İnsan aklı olmasaydı ne olurdu?
İnsan düşünce üretemeyen sıradan bir hayvan olsaydı, kedi gibi, ıstakoz gibi, sansar gibi, leylek gibi, gergedan gibi...
HİÇBİR ŞEY OLMAZDI.
Ne dinler, ne ideolojiler, ne kiliseler, ne camiler, ne bu silahlar, ne savaşlar, ne trenler, ne uçaklar, ne bu okullar kepazeliği, ne kitaplar, ne bilgisayar, ne ölüm, ne hayat...
HİÇBİR ŞEY OLMAZDI.
Çünkü hiçbir şeyin adı da olmazdı, anlamı da. Doğanın kendi sessizliğinde bir dünya.
NE GÜZEL OLURDU.
X X X
ÇAĞDAŞ NE DEMEK?
Çağını yaşamak demek.
21. yüzyılda dünyanın gelişmiş ülkeleri nasıl yaşam şeklini belirlemiş, insanları bilimsel ve teknik donanımlarla yaşamlarını nasıl rahat kılmışlarsa onlar gibi yaşamak. İnsan ve onun var ettiği değerler insan yaşamına ne kadar girmişse, çağdaşlık değerleri de o kadardır.
Cep telefonu, internet, çamaşır makinası, otomobil, derin dondurucu, hızlı tren, doğal gazla ısınma. . .
ÇAĞDIŞI yaşamak da bu değerlerden ve yaşam şeklinden uzak kalmaktır.
Çağdaş yaşam, yaşama şansını, olanağını da insana "AKIL" sağlar. Çağdaş insan aklını kullanan insandır.
X X X
ÇAĞDAŞ TOPLUMLARDA DÜŞÜNENLER ÇOĞUNLUKTADIR.
ÇAĞDIŞI TOPLUMLARDA İSE İNANANLAR.
Düşünen insan aklını kullanır, inanan insan aklı yerine vicdanını kullanır.
Düşünen insan yönetilemez, o yönetir. İnanan insanı yöneten çok olur.
X X X
AKLIN, toplumda kullanılma boyutu, o toplumun insanlık âleminde alacağı değerin de göstergesidir. Çünkü akıl değişen ve değiştirendir. İnanç değişmez, aynı kalır. İnancın bağnazlığı ise kolay kolay yenilmez.
Düşünceyi şekillendiren ve aklı besleyen ekonomik koşullardır. Ekonomi değiştikçe, ihtiyaç arttıkça akıl da üretmeye başlar. İnsan aklını besleyen, insanın merak ve istekleridir. İnsanın merak ve isteği durmaksızın değiştiği için akıl da durmadan değişir, gelişir. Soru sormayan, merak ve isteğini beslemeyen her şeyi oluruna ve KADER´e bırakan bir toplumun akla ihtiyacı olabilir mi?
