Atatürk Kırmızı Çizgimizdir.
Futbolun aslında futbol olmadığını bazı yazılarımda, dile getiririm. Özellikle günümüz futbolu bir kaç sacayağı üzerine kurulu bir düzende ilerler. Siyasi- Ekonomik- Sportif ve taraftar üzerinden dizayn edilmiştir.
***
Bu günkü konjonktür de yaşanan; bahis-kara para ve şike iddiaları ayyuka çıkmışken, yine Ankaragücü Başkanı hakemi yumruklamış. Ardından İstanbulspor Başkanı takımını sahadan çekmesinin depremi yaşanırken, bu kez Arap çöllerinde daha büyük bir depremle sallandık bugün.
Araplar ülkelerinde organize edilen Süper Kupa finalinde, Atatürk’ü yok saydılar.
***
O nedenle futbol artık futbol değil! Yine futbol eskiden olduğu gibi amatör bir ruh ve forma aşkı taşımıyor. Büyük paralar ve iddia oyunları, futbolu futbol olmaktan çıkardı.
***
Arap çöllerinde oynanması dikta edilen 100. Yıl Süper Kupa finali, siyasi ve ekonomik düzen çerçevesinde organize edilmiştir. Nedenleri belli ve sonuçları ise kestirilemediği için kurgulayanlar adına, hayal kırıklığıdır. Kısaca; bu gün futbol futbol değildir. Siyasi erkin elindeki güçtür.
***
Bakınız; TFF Başkanı Büyükekşi sözde seçim ile gelmiş olmasına rağmen, atama yoluyla seçimlere dahil edilmiştir. Yine Spor Bakanı da Cumhurbaşkanı tarafından atanmıştır. Burada sorun futbolun ötesinde, siyasi erkin gücü elinde tutması ve oyunu kurgulamasıdır.
***
Çünkü, 2018’de Parlementer Sistemden Partili Cumhurbaşkanlığına geçildiğinde; yeni Cumhurbaşkanı muazzam güçlerle ve yetkilerle donatılarak, çok güçlü ve tek başına karar verici konuma getirilmiştir. Bugün ülkede; tek karar verici-atayan-görevden alan-göreve iade eden güçlü bir profil olarak kanun metinlerinde yer almıştır.
***
100. Yıl Süper Kupa finali ne yazık ki, Arapların yani İngiliz Krallığından bozmaca düzenin sözde Krallıkla yönetilen ülkenin astığı astık, kestiği kestik, insan hakları, kadın hakları, hukuk ve demokrasi gibi kavramların olmadığı kapalı ve tutucu bir rejimin, petrol ile zenginleşen ve kendilerini emperyalizme dayayan Bedevilerin bu gün Atatürk’e karşı tutum ve davranışları da, kabul edilemezdi bu geceki maç öncesi. Çünkü Atatürk bizim kırmızı çizgimizdi.
***
Nihayetinde yüzyılı aşkın bir süredir, ülkenin kuruluşuna ve kurtuluşuna katkı sağlamış iki güzide kulübümüz Fenerbahçe ve Galatasaray, Bedevilerin paralarını adeta başlarına çalarak; ‘bizim Atatürk sevgimiz, Cumhuriyet sevdamız ve laiklik aşkımız her şeyden değerlidir diyerek’ Arapların Atatürk alerjisine karşı onurlu dik duruşları sonrası;
Yüz yıl önce emperyalizme karşı mücadele ederek Türkiye Cumhuriyetini laik ve hukuk devleti düzeninde kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bugün yolunu yol, ışığını ışık, ilkelerini ilke olarak kabul eden evlatları; Arap çöllerinde bu organizasyonu tertip edenlerin; ‘Atatürk tişörtü giyemezsiniz.’
Yine Fenerbahçe’nin ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ve Galatasaray’ın ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ pankartlarına müsaade etmeyen Araplara karşı Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in kararlı ve onurlu dik duruşları sonrası maça çıkmamaları bu geceye damga vurarak, her iki takımda kendi tarihlerine yeni bir tarih ekleyerek, tarihe geçmişlerdir. Onları kutlarım. Milliyetçilik-Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük budur.
