Her seçimin değişmeyen ahlaki kuralları vardır;
Seçim, adil olacak-eşit olacak- şeffaf olacak- güvenlik içinde yapılacak?
Bunlardan biri olmazsa veya çoğunluğu elinde bulunduran iktidar ister yasa ile ister başka yolla bu ilkelerden birini işletmezse, o seçim baştan sakatlanır.
Eksik- yanlış yaptığınız seçim, ülke tarihine kara leke olarak geçer.
Hiç unutulmaz! Tıpkı 1946 seçimlerinin bu gün dahi unutulmadığı gibi!
1946´da ?Gizli Oy-Açık Sayım? şartı ?Açık Oy-Gizli Sayım? olarak değiştirildi.
Seçim kazanıldı ama bu ayıbın üzeri, darbelerle bile örtülemedi.
1)31 Mart 2019 seçimleri Saray ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından şimdiden sakatlanmıştır. Seçimi yapanlar ?Biz bu seçimde de hile yapılmasına göz yumacağız? diye bağırmaktadırlar!
Türkiye´de görevini bilen ve gereğince yerine getiren muhalefet partisi olmadığından, ülke şaibeli bir seçime götürülmektedir.
Hür dünyada, Türk Demokrasisi bir kez daha alay konusu olacaktır?
YSK Üyelerinin görev sürelerinin yasa ile uzatılması, hukuk rezaletidir ve anayasaya aykırıdır. Mevcut ve üzerlerinde soru işareti bulunan YSK üyelerinin görev sürelerinin uzatılması akla şu soruları getirmektedir;
-Siz, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçme-seçilme haklarını nasıl engellersiniz?
-Mevcut üyeler, tekrar seçime katılıp seçilebilirler. Niçin seçimden kaçtılar?
-Yüzlerce Yüksek Yargıç arasında bu görevi yapacak bilgide kimse kalmadı mı?
-Başka hangi kurumlarda, seçimi askıya alıp, görev sürelerini uzatacaksınız?
-Esas leke, YSK Üyelerinin tarafsızlığına sürülmüş olmadı mı?
İleride yapılacak olan şudur;
2002- 2019 arası yapılan seçimlerde görev yapan YSK Başkan ve üyelerinin 1´inci-2?inci-3´üncü derece yakınları olmak üzere tamamının mal varlıkları incelenecektir. Bunların yakınlarından devlette çalışan, devletten iş alanlar belirlenecektir. En ufak bir yanlış varsa, Türk Milletinin iradesi çarpıtılmışsa hesabı sorulacaktır?
2)TBMM Başkanı Binali Yıldırım´ın görevini bırakmadan İstanbul Belediye Başkanlığına AKP Adayı olarak katılması ?Anayasa İhlal? suçudur.
-İzmirlilerin Belediye Başkanlığına layık görmediği Binali Yıldırım, Başbakanlığı kabul etmişti!
-Binali Yıldırım İstanbul´da seçimi kaybeder ise, hangi yüzle TBMM Başkanlığına devam edecek?
-Binali Yıldırım, hangi vicdan ve ahlakla devlet olanaklarını kullanacak?
-Binali Yıldırım ve diğer adaylar eşit şartlarda mı yarışmış olacaklar?
-Seçim Yasası, Anayasadan nasıl üstün tutulur?
İlerde yapılacak olan şudur;
Binali Yıldırım´ın 17/25 Aralık olaylarındaki rolü, Reza Zarrab soygununda ilişkileri, Haram Havuzu kurulmasındaki çabaları, Kayınçonun maceraları, Hollanda ve Malta´daki mal varlıkları hakkında mali, cezai soruşturmalar açılacak ve usulsüzlük tespit edilirse, tüm malvarlığına el konulacaktır?
Bu durumda, muhalefet partilerinin yapması gereken şudur;
Oy kullanan her seçmenin parmağının çıkmaz boya ile boyanması, oy sayılması işleminde, ?SEÇSİS? sisteminin devre dışı bırakılması, manuel olarak sayılması, bunlar olmuyorsa ?Seçime Katılmıyoruz? kararını almaları gerekir?
Yaparlar mı?
Not;
Devlet Bahçeli, ?FETÖ´nun siyasi ayağında kim var? Yurtta Sulh Konseyi kimlerden oluşuyor? diye gazetecilere sordu?
Sayın Bahçeli, siz nasıl bir insansınız? Siz, Türk Milletini salak mı zannediyorsunuz?
Bu soruyu gazetecilere soracağınıza, ortağınıza neden sormuyorsunuz?
İleride yapılacak olan şudur;
Bahçeli´nin tüm ilişkileri, görüntülü-görüntüsüz, yazılı-yazısız olarak incelenecek, tarihin en hızlı dönüşünün gerçeği ortaya çıkarılacak, suçlu bulunursa adı-ismi devletteki her yerden silinecektir?
Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Ocak 2019
Rifat Serdaroğlu
