakarken heyecandan fark etmedi.
Gerekçe ne olursa olsun, dün akşam saatlerinde gülen gözler bugün Cuma namazını mütakiben kılınan cenaze namazı ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.
Ebru henüz 15 yaşında idi.
Edincik ilköğretimde taşımalı okumuştu. Arkadaşları gelemese de öğretmenleri son yolculuğunda onu yanlız bırakmadı.
Ebru`yu hemen hatırladılar, iki yıl önce mezun olsa da onun sıcak gülüşünü hiç unutmamışlardı.
Hastane morgundan Cuma saatlerinde evinin bahçesine getirilen narin vücuduna büyük gelmişti tabut bile.
Önce gelinlik geldi. Tabutun soğuk tahtalarını örten kar beyaz gelinlik, üzerine beyaz güller bezendi.Özenle, yürekler bastırılsada, gözyaşları sel oldu.
Hıdırköy Hıdırköy olalı böyle acı yaşamadı. Ağlayan sadece cenazeye katılanlar değildi. O anda gökyüzüde başladı ağlamaya. Cenaze namazı kılınırken de, Ebru`nun narin vücudu toprağa verilirkende sürekli ağladı gökyüzü.
Kör kavşağa bir sinyal lambasını reva görmeyen beyinlerin ne ilk nede son kurbanıydı Ebru Coşkun...
