10 Nisan 2022 tarihinde saat 20:40 da Karadeniz’de 4.5 büyüklüğünde garip bir deprem meydana geldi. Deprem İstanbul’dan da hissedildi. İstanbul’da deprem oldu diye kısa süreli bir paniğe sebep oldu.
Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi EMSC önce bu depremin büyüklüğünü 5,2 olarak açıkladı. Sonra magnitüdü 4,8’e indirdi, daha sonra da 4,4’e kadar düşürdü. Amerikan Jeolojik Araştırmalar Merkezi USGS depremin büyüklüğünü 4,5 olarak verdi. BÜ Kandilli Rasathanesi depremin büyüklüğünü 4.5 olarak açıkladı.
Önce bu depremin neden “garip bir deprem” olduğunu açıklamalıyım :
Bilindiği gibi ya da pek bilinmediği üzere,Karadeniz ortasında bir sırt (yükselti) olan abysal (=uçurum) bir depresyon (=çöküntü) alanıdır. Romanya’daki “Bükreş trençi” ile Gürcistan’daki “Kutaistrençi” Karadeniz’in 2000 metrelik derin deniz tabanındabir simetri eksenini oluştururlar.
Bundan 200 milyon yıl kadar falan önce Paleo-tethys Okyanusu fay sistemleri vasıtası ile kapanırken, bir zamanlar bir tek dalma-batma zonu olansonradan ikiye ayrılan ve bu yapının günümüzdeki temsilcilerisayılan Bükreş ve Kutaistrençleri(hendekleri) vasıtası ile Paleotethys Okyanusu’nudaraltarakgüncel Karadeniz boyutlarına kadar küçültülmüştür.
Günümüzde güneyden uygulanmaya devam eden“transmorrocan” ve “transcadomian”transpresyon (sıkıştırma)kuvvetleri sonucunda Karadeniz’in kuzey-güney doğrultudaki eni, daha da küçültülmeyedevam etmektedir. Bu karmaşık süreçgünümüzdeyerkabuğunun en zayıf bölgesi olan doğu-batı doğrultulu Bükreş-Kutais hendekleri yardımı ile gerçekleştirilirken, bu işlevdeniz tabanındaki ters ardışık faylarla icra edilmektedir.Karadeniz'in deniz tabanı kuzey-güney doğrultulu bir sırt ile iki ayrıabysal çöküntüye ayırılır. Anlaşılan o ki bu sırtın batısında kalanabysal çanakta eğim atımlı bir ters fay çalışarak 4.5 büyüklüğünde bir deprem üretti.
İşte şimdiye kadar çoktan kapanıp gitmesi gereken bir okyanus olan Paleo-tethys Okyanusu’nun günümüzdeki kalıntısı ile çoktan dinozor faylar haline gelmesi gereken Karadeniz’deki eski faylar nadir olarak günümüzde de çalışarak 4.5 büyüklüğünde depremler üretebiliyorlar. Başka bir deyişle Karadeniz’de bu türden depremler nadiren olabiliyor.Eee, öyleyse ne var bunda diyeceksiniz?
BU DEPREM HİÇ MANYETİK ANOMALİ VERMEDEN GELDİ!
Bu depremde buraya kadar “garip” olan bir durum yok. Asıl gariplik bundan sonra başlıyor. Bu deprem pek ala “doğal bir deprem” olabilir.Fakat burada küçük bir ayrıntı var, bu deprem hiçbir “manyetik anomali” vermeden geldi.
Yıllardır Cebelitarık’tan İran’a kadar olan çok geniş bir alanda “manyetik anomali” gözlemi (takibi) yapıyorum. Deprem tahminlerimi ağırlıklı olarak bu yönteme dayandırıyorum. Diğer kaynaklardan manyetik anomali takibi yapan arkadaşlarım ilesürekli dirsek teması halindeyim. Bölgede yaklaşık bir aydır Doğu Anadolu' daki 5.8 lik deprem anomalisinden başka hiç bir anomaliişareti gelmiyordu. Sadece Ege Denizi'nde, Akdeniz'de, Batı ve OrtaAnadolu'da maksimum 4.3magnitüdü aşmayacak depremlere işaret eden bazı küçük anomaliler vardı. Fakat deprem öncesi Karadeniz'deki deprem odağından kesinlikle “manyetik anomali”işareti filan gelmedi. Bu konuda hiçbir tereddütüm yok,buna kesinlikle eminim. Anomaliyi kaçırmış filan olmama da imkan yok. Bir anomali geldiğinde o anda ben görmesem bile kayıt altına alınıyor. Yani anomaliyi sonradan inceleyip görme imkanım damevcut. Depremden sonra yine kontrol ettim. Anomali yok!
