Ben herkesin söylediğini söylemem.
Benim işim kimsenin söylemediğini söylemek.
Ben aykırı olmalıyım.
Benim aklım var.
Beni ne bir din, ne bir ideoloji, ne de bir insan yönetebilir.
Yönetmeyi de, yönetilmeyi de sevmem.
ÖLÜMÜ ALKIŞLAYAN ve KUTSAYANLA İŞİM OLMAZ.
"Ölmek, karşı devrimciliktir" der, Debray.
Asıl olan yaşamaktır.
İnadına yaşamak.
Ancak yaşayan üretir.
Öfke, kin, sevgi, aşk...
Özgürlük, benim hayatımdır.
Bir günlük hayatım da olsa, ben özgür olmalıyım.
BİR KELEBEK GİBİ...
İNANMAK, TUTSAKLIKTIR.
İnanmak, insanın aklına ve vicdanına pranga vurmasıdır.
En korkutucu yalan,
gözlerin söylediği yalandır.
İnsanın hayat penceresinin her an yeni bir güne, yeni bir şeye açıldığı günümüzde, "ben her şeyi bilirim, ben kırk yıldır aynı yerdeyim" diyen insanın zavallılığına, körlüğüne acırım ancak.
AYDIN, ARADIĞINI BİR TÜRLÜ BULAMAYAN, DOYUMSUZ KİŞİDİR.
ONUN BESİNİ MERAK ve SORUDUR.
Merak...
İlk insanı Afrika´dan yola düşüren, dünyayı insana dar eden ve insanı uzayın derinliklerine salan duygu...
İnsan ruhunu kışkırtan , bilinci zorlayan anarşizmdir.
Var olan her düzen yıkılmalı ve yeni bir düzen kurulmalı...
İnsanın yaptığı tek güzel iş...
Sıradan insanın sorunu dünyanın sorunudur.
Bir çiçeği kokla,
bir kelebeğin telaşını yaşa,
tökezle bir güzel kadının önünde,
bir çocuğun sevinç çığlığında
büyülen,
bir pınarın diri soğuk suyunda
yüzünü yıka,
ve güneşi rakıyla uğurla,
Kırkağaç kavunuyla...
İŞTE HAYAT!
İnsanın kendini aramadığı, derinlerde
aşkın olan yüzünü merak etmediği ve başkalarınca
takılmış olan maskeyi reddetmediği yaşam, gerçek yaşam sayılmaz.
Can sıkıntısının panzehiri meraktır.
Açık, sürekli harekette olan bir zihnindir.
Bilgenin yolunu izleyen asla sıkılmaz.
Bilginin peşine takıl, yorulmazsın.