Geçtiğimiz Cuma günü başlayan ve üç gün süren Antalya Diplomasi Formuna baktığımızda bir anlamda son 5 yıl içersinde Türkiye’nin dış politikada hak ve hukukunu korumada sarf ettiği sözlerin, yaptığı siyasi tartışmaların sanki bir özeti gibi duruyor. Bu açıdan baktığımızda Türkiye çok farklı bir yolla uluslar arası siyasi ortamın dikkatini çekmeyi başardığını söyleyebilirim.
Forumun açılış tarihi de anlamlı bence. Özellikle G7 toplantıları ve ardından yapılan NATO toplantıları sonrası bir araya gelen 10 devlet başkanı, 41 dış işleri bakanı ve 140 konuşmacının yer aldığı forumun bu yıl ki teması da” yenilikçi diplomasi” olarak seçilmesini de çok anlamlı bulanlardanım. Böylesine anlamlı bir formun düzenlenmesi hem ülkemin siyasi cesaretini hem de diplomatik gücünü göstermesi adına çok başarılı bir girişim ve organizasyon olarak değerlendiriyorum.
Hangi açıdan bakarsak bakalım uluslar arası siyaset söylemlerinin son 75 yılına baktığımızda alışılageldiği gibi genellikle başta ABD olmak üzere Avrupa başkentlerinden dünyaya benimsetilen veya benimsetmeye çalışılan siyasi dayatmalar şeklinde olmuş, olmaya da devam etmektedir. Son yıllarda yaşanan uluslar arası sorunlara baktığımızda yapılan bu siyasi dayatmalarla dünya genelinde huzurlu bir ortam yaratılamadığı gibi bir çok ülkede yıkım, yoksulluk ve gözyaşının sıradan güncel bir yaşam olarak devam ettiğine tanık oluyoruz. Demem o ki sorunlar mevcut yapılar yani uluslar arası kurumlar vasıtasıyla çözüleceği yerde tersine arttırılarak çarpık düzenin devamını görüyoruz.
İşte bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanımızın BM genel kurulunda yaptığı dünya 5’den büyüktür sözleri çok anlamladır. Ve bu sözler aslında dünya kamuoyu önünde cesurca söylenmiş sözler olarak diplomasi tarihinde yerini almış sözlerdir aynı zamanda. Dolayısıyla Antalya Demokrasi Forumu açılış ve işleyiş haliyle uluslar arası siyasetin dikkatini çektiğini çekdiğini, bu günlerde olmasa bile gelecekte bu forumla beraber yeni siyasi açılımlarım olabileceğini düşünüyorum.
İşin bir başka yönü de Türk Dış Politikasının son yıllarda yaptığı ciddi siyasi başarılarda açık sözlülüğünün yanı sıra evrensel hukuk atmosferi altında kazanımlarının peşinde koşmasıdır. İşte bu manada Antalya Siyaset Forumunun uluslar arası siyasi ortamlarda değer bulabileceğini düşünüyorum.
