Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Kaos müziği!
Şefin bageti yamuk.
Herkes bildiğini okuyor.
Toplumun o güzelim notaları olan hukuk,adalet,demokrasi,barış,hoşgörü,insanca yaşam düzeyi akordu bozuldu.
Toplum çağdaş yaşam dengesini yitirdi.
İnsanlar artık bu güzel notaların hasretini çeker oldu.
Toplumun ortak şarkısını oluşturan sanat da yavaş yavaş gündemden düşürüldü.
İlkellik ve cahillik güzelliklerin notalarını bir bir sildi.
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Artık o her şeye güzellik taşıyan flüt sesleri, viyolonselin hüzünlü tınısı,çalanı ruhunun derinliklerine sürükleyen kreşondolar,yaylılarla nefeslilerin sevişmesi, davulların yürekleri hoplatan tok vuruşları, kemanların o inciten, okşayan muhteşem ezgileri…
Hepsi kayboldu.
Sağır,dilsiz, kör bir toplum…
Kaos toplumu.
Toplumun uyumlu çeşitlemesinin nedeni olan tüm değer yargıları alabora oldu.
Artık bir gümbürtü, bir uğursuz uğultu duyuluyor yalnızca.
Armonisiz, çalapala bir sağırlar gümbürtülü toplum.
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Sevgi, saygının yerini kaba konuşmalar ve tehdit,kapkaççılık,yalakalık, ilkel ve doyumsuz çıkar ilişkileri, beş paraya satılan onur, kör ve bağnaz inanç sapkınlıkları,orman yasalarına teslim olmuş sokaklar…
Manzara-yı umumiye şimdilik bu.
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Şefin bagetinin gücü ve orkestranın notalarının uyumunun çimentosu, adaletin terazisiydi.
Önce o bozuldu.
Bakire kızın elinde tuttuğu terazinin kutsallığı…
Emeksiz yemek yendi, güç zayıfı ezdi, hırsızlarla gurur duyuldu, insan emeğinden alınan vergiler talan edildi, korku insan onurunu yendi.
Derler ya, tuz da koktu!
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Kaos müziği!
Şefin bageti yamuk.
Herkes bildiğini okuyor.
Toplumun o güzelim notaları olan hukuk,adalet,demokrasi,barış,hoşgörü,insanca yaşam düzeyi akordu bozuldu.
Toplum çağdaş yaşam dengesini yitirdi.
İnsanlar artık bu güzel notaların hasretini çeker oldu.
Toplumun ortak şarkısını oluşturan sanat da yavaş yavaş gündemden düşürüldü.
İlkellik ve cahillik güzelliklerin notalarını bir bir sildi.
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Artık o her şeye güzellik taşıyan flüt sesleri, viyolonselin hüzünlü tınısı,çalanı ruhunun derinliklerine sürükleyen kreşondolar,yaylılarla nefeslilerin sevişmesi, davulların yürekleri hoplatan tok vuruşları, kemanların o inciten, okşayan muhteşem ezgileri…
Hepsi kayboldu.
Sağır,dilsiz, kör bir toplum…
Kaos toplumu.
Toplumun uyumlu çeşitlemesinin nedeni olan tüm değer yargıları alabora oldu.
Artık bir gümbürtü, bir uğursuz uğultu duyuluyor yalnızca.
Armonisiz, çalapala bir sağırlar gümbürtülü toplum.
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Sevgi, saygının yerini kaba konuşmalar ve tehdit,kapkaççılık,yalakalık, ilkel ve doyumsuz çıkar ilişkileri, beş paraya satılan onur, kör ve bağnaz inanç sapkınlıkları,orman yasalarına teslim olmuş sokaklar…
Manzara-yı umumiye şimdilik bu.
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Şefin bagetinin gücü ve orkestranın notalarının uyumunun çimentosu, adaletin terazisiydi.
Önce o bozuldu.
Bakire kızın elinde tuttuğu terazinin kutsallığı…
Emeksiz yemek yendi, güç zayıfı ezdi, hırsızlarla gurur duyuldu, insan emeğinden alınan vergiler talan edildi, korku insan onurunu yendi.
Derler ya, tuz da koktu