Hedef (GÜNDEM)


BİR KÖYÜN "YOKOLUŞ" ÖYKÜSÜ

BİR KÖYÜN "YOKOLUŞ" ÖYKÜSÜ


Eski adı MAMUN. Önceki yerleşim yeri "Eski Mamun" denilen, şimdiki adıyla Ayyıldız Tepe civarında bir yer... 500 - 600 yıl kadar önce yılanların istilasından, şimdiki yere taşınmış köylüler... Mamun Bahçeleri ile civarın en lezzetli ve doğal sebzelerini yetiştirmekle ünlemiş bir köy... 1970`lerin başına kadar Bandırma ve Erdek`i hatta İstanbul`u sebzeleri ile beslemiş... Ayşekadın fasulyesi, domatesi, biberi, patlıcanı özellikle "Mamun bahçelerinden mi ?" diye aranır olmuş. Sebzeciliğin yanısıra, üzüm bağları ve zeytinlikleri ile de Bandırma`nın önemli bir bahçe tarımı merkezi olmuş. Yine 1970`lerin başına kadar sahili ile, yeşili ile Bandırma`nın sayfiyesi olmuş, baharda Hıdırellez şenlikleri için, yazın denize girmek için en çok tercih edilen mekanların başında gelmiş...

1970`lerin başında köyün sahiline SODA FABRİKASI kurulacak ve gençleriniz SSK`lı iş sahibi olacak diye bilffiil DEVLET tarafından kandırılarak, sahildeki en güzel toprakları köylünün elinden alınarak, yerine maalesef SÜLFÜRİK ASİT FABRİKASI kurulmuş. Çok ilkel bir teknoloji ile kurulan SÜLFÜRİK ASİT FABRİKASI, bacasından çıkan Kükürt dioksit gazları ile köyün üzerine ASİT YAĞMURLARI yağdırmaya başlamış. Sülfürik Asit üretimi için hammadde olarak PİRİT`in seçilmiş olması, ortaya bir de katı atık olarak son derece ince granüllü, en ufak rüzgarda kilometrelerce uzağa uçuşabilen DEMİROKSİT tozlarını ortaya çıkarmış, tüm çevre dokusu DEMİROKSİT KIRMIZISINA boyanmıştır. Köyde çamaşır kurutmak imkansız hale gelmiş, evlerin bembeyaz kireç badanalı duvarları kırmızıya dönüşmüş, tüm çevre dokusu kırmızılaşmıştır. Sert poyraz esen günlerde, insanlar asit yağmuru ile birlikte, KIPKIRMIZI DEMİROKSİT TOZU sağanaklarına maruz kalmışlar, ciğerleri zehirli gazlar ile birlikte, demir oksit (pas) tozu ile dolmuştur. SODA Fabrikası yerine ASİT fabrikası kurulduğunu gören köylü, ETİBANK`ı defalarca mahkemeye vermiş. Ancak, tespit için gelen uzmanlar da devlet memuru olduklarından, baca gazları altında, öksüre öksüre yazdıkları raporlarda, TAYİN SÜRGÜNÜ ya da KIZAĞA ALINMA korkusundan olsa gerek, ASİT FABRİKASI`NIN çevreye ve sağlığa zararını raporlama cesareti gösterememişler. Defalarca açılan mahkemelerde eli boş dönen ve mahkemeleri kaybettiği için her iki tarafın avukatlık, bilirkişi ve mahkeme masraflarını da ödemek zorunda bırakılan köylü, çaresiz köyü terk etmeye başlamış.

Civardaki halk tarafından KIRMIZI KÖY diye anılmaya başlanan ÇALIŞKANLAR KÖYÜ, 1975`lerde başlayan göç ile hemen hemen boşalmış. Boşalan evler, bahçeler, Doğu ve Güneydoğu`dan Bandırma`ya göçen ve ekonomik ev, arsa ve bahçe arayan, çoğunluğu MUŞ kökenli vatandaşlarımız tarafından yok pahasına satın alınmaya başlanmış. Şimdilerde orijinal nüfusu azınlıkta kalan, yerli halktan 70 yaş ve yukarısı ihtiyarların viranelerinde ölümü bekledikleri, Bandırma`nın bir kaç adım ötesinde, doğası, tarihi, kültürü yok edilmiş, bir ucube halini almış köy, kaderi ile baş başa, bırakılmış, başkalaşımının acılı sancılarını çekmeye devam etmektedir. Son 30 yılda, köydeki ölümlerin çok önemli bir kısmının AKCİĞER KANSERİ sebebi ile olması da incelemeye değer bir durumdur.

