Ömer Dede KILIÇ (Köy Esintileri)


UMUDA YOLCULUK-1

UMUDA YOLCULUK-1


/resimler/2019-5/14/1003477586019.jpg

                UMUDA YOLCULUK-1

Parkinson hastalığının pençesine düşmüş bir babanın yıllarca çalıştığı göz ardı ediliyor ve o baba ailesi uğruna hastalığını yaşama fırsatı bulamayarak umuda yolculuğunu başlatıyordu. Parkinson´lu babanın umuda yolculukta kendine örnek alacağı insanlar çoktu. Baba: Yıl 2000, Yalova İli Çınarcık ilçesi Esenyurt´ta yöneticilik seminerine katılıyordu. Kendisi Ankara Keçiören 23 Nisan İlkokulunda Ana Okulu öğretmeni iken, o yıllarda kendilerine ders atlatan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi bir Doçent´in düsturu seminere katılanlara ışık oluyordu.  Arkadaşlar hangi işi yaparsanız yapın önce kendinize bir hedef koyun. Ondan sonra yola çıkın diyordu.

2008 yılında amansız Parkinson hastalığının pençesine düşmüş, hastalığın verdiği yan etkilerin acılarıyla uğraşıyordu. Bu hastalık ki durmuyor, pervasızca ilerliyordu.

Hasta babanın, koca çınarın ayakta duracak mecali bile yoktu. Ve dümeni kırılmış gemi gibi bir o tarafa, bir bu tarafa sallanıyordu. Koca çınar hastalanmıştı bir kere. Düşenin dostu olmuyordu. El onu dıştan göre iyi görüyordu. Evdeki hastalığın verdiği çileleri gören ve anlayan yoktu. Aile reisinin kendini naza çekme gibi bir durumu da yoktu. Tek yapacağı iş vardı. Hastalığını unutmak ve dik durmaktı. Sonra da kendine bir hedef koyarak menzile ulaşmaktı.  Tabi hastalığı bu kadar çabaya müsaade ederse. Fakat çınarın ayakta durması gerekiyordu. Zaten hastalığı düşünecek hali ve zamanı da yoktu. İşte bu duygular la umuda yolculuğu başlıyordu. Talihsiz babanın umuda yolcuğu başlamadan bir gün önce büyük bir trafik kazası geçiriyordu. Ankara´dan gelirken her zamanki gibi ilaçların etkisiyle uykuya dalıyor, arabanın hızı 200 km. ulaşıyor, hasta baba arkadan gelen arabaların acı kornalarıyla kendine geliyor ve ani fren ile kendini düz bir tarlada buluyordu. Allah bir kez daha hasta babaya yaşama fırsatı veriyordu. Hasta baba da yüce Allahın verdiği belki de son şanstı. Bunu kullanmalıydı. Önce kendine şoför buluyordu. Bir arkadaş vasıtasıyla kendisi Irak ta ambulans şoförlüğü yapmış tecrübeli, genç inançlı abdestli namazlı Abdurrahman isimli birini işe başlatıyordu. Artık Abdurrahman da umuda yolculuğun bir parçası oluyordu.

Parkinsonlu baba kendine iş kuracaktı. Başkalarının insafına kalmış, asalak gibi yaşamak istemiyordu. Öyle ya bu hastalık Alzaymer hastalığı gibi değildi. Yani bu hastalıkta zekâ ve akıl kaybı yoktu. Öyle ise Allahın verdiği bu aklı kullanmalıydı ve zekâyı çalıştırmalıydı. Önce ne yapacağını kafasına koymuş, yıllar önce hocasının söylediği hedefini belirlemişti. Yaklaşık bir yıldır araştırma ve fizibilite çalışmasını yaptığı işi seçmişti. Kendisine göre yapacağı iş bims (hafif biriket) üretip satmaktı. Onun için Kırıkkale´de bir yer lazımdı. Fakat insanlarımızda hasetlik vardı. Girişimci daha işe başlamadan soğutuluyordu. Belediyeden karşılıksız aldıkları yeri ya fahiş fiyatla satmak istiyorlardı yada vermek istemiyorlardı. Bu nedenle işyerini daha müsait ve ihtiyacı duyulan köyüne yapma kararı alıyordu. Peki köydekiler girişimciye, girişim yapma fırsatı verebilecekler miydi. Hasta babaya yardımcı olabilecekler miydi.  Bu hasta baba için tam bir muammaydı.   14.05.2019 Ömer KILIÇ  

/resimler/2019-5/14/1005392119504.jpg

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,50% 0,08
  • EURO

    34,60% -0,12
  • GRAM ALTIN

    2496,16% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false

Balıkesir

20.04.2024

  • İMSAK 04:46
  • GÜNEŞ 06:17
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:58
  • YATSI 21:23