Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


NE OLACAK ÜLKENİN HALİ

NE OLACAK ÜLKENİN HALİ


Bu günlerde vatandaşın en çok merakla sorduğu bir soru var. Ne olacak bu ülkenin hali? Sorusudur! 10 Ekim günü meydana gelen elim olaydan sonra bu soru daha çok sorulmaya başlandı. Nasıl sormasınlar? Ülkede bir hükmet var acizlik içersinde. Vatandaşın endişesini yatıştıracağı yerde, sorumluluktan kurtulmak için. Başbakan Davutoğlu ?AKP hükümeti değiliz. Seçim hükümetiyiz? diyor. Sanki kendisi başka bir partinin lideri imiş gibi bunu rahatlıkla söyleyebiliyor. Veya dışarıdan getirilmiş bir başbakan gibi sorululuktan AKP´yi kurtarma çabasında. Bu ne kadar aciz duruma düştüğünün göstergesidir. Ülke kan gölüne dönmüş. Milletin içi kan ağlıyor. Bunları teskin edici olacağı yerde, daha da milleti karamsarlığa düşürüyor. Seçim hükümetini AKP istedi. Hem de büyük bir zevkle ve Şevkle. Sanki kurulan seçim hükümetinde yalnız AKP´li olarak kendisi varmışta? Diğer bakanların hepsi tarafsızlardan oluşmuş gibi hareket ediyor. Böyle söylemlerle sorumluluktan kurtulacaklarını zannediyorlar. Kabinede ne kadar bakan varsa hepsi AKP kimliği taşımakta dadır. Bu bir yerde çaresizlik içersinde çırpınmaktır. Öyle bir çaresizlik içersine düşmüş ki. Suruç da meydana gelen olayın failini ?yakaladık. Adalete teslim ettik? diyor. Olayda param parça olmuş canlı bombacının hangi parçasını adalete teslim etti. Acaba? Ülkeyi bu duruma getirirken her şey sizin için çok iyi gidiyordu. Analar ağlamıyor. Şehit cenazeleri gelmiyor diye övünüyordunuz? Bu örgüte o kadar güvendiniz ki? Kamu görevlilerine PKK´ya operasyon yapmayın emrini dahi verdiniz. Doğu Anadolu´yu ve güney doğu Anadolu´yu örgüte teslim ettiniz. Analar ağlamasın derken. Bırakın anaları ülkenin bütün fertlerin ağlar hale getirdiniz. Ankara olayının gerçekleştirenlerin hangi örgüte ait olduğu az çok netleşmiş durumda. Deliller IŞİD´I gösteriyor. İlk zamanlar bu örgütün elemanları ülke içerisinde cirit atıyordu. İstanbul da açık havada cihat namazı kılarlarken bunlara ses çıkaran oldu mu? IŞİD bir dost gibi kabullenildi. Musul konsolosluğumuz IŞİD baskınına uğradığında. Yetkililere teslim olun direnmeyin. Onlar bizim hasmımız değil diye. O zamanın dışişleri bakanı Davutoğlu değil miydi? Herkes terör örgütü derken, iktidarımız bunlara terör örgütü demekten imtina etmedi mi? Birleşmiş milletler dahi terör örgütü listesine almasına rağmen biz terör örgütü kelimesini ağzımızdan dahi çıkamadık. Sonra ABD de IŞİD´I yok etme toplantısında herkes terör örgütü deyince bizde terör örgütü demeye mecbur kalmadık mı? Ve bu örgütü yok etmek için kurulan koalisyona ilk anda girilmedi. Sonrada bu koalisyona girmeye mecbur kaldık. Bu IŞİD´IN doğmasına yardımcı olmadık mı? Hatta biz kuzey Suriye de devletimizi kuracağız dediklerinde. Dışişleri bakanımız. Buna izin vermeyiz demişti. Bir şey yapabildik mi? Adamlar ırak Şam İslam devletini (IŞİD) kurdular. Böylelikle güney sınırımızda terörist bir devlet kurulmuş oldu. Bu hataya nasıl düştük? Esat´ı Suriye´nin başından göndermek için değil mi? IŞİD´IN Suriye ye karşı savaşmasını kendimize için bir avantaj olacağını düşünmedik mi? Her şey yolunda gidecekmiş gibi. İki üç haftaya kalmaz. Şam da Emevi camisinde Cuma namazı kılacağız demedik mi? Şimdi beslediğimiz bu acımasız kalleş örgüt bizim canımızı yakıyor. Besle kargayı oysun gözünü. Aynen bu duruma düştük. PKK´ya ve IŞİD´A karşı mücadeleye geçtik. Bu iki örgüte karşı operasyon başlattık. Bu operasyonlar başladığı günden bu tarafa IŞİD militanlarından kaç tanesini gözaltına aldık. Operasyona bunları dâhil etmedik mi? Başbakan ikide bir ?kimse sabrımızı sınamasın? der. Sabır taşı olsa şimdiye çoktan çatlardı. Aylardır kamu güvenliğini sağlayacağız deniyor. Hani nerede? Artık ülkede kamu güvenliği diye bir şey kalmamıştır. Milletin ne can güvenliği?  Ne de mal güvenliği diye bir şey kalmamıştır. Sokakta askerimiz şehit ediliyor. Polisimiz şehit ediliyor. Bunların can güvenliğini sağlamak için tedbir bile alınamıyor. Ülkede güvenlik zafiyeti hat safhaya gelmiştir. İstihbarat zafiyeti desen keza ayni duruma gelmiştir. Bu işler tecrübe ve deneyim ister. Tecrübeli emniyet müdürlerini görevlerinden alıp, buralara iktidara yakınlığı ile bilinen kişiler atanırsa. İstihbarat birimleri darmadağın edilirse durum böyle olur. Şahsi ihtiraslara bu ülke feda edilmekte dedir. Ankara olayı ülkemizin en kanlı olayı olarak tarihe geçecektir. Bir AKP milletvekili sosyal medyada bir TWİT atıyor. ?CHP, MHP, HDP ve paralelcilerin eline kan bulaşmıştır? diyor. Bir yerde doğru söylüyor. Ölenler olar! Ölenlere ve yaralılara yardıma koşan onlar olduğu için. Yüreklerindeki acı ile ellerine kan bulaşmıştır. Başbakanları birlik beraberlik çağrısı yapıyor. Bu bey efendi ayrımcılığın daniskasını yaparak. Suçlu onları gösteriyor. Yazıklar olsun size. Siz iktidarınızdan başka bir şey düşünmüyorsunuz. Başka zaman böyle yaptıklarınızı biliyoruz. Alıştık! Fakat burada sen ben kavgasını dahi bırakamadan hareket ederseniz. Bu millet bunu hesabını size sorar. Bindik alamete gidiyoruz kıyamete Allah sonumuzu hayır eyleye. Çünkü aciz içersine düşmüş bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Böyle olunca da vatandaş soruyor. Ne olacak bu ülkenin hali diye. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 12- 10 ? 2015    

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44