Erdem Özcan "iz bırakanlar"


“AHI GİTMİŞ, VAHI KALMIŞ! ”

“AHI GİTMİŞ, VAHI KALMIŞ! ”


“Ahı gitmiş Vahı kalmış..!”

Ne uğraşıp duruyorsunuz, yıkın gitsin!” diye yazmış sosyal medyada bir vatandaş…

Kim yazdıysa…

Böyle diyeceğine; yapının bu hale gelmesine kim sebep oldu..?

Yok muydu bu yapının bir sahibi...

 Kendi kendine mi harabe haline geldi..?

 Denilse daha iyi olmaz mıydı?

Bandırma’nın ilk hastanesi, zamanında bölge hastanesi konumunda olan Pernevniyal Bandırma Hastanesi’nden bahsediyorum.

Milli servet, devlet malı nerdeyse 10 yıl kendi haline bırakılır mı; insaf yahu…

Bırakılırsa da işte böyle harabe haline gelir.

Yıkmak kolay; asıl onu muhafaza ederek korumak ve ne yapılacaksa nasıl değerlendirilecekse bir an önce hayata geçirmek marifet idi…

Mutlaka vardı bir sahibi, mesela Mal Müdürlüğü…

Bu yer tamamen boşaltıldığı zaman gerekli tedbirler alınacak, ne yapılması gerekiyorsa yapılacak ve talan edilmesi, kısa zamanda harabe haline gelmesi önlenmesi gerekecekti…

“Devlet Baba” eğer malına sahip çıkmış olsaydı bu değerli hastane harabe haline gelir miydi?…

TALAN ÖNCESİ

10 yıl kadar önceydi, boşaltılmasının üzerinden birkaç gün geçmişti ve gidip görmüştüm…

Kapıları pencereleri açık, dolaplar korumasız, içinde resmi evrakları olan klasörler yerlerde sürünüyordu.

Herhalde kısa zamanda önlem alırlar diye düşünüyordum ama ne gezer yapı yavaş yavaş “tırtıklanıyordu…”

Birkaç defa hem haber şeklinde, hem köşe yazılarımla talanla dikkat çekmeye çalışmıştım…

Çünkü “tırtıklanma “ giderek “talana” dönüşmeye başlamıştı.

İçindekiler birer ikişer çalınıyor, jeneratör odasından sıra çatıdaki oluklara bile gelmişti ki hastane adının yazılı olduğu İznik çinilerinin de hasar görmesinden endişe ediyordum.

İçine girenler hem talan ediyor, hem “alem” yapıyor, hem yapıya zarar veriyorlardı.

Hemen her gün gündüz ve gece ihbar edilenler için sürekli polis geliyor, ama polis kapıdan girerken adeta bacadan kaçıyorlardı!…

Esaslı bir önlem yoktu.

Kendi haline bırakılan yapı en nihayet zemin kattan su oluklarına kadar talan edilerek bugünlere kadar geldi.

Bandırma’nın 1928 yılındaki ilk hastane binası yoksa baraka mıydı da yıkın gitsin, deniliyor.

Bandırma Devlet Hastanesi’yle ilgili açıklayıcı bilgileri yazının sonuna bıraktım. Zahmet olmaz da okunursa nasıl önemli bir kurum olduğu görülür.

“Pertevniyal Bandırma Hastanesi inşaatına 1925 yılında başlandı. Pertevniyal  Vakfı adına gönderilen paranın 10.000 bin liralık kısmı zamanın Belediye Başkanı Kaşif Acar'ın girişimleri ile hastane yapımı için ayrılmış ve belediye tarafından inşaata başlandı. 1928 yılında Pertevniyal Bandırma Hastanesi adıyla hizmete açılan hastane, kısa zamanda bölge hastanesi konumuna geldi. O yıllarda Türkiye’nin ilk 10 hastanesi arasında gösteriliyordu. 1931 yılında kalorifer sistemi yapılan hastane, Türkiye’nin 9. Kaloriferli hastanesi özelliğini kazanmıştı. Hastanenin ilk Başhekimi Atatürk'ün yakın arkadaşı Operatör Dr. Necdet Bey’dir. “

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,50% 0,08
  • EURO

    34,60% -0,12
  • GRAM ALTIN

    2496,16% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false

Balıkesir

20.04.2024

  • İMSAK 04:46
  • GÜNEŞ 06:17
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:58
  • YATSI 21:23