Atatürk’ün aramızdan ayrılışının yıl dönümü demek içimden gelmiyor. Çünkü Atatürk her zaman bizim gönlümüzde. Biz Atatürk’ü her an kalbimizde yaşatıyoruz. Atatürk bizim için yalnız aramızdan ayrılmıştır. Seneler önce değil daha dün aramızda ayrılmış gibidir.
Dünyanın takdirine mazhar olmuş, asrın lideri unvanına layık görülmüş. Dış ülkelerin milli eğitim tedrisatlarına yer almış bir liderdir. Anıtı dikilmiş dünya lideridir. Ruhu şad mekânı cennet olsun. Bugün evet 10 Kasım saat 09.05 de o sirenin o acı sesi ile içimize bir hüzün düştü. Ülkenin %70’şi bu sirenle saygı duruşuna geçmiştir. Bazılarımızın gözünde gayri ihtiyari yaşlanma olmuştur.
Bende olduğu gibi siren bitene kadar hem saygı duruşunu gerçekleştirdik hem de. İçimizden Fatiha okuduk. Atam bıraktığın emanetlerinin çoğuna sahip çıkamadık. Sizi bazıları bize unutturmaya çalışıyor. Fakat ne mümkün? Senin sevgin ülke genelinde her geçen gün daha da artıyor. Mini mini çocuklar dahi senin için gözyaşı döküyor. Böyle bir sevgi hiçbir faniye nasip olmaz. Ve olmayacaktır da! Atam seni unutturmaya çalışanlar.
Gaflet içerisinde olanlardır. Atam sen onları bizden daha iyi biliyorsun. Anadolu ya ayak bastıktan sonra senin için idam fermanı çıkaranların torunları. O zaman nasıl hareket ettilerse bugünde öyle hareket ediyorlar. Fakat seni unutturmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Benim bu Atatürk düşmanlığını bir türlü aklım almıyor. İnsan babasından kalan bir evde hem oturup hem beddua eder mi? Bu ülkeyi düşman istilasında kurtarıp.
Türkiye Cumhuriyeti devletini bin bir meşakkatle kurup. Türk milletine emanet eden bir lidere neden düşmanlık edilir? Bunu açık açık söylesinler de bizde bilelim. Neden? Ne içindir? Dinsiz diyeniniz oldu. Dinsiz olan birisi hutbe yapar mı? Bunu çok kişiye sordum. Hiç kimse yapar diyemedi. Paşa camisinde ki hutbesini nereye koyacaksınız? Kendi parası ile kuranın tefsirini ettirir mi? Millet dinini öğrensin diye diyanet işleri başkanlığını açar mı?
Mekke de kral seçilince çevre düzenlemesine kalkıyor. Mezarlık dahi düzenlemeye tabi tutuluyor. Herkesin mezarları kayboluyor. Birisi Atatürk’e telgraf çekiyor. Durumu anlatıyor. Peygamber efendimizin mezarı kaybolacak diyor. Atatürk krala telgraf çekiyor. Peygamber efendimizin mezarına dokunursan Orduyu oraya gönderirim diyor. İşte bu telgraf sayesinde peygamber efendimizin mezarı kaybolmuyor. Bu belgeyi ortaya çıkamayanlar var.
Atatürk bir toplantıda en büyük insan kimdir diye soruyor. Osmanlı padişahlarını söyleyenler olmuş. Tarihteki başka liderleri söyleyenler olmuş. En sonunda birisi sizsiniz efendim demiş. Çok şiddetli olarak haşa diye cevap vermiş. En büyük insan Hazret Muhannettir diye cevap vermiştir. Böyle birisine dinsiz diyeler önce aynaya bir bakmalıdır. Şunu iyi bilsinler ki?
Atatürk’ü bize kimse unutturamayacaktır. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Hiç boşuna uğraşmayın. Bu millet sizi unutur! Fakat Atatürk’ü asla unutmaz. Unutmayacaktır da. Evet 10 Kasım münasebeti ile atamı minnet ve şükranla yad ederim. Ruhu şad mekânı cennet olsun. Bu vesile ile cumhuriyetin kurulmasında emeği geçenlerin hepsini minnetle yad ediyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun. Bütün şehitlerimizin ruhları şad mekânları cennet olsun. Saygılarımla
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
10- 11- 2021 Mustafa KOÇAL
