Beklenmedik şekilde kaybettiğimiz Av. Artuğ Sayıner’le dostluğumuz çok uzun yıllar öncesine dayanır.
Gazeteci İzzettin Pesen’in kader birliği ettiği arkadaşıydı, Artuğ ağabey. Artık aramızda bulunmayan Pesen ağabeyin aracılığıyla tanışmıştık, Artuğ ağabeyle… Çok içten bir bağ oluşmuştu aramızda. Eski yıllardaki bu dostluğumuz, Pesen’in de katılımıyla zaman zaman bira muhabbetleri eşliğindeki sohbetlerle de ayrı bir renk kazanırdı.
1957 yılında bir grup havacılık tutkunu arkadaşıyla birlikte Bandırma Havacılık ve Uzay Araştırmaları Derneği’nin ilk adımlarını attıktan sonra 1959 yılında derneği resmileştirerek üstlendiği ilk kurucu başkanlığını aralıksız, bugüne dek sürdürmüştü.
Havacılığa fazla ilgi duymamama karşın Artuğ Ağabey’in ricasını kıramayarak, HUZAD yönetim kurulunda birkaç yıl görev yapmıştım. Çünkü onun, büyük zorluklar içinde, maddi-manevi çaba harcayarak, özveriyle derneği kapatmamak için uğraş vermesi beni çok duygulandırıyordu.
Yine Artuğ Ağabey’le son görüntülü söyleşiyi de ben gerçekleştirmiştim. Bu söyleşi, 22 Şubat 2021 tarihinde, “Bandırma Manşet” haber sitesinde yayınlanmıştı.
Yine Artuğ Sayıner’e ve HUZAD’a, son olarak yayınlanan “Geçmişten Geleceğe Pencere” isimli kitabımda da yer vermiştim.
Artuğ Ağabey’in eşi Zehra Abla’yla, Bandırma Kültür ve Eğitim Vakfı(KEV) Özel Lisesi çatısı altında da öğretmen olarak çalışma olanağı buldum. Türk Dili ve Edebiyatı branşında, birlikte çok uyumlu çalışmıştık. Eşine çok bağlı olan Zehra Sayıner’in, nasıl yıkıldığını tahmin edebiliyorum. Allah sabır versin!
Artuğ Ağabey, çok mütevazı bir kişiliğe sahipti. 1941 yılında Çanakkale Labzeki’de dünyaya gelip, ortaokul ikinci sınıfta yerleştiği Bandırmayı memleketi olarak görüp, çok seviyordu.
Artuğ Ağabeyi gerçekten çok arayacak ve özleyeceğim.
Işıklar içinde uyusun!
