Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


HANGİ SÜREÇTEN BAHSEDİLİYOR

HANGİ SÜREÇTEN BAHSEDİLİYOR


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

İktidarın doğu ile batı arasındaki miting konuşmalarının fakında mısınız?  Doğudaki konuşmalarında süreçten bahsediyor. Hangi süreçten bahsedildiğini anlayamıyorum. Batıdaki mitinglerde süreçten bahsettiğini duydunuz mu? Bahsettiği süreç barış sürecidir. Sürecin batıyı ilgilendirmediğini bildikleri için barış sürecini ağızlarına dahi almıyorlar. Süreç diye bir şey bize göre kalmadı. Nedenini anlayalım ondan sonra Tayyip Erdoğan’ın doğudaki konuşmalarını değerlendirelim.

PKK köylere yerleşmiş durumda. Şehirlerin 15-20 KM yakınlarında volta atıyorlar. Bu durumu doğuda seçimlerde alınacak tedbirleri görüşmek için. Eski içişleri bakanı muammer gülerin başkanlığında yapılan toplantıda. Bu toplantıya doğu illerinin valileri ile doğudan sorumlu jandarma komutanı katılmıştı. Bölgeden sorum jandarma komutanı içişleri bakanına “PKK köylere yerleşti. Şehirlerin 15-20 KM yakınlarında dolaşıyorlar. İzin verin onları oralardan def edelim” diyor. Eski bakan “sakın ha barış sürecine zarar verecek bir olay istemiyoruz” diyor. PKK kurmuş olduğu özel güvenlik güçleri ile yol kesiyor. Kimlik kontrolü yapıyor. Geçtiğimiz günlerde böyle bir olay yüzünden emniyet güçleri ile çatıştılar. PKK militanları tuzağı kurmuşlar. Kaçakçılık ihbarı yapıyorlar. Askerler bu ihbar üzerine harekete geçiyor. Döşedikleri el yapımı bombayı askerlerin geçiş anında uzaktan kumanda ile patlatıyorlar. Bir uzman çavuş şehit oluyor. TRT bu olayı eskiden döşenmiş. Mayına basan uzman çavuş şehit oldu diye duyuruyor. PKK’lıların telsiz konuşmaları TRT’yi yalanladı. Yaptığımız tuzak işe yaradı bir uzman çavuş öldü diye telsizde konuşuyorlar. Adamlar askeri birliğe taciz atışı yapıyor. Asker ancak savunma yapıyor. Barış isteyenler böyle kahpece tuzak kurar mı?

BDP “mahalli seçimlerden sonra özerkliğimizi ilan edeceğiz. Hükümetin keyfini bekleyecek değiliz” diyorlar. İktidar nabza göre şerbet veriyor. Doğudaki mitinglerde “ cemaatin çözüm sürecine saldırdığını” söylüyor. Öyle bir damardan giriyor ki. “Oslo sürecini sabote ettiler. MİT müsteşarımızı tutuklamak istediler. Arkasından Paris’te suikast yaptılar Pensilvanya’daki zat ve onun maşaları bunları yaptılar” diyor. Oralar da Said-i Nursi çok tutulan bir zat olduğu için. “Onun dili ile konuşuyorum. Zalimler için yaşasın cehennem” diyor. Bu konuşmaya söylenecek bir tek söz vardır. Buna damardan girmek derler. Oslo görüşmelerinde tam işi bitirecektik sabote ettiler. Kim sabote etti? Cemaat! Yine tam işe girişiyorduk. Bu sefer MİT müsteşarını tutuklamaya kalktılar. Arkasından Paris’te üç kadına suikast yaptılar. Kim yaptı? Cemaat! Bu konuşmaların hiç birisinden batıdaki mitinglerde bahsettiler mi?

Bunun adına da nabza göre şerbet vermek denir. Batıda bu olayları konuşsa belki tepki ile karşılaşacak. Doğruda bu konuşmaları ile alkış alıyor. Batı ile doğuyu konuşmaları ile dahi ayırmış durumdalar. Bu olayları cemaat yaparken iktidar ne yapıyordu? Bu olayları cemaatin yaptığını biliyorlardı da neden bir işlem yapılmadı? Çünkü o zaman cemaatle can ciğer idiler. Şimdi cemaatle kavga eder duruma geldikleri için kendi hatalarını cemaate yıkıyorlar. Oslo görüşmeleri gerçekleşeli iki sene oldu. Paris cinayetleri olalı bir seneyi geçti. Bunları cemaatin yaptığı yenimi ortaya çıktı. Bir zamanlar bir olay olduğunda terör örgütüne mal ediliyordu. Sonra Ergenekon ortaya atıldı. Bir olay olduğunda Ergenekon’un işi deniliyordu. Hata iktidarı eleştirenler dahi Ergenekoncu olmakla suçlanıyordu. Sonra gezi parkı olayları oldu. Olan bir olayın faili olarak geziciler suçlanır oldu. 

17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra olaylar cemaatin üzerine yıkılmaya başlandı. İktidarı eleştirenler ve muhalefet dahi cemaatçi olmaklar suçlanır hale gelindi.

Bir iki kelime ile eski ekonomi bakamı bakanından bahsedeceğim.

Bunları bize bir Yahudi, bir ateist, bir Zerdüşt yapsa anlarım. Ama bunları yapan Müslüman diye geçiniyorsa yazıklar olsun” demiş. Sen  700 bin liralık saati rüşvet olarak alacaksın. Koluna bu saati takıp şarkıcının kocasının uçağı ile umreye gideceksin bu umre ile Müslümanlığını pekiştirdiğini zannederek. Bu olayları eleştirenlere Müslüman diye geçinenlere yazıklar olsun diyeceksin. Bu ahlak meselesidir. Hadi gerisini söylemeyeyim. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk’ün askerleri! Yaşasın Atatürk sevdalıları!

Ülkenin ve çocuklarınızın geleceğini düşünerek oyunuzu kullanın.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

11- 03- 2014 Mustafa KOÇAL

 

  • BIST 100

    8794,79%0,88
  • DOLAR

    32,34% 0,18
  • EURO

    35,08% -0,25
  • GRAM ALTIN

    2237,19% -0,27
  • Ç. ALTIN

    3955,10% 0,13
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44