Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul Başkanlığı için yapılan seçimde 192 üye ülkeden 178’nin oyunu alarak Türkiye adına seçilen Volkan Bozkır konusunun çok önemli olduğunu düşünenlerden birisiyim. Özellikle dünyamızın içinde bulunduğu başta sağlık ve beraberinde gelen ekonomik sorunların tavan yaptığı bir ortamda tüm dünya ülkelerinden destek görmemizin büyük bir anlamı olduğuna inanıyorum
Özellikle son yıllar diyebileceğimiz son 5 yıla baktığımızda uluslar arası kamuoyunda epey ses getiren olayların içinden yüzümüzün akıyla çıktığımızı düşünürsek eğer gördüğümüz desteğin arkasında ülkemize olan güvenin çok anlamlı olduğunu söyleyebiliriz.
Hiç unutmam hani o Suriye krizi nedeniyle hem ABD ve hem de Rusya ile çok kısa süre içinde yaptığımız müzakereler sırasında Güney Amerika’da hem iş hem de gezi amaçlı bir gezide bulunan bir iş insanı ile tanışmıştım. Arjantin, Brezilya başta olmak üzere bulunduğu bir çok yerde “Türk olduğumu öğrenen kiminle konuşsam hep Türkiye ve Tayip Erdoğan’dan söz ediliyordu. Bu durum hem şaşırtıcı ve hem de büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oldu bizler için.” dediğini bugün daha iyi anlıyorum.
Aslında böylesi çok önemli bir uluslar arası görevde esas beklentinin ben uluslar arası sorunların çözümündeki beklentiler olduğunu düşünüyorum. Özellikle Türkiye’nin gerek Suriye krizi nedeniyle gerekse Doğu Akdeniz ve Libya sorunları karşısında ürettiği çözüm odaklı politikaların yanı sıra salgın sırasında 100’ü aşkın ülkeye yaptığı karşılıksız sağlık yardımları ile yakından ilgili olduğunu düşünüyorum.
Sonuçta ekonomik ve sosyal sorunların tavan yaptığı bir dünya düzeninden geçiyoruz. İçerde ve dışarıda epey sorunlarla mücadele ediyoruz. Birlik olabildiğimiz oranda sorunların uhdesinden gelebileceğimizi iyi bilmemiz gerekiyor. Unutmayalım, her kazanım, ulusal manada iyi bir geleceğin inşasında bir tuğla olabileceği asla unutulmamalıdır.
Son bir şey daha. Son yıllarda ülkemizde demokrasi ve özgürlüklerin olmadığını söyleyenlere de bir cevap oldu bu seçim sonucu. Eğer söylendiği gibi ülkemizde demokrasi ve özgürlükler olmasa, bırakın 178 oyu, 17 oy bile vermezler adama. Dahası bırakın seçime sokmayı teklif dahi etmezler diyorum.
ALMANYA TURİZMDE GÜNAH ÇIKARIYOR
Almanya almış olduğu bir kararla içinde Türkiye’nin de bulunduğu 130 ülkeyi ‘riskli korona bölgesi’ ilan ederek vatandaşlarına bu ülkelere gidilmemesi çağrısında bulundu.
Aslında Türkiye bu gün Avrupa dahil salgını en iyi şekilde yöneten ülkeler arasında gösterilen bir ülke. Peki böyle bir hazırlığı sebebi ne acaba? İki cevabı var bence. İlki salgın süresince İtalya ve İspanya gibi hem sağlık ve hem de ekonomik olarak en çok etkilenen ülkelere sırtını dönen Almanya bu yaptığı ile adeta günah çıkarmaya çalışıyor. Vatandaşlarını Türkiye’ye değil de güney Avrupa’ya yönlendirmeye çalıştığı ortada. İkinci nokta ise yine ülkemizle ilgili. Ekonomiler zorda ya, işte bu nedenle Türkiye avantaj yakalamasın derdindeler de ondan. Daha da zor girsin düşüncesi ile hareket ediyorlar. Mesele budur, başka izahı da yoktur.
20 Haziran 2020 Erhan Göçmen
