TC Devletinin tam bir “Çadır Devletine” dönüştürüldüğünün üç örneğini sizlere aktaracağım. Sorumluları, Amerika- Avrupa ve Arap Basınının hemen her gün alay ettiği Dönemin Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Recep ve şimdilik Başbakan Ahmet’tir.
Kendilerine göre demokrasi anlayışları, yanlış ve düşman üreten dış politikaları, 17/25 Aralık tarihinde hükümet olarak TC Devletinin soyulmasına göz yumulması, insan hakları ve kadın-erkek eşitliğindeki çağdışı uygulamaları bu ikiliyi, dünya basınında şamar oğlanına çevirdi! En acı tarafı bu ikilinin sayesinde, tüm Türk Milleti olarak rezil oluyoruz…
TBMM Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkanı AKP’ li Köylü, Cumhurbaşkanı Recep’in baskısına dayanamadı, mahkemeye müracaat etti ve 4 Bakan ile ilgili olarak kurulan Komisyonun haberlerine yayın yasağı koydurdu!
-AKP’ li Köylü, başkanı olduğu komisyonu mahkeme kararıyla kapatan ilk Komisyon Başkanı olarak tarihe geçti! TBMM tarihinde böylesine çirkin bir olay gerçekleşmedi!
-Geçmişte Başbakanlar-Bakanlar bu komisyonlarda dinlendiler, Yüce Divana gidenler oldu. Fakat her adımda halk bu çalışmalardan, yargılamalardan anında haberdar edildi.
-Türk Milletine vekâleten görev yapan AKP’ li Komisyon Başkanı, emanetin esas sahibi Türk Milletinden neyi ve hangi hakla saklıyor?
-AKP’ li Komisyon Başkanının görevleri arasında, hırsızları-rüşvetçileri-yolsuzluk yapanları korumak var mı?
-AKP’ li Komisyon Başkanı bunu nasıl yapar? Türk Milletinin yüzüne nasıl bakar?
-Komisyonun AKP’li Başkanı, bundan böyle kendisini Zafer Çağlayan-Muammer Güler-Erdoğan Bayraktar- Egemen Bağış ve Reza Zarraf ’tan nasıl ayıracak?
-Bundan sonra AKP’li Komisyon Başkanına ve bu komisyona kim inanır ki?
Yazık ettin hem kendine hem de Başkanı olduğun Komisyona be Köylü, yazık ettin, yazık…
PKK’ lılar, Polisi Tutuklamaya Kalktı!
Devir değişti. Eski Türkiye’de Polis, teröristi-hırsızı yakalar ve adalete teslim ederdi!
Şimdi AKP’nin Yeni Türkiye’si var, ileri demokrasi var. Artık tersi oluyor!
Batman şehir merkezi Bağlar semtinde iki sivil polis, PKK’ nın gençlik yapılanması olan YDG-H tarafından yasak bölgeye(!) girdikleri için tutuklanmak istendi. Polisler kimlik gösterip direnmek istediler. Polislerin kimliklerini yırtan PKK’lılar, Polislerin silahlarını almak istediler. Çıkan olayda bir Polis bıçakla ağır yaralandı. Vatandaşların ihbarıyla olay yerine gelen Polis ekipleri, iki Polisi
40 kişilik PKK’ lı grubun elinden kurtardılar. Yaralı Polis hastaneye götürüldü.
Bu eylemi yapanlardan kimse tutuklanmadı…
Eyy Dönemin Başbakanı Recep ve şimdilik Başbakan Ahmet; İşte sizin çözüm diye Türk Milletini aldattığınız olayın gerçek yüzü budur.
Polisi bile kendini korumaktan aciz hale getirdiniz!
Yazık ettiniz hem kendinize hem de Türk Devletine, yazık ettiniz, yazık…
Eyvah IRAK, IREK Olacak!
Dönemin Başbakanı Recep ve şimdilik Başbakan Ahmet, ilk başlarda ESAD ile kanka idiler. Ailece karşılıklı günübirlik çay içmeye gitmek, beraberce denize girmek, Fettah’ın otellerinde bedavadan kalmak ne güzel idi!
Dönemin Başbakanı Recep açıklamıştı; “Suriye ile beraber Bakanlar Kurulu Toplantısı yapacağız!” Bu kararın açıklanmasından iki ay sonra, Recep ile ESAD, papaz oldular ve kırk yıllık ESAD, bir anda oldu ESED…
Şimdilik Başbakan Ahmet dün açıkladı; “IRAK ile beraber Bakanlar Kurulu Toplantısı yapacağız!”
İşte o an kendimi tutamadım ve “Eyvah IRAK iki ay sonra IREK olacak” dedim!
Bizim Bademler, Bakanlar Kurulunu galiba izci kolu zannediyorlar!
Dünyanın hiçbir ciddi devleti böyle komik işlerle uğraşmaz. İki devlet arasındaki ilişkilerin nasıl olacağı Devletler Hukukunda açıkça anlatılır. Rüyasında erenler-evliyalarla görüşen ve onlardan destur aldığını söyleyen Başbakan Ahmet’in bu rüyası, patronunun Suriye rüyası gibi biterse, çevremizde selam vereceğimiz bir tek dostumuz kalmayacak. Bu Bademler bizi dımdızlak ortada bırakacaklar be!
Hay, Allah tepelerinden baksın bunlara…
Not;
Adalet Bakanı Bekir, “Komisyonun kararı Anayasa’ya uygundur” dedi!
Badem, kahvede tavla oynuyormuş. Fena halde gaz sıkıştırmış! Oturduğu sandalyeyi gıcırdatarak yellenmiş! Karşısındaki arkadaşı, “Hadi sesini sakladın, kokusunu ne yapacağız a Badem” demiş!
Eyy Bakan Bekir; Uymaz ya, hadi Anayasa’ya uydurdun diyelim. Namusu-ahlakı-Demokrasiyi-şeffaflığı- açıklığı ne yapacaksın? Nereye sığdıracaksın.
Bu işler pisliği örtmekle kapatılamaz. Kokuyu ne yapacaksın, her yeri b.k götürüyor a Badem…
Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Kasım 2014
Rifat Serdaroğlu