Bu durumda iki olasılık var:
1) Ya deprem odağındaki fayın malzemesinde hiç “ferro-manyetik madde”yani demir bulunmuyor. Bu yüzden bu depremin “manyetik anomalisi”hiç oluşmadı ve dolayısı ile bilgisi de bana ulaşmadı.Biliyorsunuz ki bir yerde “demir” yoksa mıknatıslanma da olmaz. Dolayısı ile manyetik alan oluşamaz.
Bana göre böyle bir durum yüzde bir ihtimal ile bile söz konusu olamaz! Çünkü Karadeniz sahillerinde zengin demir, kobalt, nikel ve krom madeni rezervlerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Aynı yapının devamı muhtemelen Karadeniz’in deniz tabanında da devam ediyor olmalı.
2) Ya da bu deprem “insan eli” ile yaratılmış “suni”(=yapay)bir depremdir, o yüzden manyetik anomali oluşturamadı. Bunu da yapsa yapsa Amerikalı'lar yapabilir. Bu teknoloji Rus'larda da var ama zannettiğim kadarı ile Ruslar kendi denizlerinde “deprem tetikleyecek” kadar aptal olamazlar. Çünkü böyle bir girişim Rusların hiçbir işine yaramaz.
Ama Amerikalılar için aynı durum söz konusu değildir. Savaş halinde olan bölgede “suni bir deprem” ABD’nin bir çokbakımdan işine gelir.
Hatırlanacağı üzere Joe Biden özel başkanlık uçağının merdivenlerinden çıkarken üst üste defalarca düşerek başkanlık vasıfları ile şüphe oluşturmuştu. İşte bu Joe Biden elinde herhangi bir “akıl sağlığı yerindedir raporu” olmadantüm Dünya’ya Putin’i açıkça psikopat, eli kanlı bir katil ve savaş suçlusu olarakilan edivermişti.
Ülkemizde yayın yapan isimleri “Türk” ile bitenama patronları hep Amerikalı olan malum TV kanalları, Ukrayna’yı saldırıya ve işgale uğramış zavallı bir bağımsız ülke olarak gösterlerkensürekli olarak bu tek taraflı propaganda yapıyorlar.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’yi de Rus’ların ülkesini işgal etmelerine karşı direnen “ulusal bir kahraman olarak” göklere çıkarıyor, öve öve bitiremiyorlar.
Bana göre gerçekler görünenin tam tersi. Zelenskikomşusu Rusya’nın ve kendi ülkesi Ukrayna’nın istikbalini gözünü kırpmadan ateşe atan ABD “kuklası” satılmış bir haindir.
Eğer Rus’lar “müdahale” yerine “müsaade” etmiş olsalardı da Ukrayna NATO’ya girebilseydi on yıl sonra ortada Rusya diye bir devlet kalmayacaktı. Bu durumda ABD Zelenski’ye bu durum senin sayende oldu diye madalya mı takacaktı acaba? Hiç sanmıyorum. Hainlerin sonu bellidir. Kullanıldıktan sonra ya yok edilirler ya da sümüklü mendil gibi bir kenara atılırlar.
Korkma, biz senin ve ülkenin arkandayız, Rusya’ya asla en ufak bir taviz bile verme, Ukrayna’yı NATO’ya alacağız,her türlü silah, istihbarat ve askeri desteği sağlayacağız, Rusya Ukrayna’ya saldırmaya cesaret bile edemez, gerekirse NATO,Ukrayna lehine Rusya ile savaşa bile girer diye Zelenski’yidolduruşa getirerek Rusya’nın önüne yem olarak atan, bu günkü dramatik tablonun yaratıcısı ve tek sorumlusu olan ABD bu “kanlı savaşı” sürdürüp Rusya’yı olabildiğince zayıflatabilmek için bugüne kadar görülmedik, akla hayale gelmeyen yöntemler uyguluyor.
