Türkiye Depreme Hazırlıklı mı?

Türkiye Depreme Hazırlıklı mı?

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Başkanı Aysun AYKAN; "Büyük Bir Depreme Hazır Olmalıyız!"

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Başkanı Aysun AYKAN; “Büyük Bir Depreme Hazır Olmalıyız!”

Ruhsatlı Yapılarda da Risk Var! Türkiye Afet Risk Azaltma Planını Uygulamamız Gerekiyor.. Türkiye de Deprem Gerçeği Anlaşılamadı!

17 Ağustos 1999 tarihinde 7.4 büyüklüğünde olan,  yaklaşık 20 bin kişinin hayatını kaybettiği Gölcük Depreminin üzerinden 23 yıl geçti; Ülkemizde meydana gelen en son depremler ile ülkemizin deprem ülkesi olduğunu acı bir şekilde gördük ve bu depremler ülkemizde deprem gerçeğinin yererince anlaşılamadığını göstermektedir. Ülkemiz Dünyanın en aktif tektonik kuşaklarından olan Alp-Himalaya Deprem kuşağında yer almaktadır; Bu yüzden ülkemizde hatalar zincirinin geçmişte yapıldığı, yerleşim yerlerinin sismik tehlikesi olan alanlara, fayların üzerine kurulmasıyla başladı. Bu fay üzerindeki yerleşimlerin tehlikeli olduğunu, 17 Ağustos 1999 Depreminde fay üzerindeki yapıların yıkılmasıyla gördük. 1999 depreminden sonra, depremle ilgili birçok çalışmalar yapıldı; Fakat eksiklerimiz var. 2000’li yıllarda deprem konseyi kuruldu. 2011 yılında UDSEP-2023, (Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı) Yapıldı. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca hazırlanan “Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP)”  8 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe girdi; Bu planla Her türlü afetlere karşı dirençli bir toplum oluşturulması hedeflenmekte. Bu plan kapsamında başta yerel yönetimler olmak üzere, afetler ile ilgili kurum ve kuruluşların sorumlu olduğu çok sayıda eylem yer alıyor; Belirtilen eylemleri yerine getirebilirsek Türkiye deprem başta olmak üzere doğa kaynaklı afetlere karşı direnç kazanmış olacak. Özellikle afetler ile ilgili çalışmalar yapabilmek için başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili kurumlarda nitelikli elemanların, yetkin mühendislerin çalıştırılması gerekmektedir.

1999 depreminden sonra depreme dayanıklı bina yapmak için çalışıyoruz; Eskiye göre daha iyiyiz ama yine de eksiklerimiz var! Eskiden bir yeri imara açarken jeolojik etüt zorunluluğu yoktu! Parsel bazında Zemin ve Temel Etütleri yapılmıyordu. Şimdi ise İmar planlarına yönelik Jeolojik Etütler-Mikro bölgeleme Etütler yapılıyor. Parsel bazında Zemin ve Temel Etütler yapılıyor; Fakat uygulamalarda sıkıntılar var; gerekli denetimi yapmıyoruz. Kötü zeminleri iyileştirebiliyoruz, fakat zemin iyileştirilmesine yönelik alınacak önlemleri, örneğin; Jet Grout, Fore Kazık vb gibi yöntemleri maalesef çoğu belediyeler denetlemiyorlar. Eğer bunlar yanlış uygulanırsa, yapı denetimi yapılmaz ise depreme dayanaklı bina yapamayız.                                                                      Türkiye bir deprem ülkesi, dolayısıyla zaman zaman deprem haberlerini duymamız normal. Türkiye’nin her yerinde, her an Mw=7 büyüklükte bir deprem yaşanabilir; çünkü Türkiye’nin "Diri Fay" haritasına bakıldığında Mw=5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fay bulunuyor. Son yapılan çalışmalara göre şehir merkezinden fay geçen kent sayısı 24 oldu; Bolu, Bursa, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye,Hatay, Maraş, Erzurum, Hakkari, Erzincan ve Bingöl gibi 24 kentimiz, 80’i aşkın ilçemiz ve 502 mahallemiz doğrudan fay hatları üzerindedir; bu fayların kırılması durumunda ise, ilk önce doğrudan fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir. Bu faylardan özellikle kırılma zamanı gelmiş  yani sismik boşluk olarak tanımladığımız yerleşim yerlerinden geçenler büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye'de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız, yani Kırılma zamanı gelmiş, fay parçaları var. Bilimsel çalışmalara göre, özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı ile, Balıkesir, Kahramanmaraş taraflarındaki fay segmentleri sismik boşluk sınıfında tanımlandığından buralarda yakın gelecekte deprem olacağını gösteriyor; bu yüzden buralara dikkat edilmesi, hazırlık yapılması gerekiyor.

Bandırma, Gönen, Edremit, Faylarının Sismik Tehlikesi Yüksek! Uzun zamandır deprem yoğunluğu yaşayan Balıkesir İlimizin deprem tehlikesi yüksektir; Çünkü Türkiye'nin ve dünyanın en aktif fayı olan Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluna ait fay segmentleri üzerinde konumlanmaktadır ve burada tarihsel/aletsel dönemlerde birçok yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Balıkesir’de deprem üretecek 20 fay zonu var. Paleosismolojik ve jeolojik çalışmalara göre bu fayların çoğu Mw=7 ve Mw=7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip olduğu tespit edilmiştir. Yerleşim yerlerinin içerisinden geçen Yenice-Gönen Fayı, Balıkesir-Gökçeyazı Fayı, Edremit Fayı ve Bandırma Faylarının sismik tehlikesi yüksektir! Bandırmanın yerleşim birimlerinden geçen, Edincik Fayı, Bandırma Fayı, Sinekçi Fayı üzerinde tarihsel ve aletsel dönemlerde meydana gelen depremlerde can ve ekonomik kayıplar yaşanmıştır. Sinekçi Fayı, Tarihsel Dönemde, bazı çalışmalara göre (Ambraseys&Finikel, 1991) MS 155 yılında Bölgede yıkıcı deprem üretmiştir; bu yüzden buralara çok dikkat edilmesi gerekiyor.. .

Ruhsatlı Yapılarda da Risk Var! Ege Denizi Depremi sonrasında, Yapı denetimi yapılan çok sayıdaki ruhsatlı yapının yıkılması, ağır hasar görmesi ile deprem riskinin sadece ruhsatsız ve kaçak yapılarda olmadığını da açıkça ortaya koymuştur; Yapı denetimi yapılan ruhsatlı yapılarda da risk var! Yaşanan depremlerde binalarımızın önemli bir bölümünün zeminden kaynaklı hasarlardan yıkıldığı bilinmesine rağmen; Bazı Belediyeler zemin ve temel etüt raporlarının mevcut mevzuata göre uygulanmasını istemiyor!!

Fay Hattındaki Binalar İçin Sakınım Bandı Oluşturulmalı! Afet Risk Azaltma Planını Uygulamamız Gerekiyor! Depremde can ve ekonomik kayıpların yaşanmaması için yapılacakların başında, Afet Risk Azaltma Planının uygulanması gerekiyor. Zemin ve Temel Etütlerinin denetimlerinin yapılması gerekiyor. Türkiye’deki yerleşim alanlarının önemli bir bölümü diri faylar üzerinde konumlandığından, can ve mal kayıplarını en aza indirmek için; yüzey kırığı oluşturacak diri faylar 1/5000-1/1000 ölçekli imar haritalarına işlenmeli ve fayın her iki tarafına "Sakınım Bandı" oluşturularak, bina ve bina türü yapılaşmaya kısıtlama getirilmelidir. Diri fay zonları üzerinde kalan yapı stokunun belirlenmesi, yapıların gerekiyorsa güçlendirmesi veya yıkılması şeklindeki kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi gerekiyor.



Anahtar Kelimeler: Türkiye Depreme Hazırlıklı ?
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 14.7 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı