Türkiye’de, Cumhuriyetin ilanından başkanlık sistemine kadar geçen dönem de 65 Cumhuriyet hükümeti görev yaptı. Bu süre zarfında Türk siyaseti geçici hükümetler, partiler üstü ve azınlık hükümetleri dönemlerini gördü. Zaman zaman kurulan koalisyon hükümetleri de Türk siyasetinin bir dönemine damga vurdular.
Ülkemiz ilk olarak 20 Kasım 1961 yılında tanıştı koalisyon hükümetleriyle; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Adalet Partisi (AP) milletvekillerinin oluşturduğu bu hükümet ilk koalisyon hükümeti olarak 7 ay görev yaptı. 28 Mayıs 1999 tarihinde Demokratik Sol Parti (DSP),Anavatan Partisi (ANAP),Milliyetçi Hareket Partisi (MHP),ortaklığında kurulan ve şu an için Türk siyasetinin en son koalisyon hükümeti olan ve 57.hükümeti oluşturan koalisyonda2002 seçimlerine kadar ülkemizi yönetti.
Genel manada karşılıklı güven duygusu ve iyi niyetle göreve başlayan koalisyon hükümetleri sonrasında ortaya çıkan hükümet içi anlaşmazlıklar, Türk siyasetinde sıklıkla yaşanılan kırılganlıklar sebebiyle çoğu zaman istenilen sonuçları vermemiş ve çoğu kez hüsranla sonuçlanmıştır.
Darbe, muhtıra,rüşvet, terör,ekonomik çalkantılar, siyasi istikrarsızlık, gibi sebeplerle bir türlü güçlenemeyen Türk Siyaseti zaman zaman da Susurluk kazasında olduğu gibi mafya, siyaset ve derin devlet ilişkileri içerisinde ağır travmalar yaşadı. Demokrasi özgürlüktür kavramının sözde kaldığı, insanların yaşam tarzları ve fikirlerinden dolayı ötekileştirildiği ülkemizde maalesef siyasilerde bir üst perdeden söylemleriyle ipleri gererek bu süreçte aktif rol aldılar.
2000 li yılların başına gelininceye kadar geçen süreçte Türk siyaseti zaman zaman şahlanışlar sergilese de maalesef tablo genel anlam hiç ama hiç acı değildi. Halk özellikle koalisyon hükümetlerinin verdiği ağır tahribatı ortadan kaldıracak, halkın iradesini ön plana taşıyacak yeni bir heyecanın, yeni bir oluşumun ortaya çıkmasını istiyordu.
İşte bu beklentilerin karşılığı olarak Türk siyasetinin 39 partisi olarak 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Muhafazakâr yapısı ve söylemleriyle bir anda dikkatleri üstünde topladı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) nin, her daim milli iradeye vurgu yapan;Laikliği, demokrasinin teminatı olarak gören,demokratik anayasal hak ve özgürlükleri savunan, Evrensel değerler içerisinde Adil yönetim vaat eden,diyaloga açık uzlaşmacı siyaset anlayışı,halkın büyük bir kesiminde çok çabuk alıcı buldu. Bu Öylesine bir etki yarattı ki daha kurulalı 3 ay olmadan girilen ilk seçimlerde sandığa yansıdı.Ezici bir üstünlükle iktidar kapıları ardına kadar açıldı. Bu öyle bir zaferdi ki; AKP politikalarının tabanda ne kadar ilgi gördüğü daha ilk seçimde kendini göstermiş ve bu ilgi devamında daha da artarak 20 yıl boyunca iktidarda kalmasını sağlamıştır.
Ama son bir iki yıla baktığımızda halkın bu teveccüh oylarıyla yıllarca tek başına iktidar olmayı başarmış bir partiyi maalesef karşımızda göremiyoruz.2001 yıllarının başındaki o başarılı AKP nin yerinde artık yeller esiyor.
AK Parti kurulurken parti içi demokrasiyi ön plana çıkartan, genel başkanlığı liderlik sultasına dönüştürmeden partiyi yönetmeyi vaat eden lider Erdoğan gitti. Ben ne dersem o olur diyen lider Erdoğan geldi.
Diyaloğa açık uzlaşmacı siyaset anlayışı yerini ya taraf olacaksın, ya bertaraf olacaksın anlayışına bıraktı.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunan AKP gitti. Bağlı bulunduğu bakanlıkta devleti zarara uğratarak, kendi şirketine kazanç sağlayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ı koruyan AKP geldi.
Temiz toplum, temiz siyaset anlayışı mafya var-i isimlerin aflarının gündeme gelmesi ile yerle yeksan oldu.
Sayın Erdoğan ile dava birlikteliği yapmışpartinin ağır topları olarak kabul gören ;ALİ COŞKUN,ABDULLAH GÜL, ABDULLATİF ŞENER,MEHMET ALİ ŞAHİN, ABDÜLKADİR AKSU, ERTUĞRUL YALÇINBAYIR, ALİ BABACAN, BEŞİR ATALAY vb. İsimlerin yerleri özellikle son 1-2 yıldır bir türlü doldurulamadı. Sayın Erdoğan ve bir iki bakanın haricinde kabinede etkili olabilecek başka isim bulmak çok zor. Böyle olunca da kaçınılmaz son olarak AKP hızlı bir düşüş var. Bir an önce eski Fabrika ayarlarına dönmezlerse tarihin tozlu yaprakları arasında kalmış tabela partilerinden bir farkları kalmayacak görünen köy kılavuz istemez.
arnkrn1907@gmail.com ARAN KARAN / 25.05.2021