***
Atatürk bizim ‘Kırmızı Çizgimizdir.’ Yine Cumhuriyet, Bayrak, Vatan, Laiklik kavramları da kırmızıçizgimizdir. Bunu Araplara ve emperyalizm ile Orta Doğuda işbirliği içinde olanlara, bir kez daha göstermiş olduk.
***
O nedenle ülkemizde futbol futbol değildir. Hatta diğer branşlarda da böyledir. Böyle olunca da; liyakat, hak ediş, ehliyet hatta yeterlilik ve bilgi kriterleri devre dışıdır. Futbolun siyasi, ekonomik yönü böyle işlemektedir.
***
İçeride ve dışarıda devamlı olarak Atatürk üzerinden; hem kendisini hem de Cumhuriyet, laiklik ve hukuk devleti kavramlarını yok sayanlara bu gece Arap çöllerinde Atatürk alerjisi olanlara; Fenerbahçe ve Galatasaray gerekli dersi vermişlerdir.
Şimdi Fenerbahçe’nin 3 Temmuz FETÖ kumpasını daha iyi anlamış olmalısınız. Atatürk aşkı ve bağımsızlık, Fenerbahçe’nin yoludur. Bizim Kırmızı Çizgimiz ATATÜRK’tür. Bizim için hava gibi su gibi ekmek gibi yegane yaşam kaynağımızdır.
***
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Süper Kupa finalini Arap çöllerinde ve Atatürk düşmanlarının memleketinde oynatmak isteyenlere yaşananlar ders olmalıdır. Çünkü Atatürk bizim vazgeçilmez değerimizdir.
***
Fenerbahçe ve Galatasaray Başkanlarına onurlu ve dik duruşları nedeniyle bir kez daha teşekkür ederim. Bir kez daha bizi ATATÜRK ile birleştirdikleri için. Ne demişti Atam;
‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’ Sözleri bugün yine gerçek oldu. Onun yolu yolumuz, ışığı ışığımız, ilkeleri ilkelerimizdir.
***
Emperyalizm ile işbirliği içindeki Araplar; Atatürk’ten bir kez daha tokat yediler. Hem de okkalı bir tokat. Para her şey değildir. Atatürk ise bizim kurucu liderimizdir.
***
TFF’ den halen daha ses seda yok. Onlarda dönünce bir an önce istifa ederek, hatalarını kabul etsinler.
Onları atayanlar, yol verenler, Cuma namazlarında, hutbelerde dini ve milli bayramlarda Atatürk’ün adını anmayanlar, her fırsatta onu yok sayanlar Cumhuriyetimizin kurucusuna ağızda alınmayacak sözler sarf edenler, şunu unutmasınlar;
Atatürk’ün Arap çöllerindeki Bedevilere attığı tokat size ders olsun. Atatürk bizim kırmızıçizgimizdir.
***
Zaten yapacakları başka bir şey de yok. Atama yönetim bu kadar olur. Ama değişmesi gereken sistemdir. İstediğini getir, ata ya da seç ne fark edecek. Siyaset bu mecradan elini çekmelidir.
***
Süper Kupa finali dün gece oynanmadı. Ancak 100. Yıl Süper Kupası Türkiye dışında Araplara karşı Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini sonuna kadar savunup sahaya çıkmayarak onurlu bir davranış sergileyen Fenerbahçe ve Galatasaray’a Türkiye’de oynanmadan iki kupa yapılıp verilmelidir. 100. Yılda bu iki güzide takım bunu hak etmiştir.
Birde bu kupayı her iki takım Anıtkabir’e götürerek birlik, beraberlik görüntüsü ile dosta düşmana ilan etmelidirler.
Atatürk bizim ‘Kırmızı Çizgimizdir.’ Sonsuza kadar yaşayacaktır.
Teşekkürler Fenerbahçe, teşekkürler Galatasaray...
Can Emre / 30 Aralık 2023
