Ömer Dede KILIÇ (Köy Esintileri)


ALİ YALÇIN BAŞKANA YALAKALIK DİZ BOYU

ALİ YALÇIN BAŞKANA YALAKALIK DİZ BOYU


              Sıcak bir sonbahar ayının ikinci haftasıydı.  Okullar açılmış, öğrenciler sevdiklerine kavuşmuş, öğretmenler ise ebedi çocuklarıyla buluşmuşlardı. Evde yalnız yaşayan, eski sayman ve yıllarca öğretmenlik yapmış Parkinson hastası Ömer baba, hem şehir merkezinde resmi işlerini halletmek, hemde eski dostlarını, eğitim ve öğretim yılının açılışı nedeniyle ziyaret için düşmüştü yollara.

                Maalesef düşenin dostu olmuyordu. Hayırsız evlatları ve vefasız eşi tarafından yalnız ölüme terk edilen Ömer Babanın yolu uzuyordu. Çünkü; hayırsız  evlatlar hem maddi hemde manevi her türlü dışlamanın yollarını iyi öğrenmişlerdi. Bir arkadaşının Allah rızası için verdiği ve verirken de bununla sadece ekmek alacaksın diyerek  sıkı sıkıya tembih edilerek aldığı  harçlığını yol parası yapamazdı. Bu yüzden dolmuşa binemezdi. Yürüyecekti. Ama nasıl. Çünkü,  sol ayağının kemikleri dejenere olmuş şişmişti. Ama yürümesi gerekiyordu. Çünkü yapılması gereken işleri vardı. Bazen oturarak, bazen ayakta bir yere tutunarak ta olsa valiliğe varmıştı.

                Hasta baba sevildiği, sayıldığı yere gidiyordu. Yıllarca beraber çalıştığı arkadaşlarını görmek biraz olsun evlatların vefasızlığını gideriyordu. Çünkü hasta baba zararlı bir insan değildi. Faydalı, bildiklerini saklayan değil, paylaşan biriydi

            Günlerden Eylül´ün 19 Perşembe idi. O gün eski çalıştığı Milli Eğitim Müdürlüğünde çalıştığı ve halen görevli bulunan Ahmet ÇALIK adlı bir arkadaşına denk gelmiş, biraz sohbet ettikten sonra askerlik borçlamasıyla ilgili bir sorununun olduğunu eski çalıştığı kurumun sorununu çözemediğinden bahisle hasta babadan yardım istemişti. Hasta baba hiç üşenmemiş, tamam deyip beraberce eski kurumun yolunu tutmuşlar, neticede arkadaşının işini halletmenin mutluluğunu yaşıyordu. Daha sonra sevildiği , sayıldığı odalarda bulunan arkadaşlarını ziyaret etmeye başlamıştı. Sohbet ederken Milli Eğitim eski beraber çalıştığı, yıllarca kendisine saygı duyan ve milli eğitim camiasında adam yerine konulmayan okullarda unutulmuş, dışlanmış hademe olarak çalışan ve daha sonra yine amiri  Ömer Şef tarafından adam yerine konularak yetiştirilen ve sonra da yine aynı amirinin telkiniyle sendika işyeri temsilciliğine getirilen  Cemal ÇELİK giriyordu. Arkadaşlar birazdan valiliğe memursen genel başkanı Ali YALÇIN başkan gelecek, herkes dışarı çıksın karşılama yapacağız diye emri vaki bir şekilde deyince; odada bulunan arkadaşlarımın sözlerine değil kendime üzüldüm. Çünkü Cemal ÇELİK için herkes ? YALAKA? tabirini kullanıyor hiç kimse kılını kıpırdatmıyordu.

Peki Cemal ÇELİK hasta amirinin emekli olmasından sonra ne yapmıştı da bu çirkin lakapla anılıyordu. Hani Cemal ÇELİK, bey çocuğu değil miydi? Hani Cemal´in sayılıyordu. Hani seviliyordu. Efendiliği neredeydi anlamıyordu. Hasta baba bu sevimsiz sözlerle anılan memurunun hatasını kapatmalıydı. Hiç değilse sadece kendisi Cemal´in arkasında durmalıydı. Onun için parkinsonlu ayağını sürüyerek valiliğin doğu cephesine geçtiğinde gördüki Cemal orda bulunan sekiz personele emirler yağdırıyordu. Ömer baba da sekinci kişi olarak sonda bir yer bulup beklerken, beklenen Ali Başkan gelmişti. Ali Başkan çok mütevazi biriydi. Sırayla herkesle selamlaşarak, ve herkesin ayırt etmeksizin hal ve hatırını sorakak hasta babanın yanına geldiğinde Hasta baba Ben eski muhasebe şeflerinden Ömer Dede KILIÇ dediğinde Ali Başkan samimice tuttuğu eli bırakmıyordu. Öyle ya üç yıl olmuştu vefasızların vefasızlıklarına. Hiç kimse hasta babanın elini bu kadar samimi tutmamıştı. Vefalı bir kardeş ancak bu kadar samimi tutabilirdi

O ana kadar sadece Cemal ÇELİK´in itibarı için karşılamaya inen hasta babanın hiç böyle bir düşüncesi yoktu.Doğaçlama olarak başkanım bir sorunum var anlatabilirliyim deyince bu sefer Ali Başkan hasta babaya daha da sarılıyordu.  Ömer baba Ali Başkana Parkinson hastası olduğunu hastalığıhın ilerlemesi amirlerinin itirazlarına rağmen devletime faydalı olamadığı için üç yıl önce emekli olduğunu anlatıyordu. Daha sonra da 100,00 Tl. ye başarılı bir beyin ameliyatı geçirerek sağlığına kavuştuğunu altmış yaşında olduğunu ve beş sene daha çalışabileceğini anlatırken Üyelerinin ?YALAKA´ tabiriyle anılan Cemal ÇELİK´in amiri ile başkanı ayırmaya çalıştığını görüyordu. Ali YALÇIN  başkanda bırakın kardeşim konuşalım dediğinde anlıyordu hasta baba Cemal ÇELİK´e neden ? YALAKA´ diye söylendiğini. Ömer baba memurunun bu hale gelmesine üzülüyordu. Neden, Çünkü Ali Yalçın gibi bir şahsiyet, başkanlıkta ezberleri bozmuş, duruşuyla, çıkışlarıyla sendika başkanlığı konusunda meslektaşlarının gönüllerinde taht kurmuş ( Sadece Milli Eğitimin 200 personeli var) bir başkan  sekiz kişi ile karşılanmamalıydı. Bu üyelerinin başkana olan bir vefasızlığı değildi. Bu Sayın Başkan Ali beye yapılmış bir tepki de değildi. Belli ki, Cemal Çelik nüfusunu üyelerine değil, kendi menfaatlerine kullanmış olmasında yatıyordu.

Eski bir amirin olarak Cemal Çelik, sana tavsiyelerim Nasrettin hocanın eşeğine dönme. Vaktiyle Nasrettin Hocanın Eşeği yattığı ahırdan usanmış hava almak istemiş. Nasrettin hoca´da eşeğini kırmamış seyranlığı açık damın üstüne çıkarmış, hoca tamam deyince yüksek yeri çok beğenen eşek inmemiş hocada sen bilirsin demiş inmiş aşağı.  Eşek yüksek yer hoplamış zıplamış yüksek yerin tadını çıkarırken dam delinmiş eşek düşmüş ölmüş. Hoca da tabii olarak ders veren sözlerini söylemiş ? LAYIK OLMAYANI BÖYLE YÜKSEKLERE ÇIKARIRSAN İNMESİ BÖYLE KOLAY OLUR demiş. Bilmem anlatabildim mi . Nasrettin dediği gibi ?CEMAL SEN BİLİRSİN.

                Memur Sen Genel Başkanı  Ali YALÇIN Başkanım size en ufak bir sözüm yok, ama işyeri temsilcisi Cemal ÇELİK ile Sendika İl Başkanı Yasin PEKUZ´dan affedersin bir şey olmayacağını sende gördün ve görmelisin. 

                Sayın başkanım bir yazar olarak bu ayıplı iki kişinin derhal görevlerine son verilerek sendikanın onurunu kurtarmalısınız.

                Başkanım bir büyüğün olarak, bahtın açık olsun, gözlerinden öpüyorum.

                   19.09.2019 Ömer KILIÇ

  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,59% 0,31
  • EURO

    34,76% 0,35
  • GRAM ALTIN

    2415,58% -0,69
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00
  • Salı 28.5 ° / 14.1 ° false
  • Çarşamba 26.4 ° / 14.4 ° Güneşli
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli

Balıkesir

23.04.2024

  • İMSAK 04:40
  • GÜNEŞ 06:13
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:01
  • YATSI 21:27