TÜKETİMDE DENGE VE İKTİSAT…

TÜKETİMDE DENGE VE İKTİSAT…

Allah, şüphesiz ki mal kazanma ve harcamayı insan içi helâl kılmıştır.

Allah, şüphesiz ki mal kazanma ve harcamayı insan içi helâl kılmıştır. “… yeryüzüne yayılın; Allah’ın lütfundan rızık isteyin.“ (62. Cuma Sûresi, 10. Âyet) Bununla birlikte mallarını israf etmeyi de haram kılmıştır. ”… yiyin için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah müsrifleri sevmez.” (7. A’raf Sûresi, 31. Âyet) Kur’ân da geçen bu ifadeler, Allah’ın insanlardan rızık peşinde koşmalarını ve bu rızkın tasarrufu konusunda da israfa kaçmaksızın dengeli bir şekilde tüketim içinde olmalarını istediğini göstermektedir. Zira, insan dünyaya başı boş bir varlık olarak değil, sorumlu bir varlık olarak gönderilmiştir. Ve insanın sorumlulukları arasına malını uygun bir şekilde harcama da girmektedir. Nitekim konuyla ilgili Kur’ân’da, “Sonra o gün, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz.”

(102. Tekâsür Sûresi, 8. Âyet) buyurularak insanın malının tüketimi konusunda sorumluluk altında olduğuna dikkat çekilmektedir.

                Tüketimde dengenin sağlanması ve israfa kaçılmaması hususu, zamanla insanların ihtiyaçlarına göre değişebilecek bir içerik kazanır. Örneğin, daha önceki tarihlerde binek olarak at ve sair hayvanlar bir ihtiyaç iken, bugün araba binek olarak bir ihtiyaçtır. Modern teknololojik gelişmeler harcama ve tüketim alışkanlıklarını etkiler. Ancak zikrettiğimiz âyette uyarıda bulunulduğu üzere Müslüman insanın ölçüsü her zaman israfa kaçmaksızın tüketimde dengeyi sağlamak şeklindedir. Dinimizde harcamalar konusunda örfe göre hareket ederken israfa kaçmamayı prensip edinmek esastır.

                Tüketimde Yarışılmaz..

                Gerçek, meşru ve makul olanın dışına çıkmak, itidalden sapmak anlamına gelen israf İslâm dininde yasaklanmıştır.

                Hâliyle, meşru olmak kaydıyla dünya nimetlerinden istifade edeceğiz, yiyeceğiz, içeceğiz, giyeceğiz.

                Ama, bütün bunları yaparken Allah’ın emrine uyup, israf etmeyeceğiz. Çünkü, Allah’ın israf edeni sevmediğini biliyoruz. Biz ise Allah’ı seviyoruz ve O’nun tarafından sevilmeye gerçekten çok muhtacız.

                İsraf kavramının kapsamı ekonomik, sosyal ve kültürel şartlara göre değişebilir. Refah seviyesindeki artış, tüketim alışkanlıklarını da değiştirebilir. Yani, israf kavramının kapsamı izafidir. Neyin, ne kadarının savurganlık olduğunun, yani sınırının, kapsamının belirlenmesinde; inanç, örf-âdet, tutum ve alışkanlıkların rolü vardır.

                Bilindiği gibi beşerî ihtiyaçlar da imkânlar da sınırlıdır; arzu ve ihtiraslar ise sınırsız olup sırf nefsanî arzuların tatminî için aşırı tüketim israftır.

                İslâm hukukçuları maslahatı öncelik sırasına göre; zaruriyyat (kaçınılmazlar) haciyyat (ihtiyaçlar) ve tahsiniyyat (kemaliyyat) olmak üzere üçe ayrılmakta, bunların ötesinde salt nefsanî isteklerin ve bencil duygularının tatmini için lüks tüketimi yapılmasını israf saymaktadırlar.

                Ayrıca zaruriyyat dururken, haciyyata veya haciyyat dururken tahsiniyyata harcama yapmak israftır.

                Allah, güzel kullarından bahsederken (25. Furkân Sûresi, 63. Âyetinde), “Rahman’ın kulları yeryüzünde mütevazı yürürler…” diye başlar, müteakip âyetler de o güzel kullarının diğer özelliklerini sıralar ve (Mülk Sûresi 67. Âyettinde,) “Onlar, sarf ettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” buyurmaktadır.

                Ülkemizde Tüketici Hakları..

                Ülkemizde tüketiciyi koruma çalışmaları 1930’lu yıllarda başlamış, 1970’li yılların başında da özellikle büyük şehirlerde hızlanmıştır. Türk Standartları Enstitüsünün kurulmasıyla desteklenmiştir.

TSE tarafından belgelenmiş olan madde ve ürünleri, TSE tarafından garanti edilmesi, tüketici şikayetlerinin dikkate alınmasını sağlıyor. Bu konuda tüketicinin mağdur bırakılmaması nedeniyle, tüketici TSE damgasına dikkat ediyor. Ama bu konuda yine de çok bilinçli değiliz. Tüketici aldığı malın bozuk çıkması durumunda, eğer malda TSE damgası varsa, TSE’ye; TSE damgası yoksa, Sanayi ve Ticaret Müdürlükleriyle, Ticaret Odalarında oluşturulan, “TÜKETİCİ ŞİKAYETLERİ“ MASASINA ya da TÜKETİCİYİ KORUMA DERNEĞİNE başvurabilirler.

                Yasal olarak ise bozuk çıkan mallar yüzünden uğradıkları zarar için ilgili mahkemelerde “MALDAKİ MADDİ AYIPLAR” adıyla dava açabilirler!..



Anahtar Kelimeler: TÜKETİMDE DENGE İKTİSAT…
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı