Umut Vakfı`nın düzenlediği "Türkiye`de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri" konulu yerel medya seminerinde konuşan Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fikret İlkiz: ' Medya, milliyetçilik ve ırkçılığı yeniden üretmemeli'' dedi.
Umut Vakfı `nın düzenlediği "Türkiye`de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet Haberleri" konulu yerel medya seminerinde konuşan Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fikret İlkiz: ' Medya, milliyetçilik ve ırkçılığı yeniden üretmemeli'' dedi.
Umut Vakfı'nın Bandırma Eken Prestige Oteli'nde düzenlediği ' Türkiye'de Bireysel Silahsızlanma ve Şiddet haberleri konulu yerel Medya seminerinin ikinci oturumda konuşan
Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Timur Demirbaş ise suç korkusu artan ülkelerde, bireysel silahlanmanın arttığına dikkati çekerken, Tabii ki, terör olaylarının artması da, silahlanmanın artışına neden olmaktadır'' dedi. Demirtaş, basının, şiddet olaylarını abartarak vermeyerek, silahın sorunları çözmede çare olamayacağı bilincini aşılaması gerektiğini belirtti.
Bandırma İİBF Öğretim Üyesi Doç.Dr.A. Niyazi Özker'in başkanlığında, ' Eleştirel Gazetecilik Arayışı'' konusunda gerçekleşen ikinci oturumda Gazeteci-Yazar Ragıp Duran'' ' Medyada Nefret Söylemi'' konusunda düşüncelerini açıkladı.Ülkemizde gazetecilik mesleğinin en kötü günlerini yaşadığını vurgulayan Duran, ' Türkiye'de halen 100'ün üzerinde gazeteci cezaevinde bulunuyor. Ülkemizdeki gazetelerin % 95'i siyasi ,iktidarın egemenliği ve korkusu altındadır'' dedi Gazeteciliğin kamu çıkarları için yapılması gerektiğinin altını çizen Duran, şiddet ve nefretin, yaşamın bir gerçeği olduğuna dikkati çekti. Duran, ' Medya, şiddet ve nefret haberlerini verirken, bu konuda olayın olumsuzluğunu mutlaka kınayan bir tutum almalıdır'' diye konuştu.
Gazeteci, Ragıp Duran, konuyla ilgili çözüm önerilerini dile getirirken, eski yasaların ilgası ve yeni yasalar çıkarılarak hukuki mücadele, gerçek nefrete karşı karşı söylem mücadelesi ve medyatik nefrete karşı mesleki mücadele gerektiğini sözlerine ekledi.
Av. Fikret İlkiz: ' Medya, milliyetçilik ve ırkçılığı yeniden üretmemeli''
Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fikret İlkiz, de yaptığı konuşmada ' Şiddet haberinde insan hakları'' konusunda son bir yıl içinde252,son 7 yılda ise toplam 4190 kadının öldürüldüğünü belirterek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:
'televizyonlarda , ana haber bültenlerinde şiddet haberlerine ayrılan süreler inanılmaz boyutlara vardı.Şu anda ülkemizin dört önemli kanalında verilen haberlerde şiddet oranı yüzde 54.7, şiddet haberi içermeyen haberlerin oranı ise yüzde 45.3'tür. Nefret söylemlerine açık bir toplum yaratıyoruz.
Nefret söylemi ve nefret suçu farklıdır. Bizim yasalarımızda, nefret suçuyla ilgili yasalarımızda bir madde var mıdır? Medya, milliyetçiliği ve ırkçılığı yeniden üretmemelidir. Nefret söylemlerinden hepimiz vazgeçmeliyiz. Nefret suçunu, yaşamımızdan çıkarmalıyız. Nefret suçu, ön yargı suçudur. Adaleti istiyorsanız, ayrımcılık olmamalıdır.Nefret suçlarını, ön yargı tetikler''
Nefret söylemi ve nefret suçlarının,uluslararası bir sözleşmeyle yasaklandığını vurgulayan Av. Fikret İlkiz, ' Bu durum, ifade özgürlüğüne aykırı değildir' dedi.
İlkiz, nefret söylemlerinden hareketle nefret suçlarının önlenmesi için hukuksal önlemlerin gerekliliği kadar yerel basının de nefret suçları konusunda çok duyarlı yayın yapması gerektiğini belirtti.
Eğitimci-Yazar İncila Çalışkan ın yönetiminde gerçekleşen oturumdaBalıkesir Yeni Haber Gazetesi Bandırma temsilcisi ve BANSES Gazetesi yazarı Önder Balıkçı,''Şiddet Haberleri,Gazetecilik Meslek İlkeleri ve Yerel Medya 'konularında düşüncelerini açıkladı. Balıkçı,yerel basının yaygın basına göre çok daha güç koşullarda görev yaptığının altını çizerken,şunları söyledi: Yıllardır,yaygın basına öz,yerel basına üvey evlat muamelesi yapmakta olan devletin,yerel basına reva gördüğü bu muamele,başlı başına bir şiddet değil midir? Yaygın basın,çıkardığı bölge ekleriyle yerel basının yayın yaptığı bölgelere girerek ,yerel basını yok etmeye çalışarak,bir çeşit ekonomik şiddet uygulamaktadır. 657 Sayılı devlet memurları Yasası'nın,gazetecilere,bilgi verme'şeklinde uygulanması da şiddetin başka bir şeklidir.' Balıkçı, gazetecilerin şiddet haberlerine daha dikkatli yaklaşımları ve bu haberleri vermek zorunda bile kalsalar,şiddeti uygulayanların tutumlarını eleştirel yaklaşımda bulunmalarını istedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC)Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Recep Yaşar da,''Şiddet Habercilerinin Değerlendirmesi:Yerel medyadan deneyimler konusunda ki konuşmasında,TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi doğrultusunda,gazetecilerin, şiddet olaylarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini anlattı. Yaşar ,gazetecilere Şiddeti pazarlamaktan,şiddeti meşrulaştırmaktan vazgeçirmeliyiz.'derken,siyasi parti liderlerinin de birbirlerine karşı şiddet söylemlerine son vermeleri gerektiğine dikkat çekti.
Önder kardeşim, senin çabanla Bandırma`da gerçekleştirilen Seminer hakkında Bandırma basınından olumlu yada olumsuz bir tepkinin gelmesi bence duyarsızlıktır. Demek ki gelenler sadece yemek için gelmişler. Özellikle senin çabalarına ayıp olduğu kanısındayım. Gazetelerde de beklediğim ilgiyi görmemesine de ayrıca şaştım.
