Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


ALMANYA İLE İLİŞKİLER DÜZELİYOR

ALMANYA İLE İLİŞKİLER DÜZELİYOR


Ey Almanya devri bitti. İlişkiler düzeliyor. Düzeliyor da yargı ne oluyor? Yargının güveni sarsılıyor. Türk aslılı alman gazeteci Deniz Yücel bir sene önce casusluk ve terörist diye tutuklandı. Almanya bu gazeteyi bırakın dedi. Cumhurbaşkanı ?bu adam casus, terörist ve FETÖ´cü dür? dedi. Almanya´nın isteğine ret cevabı verildi. Referandumda Almanya ile ipler koparıldı. Tayyip Erdoğan´a Almanya ya gelme dediler.

Tayyip Erdoğan ?beni Almanya sokmasınlar dünyayı ayağa kaldırırım? diye karşılık verdi. Artık Almanya ile gerginlik dönemi başladı. Ey Merkel sizin demokratlık anlayışınız bu mu? Diye soruldu. Tabii cevap verilmedi. Almanya Nazi gibi laflar söylendi. Bu Türk asıllı alman gazeteci için. Cumhurbaşkanı ?ben bu makamda olduğum müddetçe serbest kalamaz? dedi. Bu adam terörist dedi. Bir senedir iddianame hazırlanmadı. Başbakan Almanya ya gitmeden önce bu alman gazetecinin durumu sorulduğunda, yargı önüne bir çıksın.

Her yargılanmada bir gelişme vardır diye cevap veriyor. Başbakan Almanya da Merkel ile görüşürken savcılın iddianameyi hazırlıyor. Mahkeme kabul ediyor. Soruşturma yapılmadan. Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yücel serbest bırakılıyor. Ve özel uçakla Almanya ya gidiyor. Giderken de neden tutuklandığımı ve nasıl serbest bırakıldığımı? Bilmiyorum dedi. Hani bu alman gazeteci Deniz Yücel Casustu, teröristi, FETÖ´cü idi? Bunlar çok ağır ithamlardır.

Bu suçlardan yargılanan birisi hangi ülke olursa olsun serbest bırakılmaz. Bırakılmaması için çok büyük söz söylenmiş olmasına rağmen nasıl bırakıldı. Buna söyleyecek bir şey bulmak çok zor. Hayırlısı olsun. Tarih bunu nasıl yazar bilinmez. Belki bir zaman gelir. Türk aslılı fakat Alman vatandaşı olan bir gazetecinin Türkiye de casus olarak tutuklanıp yargısı yapılmadan nasıl serbest bırakıldığını öğreniriz. Böyle kararlar verilirken ince eleyip sık dokumak şarttır. Bakın bu olayın böyle gelişmesi. Bir makama itibar kaybettirmişti. Yargıya güven kaybettirmiştir. Yargının bağımsızlığı tartışılır olmasına sebep olmuştur. Ülkenin itibarı sarsılmıştır.

Bunların olmaması için. Karar verilirken bu olayın arkasından ne gibi sorunlar yaşanır diye düşünülmesi gerekir. Olayın arkası önü iyice irdelendikten sonra karar verilir. Karar veren makam devlet kararı veriyor. Bir kurum, bir kuruluş adına karar verilmiyor. Devlet adına karar veriliyor. İktidarların görevi devletin itibarını korumaktır. Çünkü iktidarlar gelip geçidir. Fakat devlet ila nihayet kalıcıdır. İktidarlar kararlarını millet ve devlet adına verir. Yargıda yara almıştır. Şimdi ayni suçlardan tutuklu olanlar bu olayı emsal gösterebilirler. Bu mahkemede ayni suçlamalarla suçlanan birisi, bu olayı emsal gösterirse mahkeme nasıl karar verecek. Bu yargının bağımsız olmadığının bir göstergesidir.

Almanya ile ceviz kabuğunu doldurmayacak meseleler yüzünden ilişkiler bozuluyor. Sonra söylenen sözler unutuluyor. Savcının iddianamesi kabul ediliyor. Fakat sorgulama dahi yapılmadan suçlu serbest bırakılıyor. Şimdiye kadar Almanya ile yaşanan sorunların sebebi bu olay mıydı? Diye! Sormak geliyor insanın içinden. Şimdi ilişkiler düzeldi mi acaba? Anadolu da bir söylem vardır. Elin gâvuruna güven olmaz derler. Cumhurbaşkanı konuşmasında birilik olma zamanıdır.

Ayrışma zaman değildir diyor. Kiminle birlik olacağız? Acaba bu olaydan sonra Avrupa birliği ile mi birlik olacağız? Söylemden bu mu kast edildi? Yoksa kendi içimizde mi birlik olma zamanımı denildi? Şayet kendi içimizde birlik olma zamanı denildi ise. Bu birlikteliği sağlayacak olan iktidarın kendisidir. Birlik olması isteniyor ise. Devlet Bahçeli ile kendinizi yerli ve mille görüp diğerlerin gayri yerli ve milli görmeyeceksiniz.

Muhalefet partisi CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nu hedef tahtasına koyup üç koldan yaylım ateşine tutup. Onur kırıcı, guru kırıcı sözler söylemeyeceksiniz. Hem yerli ve milli diye ayrıştıracaksınız. Karşımızdakiler terör örgütleri ile işbirliği yapıyor diye dışlamayacaksınız. Türk kelimesi ile uğraşmayacaksınız. Türk ırkı küçük bir etnik gurup değildir. Bu ülkenin esas sahibi Türklerdir, çünkü 55 milyon nüfusa sahip bir ırktır. Birlik beraberliğin sağlanması ancak bu söylemlerden vazgeçilmesi ile olacaktır. Bir iki cümlede ordumuzdan bahsedelim.

Allah ordumuza güç kuvvet versin. Her türlü kazadan beladan korusun. Ordumuzu muzaffer eylesin. Millete evlat acısı yaşatmasın. Dikkat edilecek bir şey var. PKK militanları Doğu ilçelerine yerleşip ve yer altı tesisatı döşeyen. Kaldıkları evleri terk ederken tuzak kurup asker eve girerken uzaktan kumanda ile tuzakları patlatıp. Birçok askerimizin şehit olmasına sebep olmuşlardır. Askerlerin evlere sokulması hata idi. O evlerin içersine girmeden dışarıdan yerle bir edilmesi gerekirdi. Şimdi Afrin de yer altı tünelleri var. Bu tünellere askerlerin sokulmaması gerekir. Uzaktan bu tüneller yerle bir edilmelidir. Benim şahsi görüşüm. Ben komutan olsam o tünellere askerimi kesinlikle sokmam. Basarsını bombayı içeride ne varsa hepsi toprak altında kalır. Saygılarımla.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 18-02-2018 Mustafa KOÇAL

  • BIST 100

    8730,47%0,14
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,13% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2241,10% -0,09
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44