Bu gün gerek Suriye ve Irak gerekse Doğu Akdeniz ve Libya sorunlarına baktığımızda Türkiye olarak bölge ile ilgili olarak kurulan tüm uluslar arası siyasi masalarda yerimizin olduğunu görüyoruz. Bu durum bence üzerinde çok durulması ve de çok da iyi değerlendirilmesi gereken bir durum. Bu konuyu değerlendirirken de gerek askeri gerekse sosyal ve siyasi olarak Türkiye tarafından atılan adımlarda sorunları çözüme götürebilecek önlem ve öneriler noktasında uluslar arası hukukun el verdiği ölçüler hedeflenerek makul ve kabule dönük açılımlarının yeri olduğunu düşünüyorum.
Aslında son zamanlardaki siyasi ataklarımızı veya uluslar arası diplomasi başarımızı konuşurken Türkiye olarak böyle bir ortama gelebilmek adına son 10 yılda gerek enerji yollarındaki çalışmalarımız gerekse demir ipek yolu gibi doğu batı arasındaki ticari ilişkileri arttırabilecek yapılanmaların da çok büyük yeri olduğunu düşünüyorum.
Demem o ki Türkiye bulunduğu coğrafyada başta siyasi ve askeri gücünü kullanmasının yanı sıra ekonomisini de güçlendirme adına petrol ve doğal gaz arama işleri dahil enerji ihtiyacını sağlama alarak geleceğini bir şekilde yeniden inşa etme adına önemli adımlar atmakta olduğudur.
Aslında Türkiye olarak atılan bu adımların değerlendirmesini yaparken dünyanın en hareketli, belirsizliği en fazla olan ve taraftarlığın her an değişebildiği çok çarpıcı ve de çok zor bir coğrafya içinde olduğumuzu da söylememiz gerekiyor. Dolayısıyla tüm bu olumsuz koşullara rağmen aldığı kararların arkasında durabilen ve yeri geldiğinde ve inandığında yeni bir adım atmaktan çekinmeyen bir Türkiye’nin elindeki kozları çok iyi kullanmakta olduğunu da görmemiz gerekiyor.
Sonuç olarak gerek elimizdeki kozları kullanırken gerekse uluslar arası hukuktan kaynaklanan haklılıklarımızın bilincinde olabildiğimiz oranda güçlü kalacağımıza inanarak çalışmalarımızı bu bağlamda sürdürmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ve inanıyorum ki, böylesi kararlı tutum ve davranışların gölgesinde de iyi bir diplomasinin mümkün olabileceğini düşünüyorum. 08.01.2020 ERHAN GÖÇMEN
