Erdoğan, her yerde “en az üç çocuk isterim” deyip durdu.
Cemaat, Başbakan’a olan sevgisinden operasyonu şimdilik “üç çocuk” ile sınırlı tuttu. Al sana üç çocuk, dedi.
Üç çocuğun babaları ise; “Bu operasyondan bir şey çıkmaz” dediler!
Sizler Bakanlık koltuklarında oturacaksınız, biriniz Türkiye’nin “Güvenliğinden” , biriniz Türkiye’nin “Ekonomisinden” diğeriniz Türkiye’nin “TOKİ ”sinden sorumlu olacaksınız. Özel Kalem Müdürleriniz, size bağlı Banka Genel Müdürleriniz, bürokratlarınız, en önemlisi çocuklarınız bu “Yolsuzluk Operasyonuna” boğazlarına kadar batacaklar ve sizin tüm bunlardan
haberiniz olmayacak ha!
Nasıl babasınız, nasıl insansınız, nasıl Bakansınız sizler?
Sonra da “Bu operasyondan bir şey çıkmaz” diyeceksiniz!
Buna inanan kimseyi bulmak mümkün değildir. Erdoğan’ın “Akil Adamı Kadir” dahi inanmaz. Avanak Şaban bile inanmayıp istifayı bastı gitti.
Şimdi merak edilen, bu soruşturma sırasında AKP Hükümeti ne yapacaktır?
AKP Hükümeti, “Deniz Feneri” davasında nasıl davrandıysa, bu yolsuzluk olayında da aynı şekilde davranacaktır. Türk Milletini kör sanıp bu yolsuzluğu kapatmak isteyecektir. Görevden alınan 5 Emniyetçi bu iddiayı doğrulamaktadır.
Fakat bu pislikler üzeri örtülemeyecek kadar büyüktür ve arkası gelecektir.
AKP Hükümeti, çırpındıkça daha beter batacaktır. Bu olaydan sonra hem medyaya hem de Savcılıklara bol miktarda belge-bilgi akacaktır.
Türk Milletinin önünde iki adet “İbret Tablosu” bulunmaktadır. Biraz aklı olan bu iki tabloya bakıp, karar vermeli ve oyunu ona göre kullanmalıdır.
*Bir tarafta, babaları “Düzmece sahte dijital” delillerle zindana atılan, maaşları kesilen, okullarına yürüyerek gitmek zorunda kalan, çektikleri ekonomik sıkıntılara ve iftiralara rağmen, birer “Onur Abidesi” gibi sabırla adaletin gerçekleşmesini bekleyen çocuklar!…
*Diğer tarafta, babalarının makamlarını-forslarını kullanıp, onurlarıyla yaşamak- çalışıp helalinden kazanmak varken, genç yaşlarında “Yolsuzluk-Hırsızlık” gibi en aşağılık işlerle suçlanan zavallı çocuklar!…
Tablo bu. Tercih sizlerindir. İster haysiyetiyle-namusuyla-vatan sevgisiyle- dürüstçe yaşamayı seçen insanlara destek verirsiniz, ister bu hırsız takımına destek vermeye devam edersiniz!.
Her toplum layık olduğu kişiler tarafından yönetilir.
11 sene sonra “Ben Bilmiyordum” , “Bunlar Müslüman” , “Yetmez Ama Evet” diyenler hala kaldıysa, onlara da yazıklar olsun. Türk Milleti bunların hesabını sormadığı müddetçe, hırsızlar milletin kanını emmeye devam ederler.
Eyy delikanlı, kaç çocuk demiştin, en az üç mü, yoksa beş mi?
Sırada kimler var!…
Not: Bülent Arınç, “Benim özgül ağırlığım var, ben sıradan bir Bakan değilim” demişti. Yanlışı ve yolsuzluğu savunurken, sık-sık nefesinin kesilmesinden özgül ağırlığının, öz gülen kadar olduğunu anladık. Boşa yaşanmış bir ömür, yazık…
Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Aralık 2013
Rifat Serdaroğlu