Çalışkanlar Köyünün son 30 yıllık başkalaşımı, Üniversitelerin ve araştırma kurumlarının;

1) Çevre Mühendisliği (Çevre kirliliği),

2) Ziraat Mühendisliği (Çevre kirliliğinin tarım üzerindeki olumsuz etkilerinin değerlendirilmesi),

3) Sosyoloji (Çevre kirliliğinin doğa ve toplum üzerindeki etkileri ve göç baskısının incelenmesi, göç eden yerel halk yerine gelen farklı kültürlerin yerel kültür üzerindeki etkileri ve kültür çatışmaları vs),

4) Tıp (Kükürtdioksit gazı, asit yağmurları ve demir oksit tozunun akciğer kanserleri ve insan yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri) bölümlerine son derece önemli veriler sağlayabilecek birikime sahiptir.

Sahildeki SÜLFÜRİK ASİT fabrikası miadını doldurmaya başladığında, "herhalde artık Devlet akıllanmıştır, bu fabrika hurdası taşır ve köy yavaş yavaş eski güzelliğine döner diye bazı umutların yeşermeye başladığı 5-6 yıl önce, fabrika büyük bir revizyona alınmış, yenilenmiş, kapasite artışı sağlanmış ve sözde baca filtreleri ile donatılmıştır. Ancak, yenilenen fabrikanın yeni baca filtreleri de maalesef verimli çalışmamış ve çevreye asit yağmurları yağmaya devam etmiştir. Köyün sahilindeki Sülfürik Asit Fabrikası çevreyi tam gaz kirletmeye devam etmekte, hemen yanı başındaki BAGFAŞ GÜBRE FABRİKASI da köyün yamaçlarında KATI ATIK DAĞLARI oluşturmayı sürdürmekte, Bandırma Limanına akan ETİBOR atıkları, SÜLFÜRİK ASİT ve BAGFAŞ Gübre Fabrikaları, Bandırma Körfezini yok etmeye, Bandırma Körfezi karşısındaki muhteşem manzaralı ve verimli doğadan arta kalan son güzellikleri de tamamen başı boş bırakılan BANDIRMA BELEDİYESİ KATI ATIK SAHASI ile birlikte ortadan kaldırmaya el birliği ile devam etmektedirler.

Çevre Etki Değerlendirme analizleri layığı ile yapılmadan, plansız - programsız kurulan ve işletilen bu tesisleri kurulmasını ve insan hayatı pahasına işletilmesini sağlayanlar veya buna göz yumanlar,bu dünyada olmasa bile öbür dünyada bu katliamın hesabını nasıl vereceklerdir ?

Çalışkanlar Köyü`nü en sonunda "MAHALLE" yaptılar. Ama, nasıl ki Bandırma`ya köprü değil, sosyal hayat lazım" diyorsak, Çalışkanlar Köyü`ne de mahalle olmak değil, temiz hava, temiz toprak, temiz deniz, temiz doğa, korunmuş tarihi ve kültürle miraslar ile yaşanabilir bir çevre lazım.

Manyas Gölü`ne, atık su karışan dereler ile taşına kirlilik, tavukhanelerin ve tavuk eti işleme tesislerin atıkları da Bandırma ve çevresi için önemli bir tehdit olmaya başlamıştır. Balıkesir ve Bursa yönünden Bandırma`ya girerken, Bandırma`nın deniz kokan rüzgarı yerine, tavuk ve yem fabrikalarının kokusu karşılamaktadır artık gelenleri...

Evet, sanayi şart; ama kendimiz için olmasa bile, çocuklarımız için, torunlarımız için yaşanabilir bir çevre mirası bırakabilmek de boynumuzun borcu olmalı diye düşünüyorum. Çevreye etkisi "sıfır" olan sanayi tesisi kurmak kolay değil, ama, Bandırma`daki tesisler, çevre etki değerlendirmesi açısından, objektif bir bilimsel değerlendirme ile asla sınıfı geçemezler.

ÇALIŞKANLAR KÖYÜ’nün; SÜLFÜRİK ASİT ve BAGFAŞ GÜBRE FABRİKALARINDAN GÖRDÜĞÜ 40 YILLIK ZARARIN BİLANÇOSU 80 MİLYON DOLAR:

Gelişme (potansiyel büyüme) kayıpları: 16.000.000.-USD

Gelir (tarımsal, hayvansal üretim) kayıpları: 15.000.000.-USD

Mera ve müşterek köy arazisi değer kayıpları: 12.000.000.-USD

Kişiye tapulu gayrimenkullerin değer kayıpları: 10.000.000.-USD

Sağlık (çalışma gücü kaybı, sağlık giderleri vs) kayıpları: 9.000.000.-USD

Can (kirlilik kökenli ölümler) kayıpları: 6.000.000.-USD

Sosyal ve kültürel kayıplar: 5.000.000.-USD

Taşınma / göçme kayıpları: 4.000.000.-USD

Yaşam kalitesi kayıpları: 3.000.000.-USD

KAYIPLAR TOPLAMININ PARASAL KARŞILIĞI: 80.000.000.-USD

Haşim ACAR

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44