Karadeniz’de döşendiği yerden kopup boğazlardan sürüklenerek ülkemize kadar ulaşan mayınların da sorumlusu ABD’dir. Ukrayna’daki sivil halk katliamlarını tertip ederektüm Dünya’nın gözünde Rusya’yı barbar ve savaş suçlusu bir ülke olarak ilan eden de ABD’dir.
Daha bu akşam Rusya’nın insansız hava araçlarını (İHA)kullanarakMariupol'dakaynağı bilinmeyen “zehirli bir kimyasal madde” attığını iddia eden de, bu olayı tertip eden de yine ABD’dir.
ABD’den her şey beklenebilir. Tek kutuplu Dünya’daki liderliğini sürdürebilmek için, yani sırf kendi menfaati için ABD’nin yapabileceği kötülüklerin sınırı yoktur.
1941 yılında istihbaratını daha önceden aldıkları halde, sonuçtasırf Japonya’ya atom bombası atabilmek için bir bahaneye ihtiyacı olan ABD, Japonların ABD donanmasının bulunduğu PearlHarbor limanına baskın yapıp Amerikan donanmasını yok etmesine izin vermişlerdi. Sonra da bunu bahane ederek Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atmışlardı.
Kuruluşundan bugüne kadar, kapitalist sisteme karşı olarak halkın kendi özgür iradesi ile seçilen tek başkanları olan John F. Kennedy’yi yani kendi başkanlarını suikast ile öldüren de CIA’dır.
2001 yılında sırf Ortadoğu’ya girebilmekIrak’ı, Suriye’yi işgal edebilmek için Dünya Ticaret Merkezi’ndeki kendi ikiz kulelerini vuran ABD’den daha başka ne beklenebilir ki?
Putin sivil halka katliam uygulayacak olsaydı, Ukrayna halkına zehirli kimyasal madde atacak olsaydı bunu daha savaşın ilk gününden yapardı. Ve bu savaş üç günde Rusya’nın kesin zaferi ile sonuçlanır, bu kadar uzamazdı.
Peki ABD, HAARP teknolojisini kullanarak bu depremi neden mi üretti?
Bu ucu açık bir sorudur. Birden fazla yanıtı olabilir.
Belki de bir şeyler denemek istiyor. İleride Karadeniz’de çok daha büyük “suni bir deprem” yapacak ve insani yardım bahanesi ile Karadeniz’e savaş gemilerini sokup savaşın seyrini değiştirecek?
Belki de İstanbul Depremi’nin provasını yapıyorlardır! Neden olmasın? Baktılar ki bu depremin süresi uzadıkça uzuyor, fayın ürettiği doğal deprem bir türlü gelmiyor. Şimdi tam sırası, “şu fayı tetikleyerek harekete geçiriverelim” diye düşünüyor olabililer.
Bu konu çok tartışmalı bir konudur.Bunainanmayanlar ya bu yazımı görmezden gelip hiç okumasınlar.Ya daokuduktan sonra kendi inandıklarına inanmamaya devam etsinler. Bu konu son derece inceayrıntıları olan,çok fazla bilgi ve birikim gerektirenson derece teknik bir konudur. İnanıp-inanmama ile kesinlikle ilgisi yoktur.
NOT: Ben şimdiye kadar yaptığımın tam tersine, bu yazıyı kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı olarak yazmadım, az sayıda beni anlayabilecek kişiler için yazıyorum. Belki de Rus’lar bu yazımı ciddiye alabilir ve buna uygun gerekli hassaiyeti göstererekKaradeniz’de ABD’lilerin en ufak hareketlerini izlemeye alırlar ve HAARP teknolojisine karşı ciddi önleyebilirler.
Çünkü Ruslar da aynı teknolojiye ve bu konuda çok fazla bilgi birikimine sahipler.
