Korona virüs aşısının gelişi bilmeceye döndü. 11 Aralık da aşı geliyor. Olmadı 25 Aralık da aşı geliyor. Olmadı Pazarı Pazartesi’ne bağlayan gece aşı yola çıkıyor. Aksilik oldu gümrük de korana virüs olayı görülmüş. Gümrük de bekliyor. Şimdiye kadar gümrük de virüs olayı olmadı da? Bizim aşılar gümrüğe gelince mi? Virüs olayı ortaya çıktı?
Gümrük de ne kadar bekleyecek? Bu aşının belli bir derece soğuklukta muhafaza edilmesi gerekiyor. Acaba bu sağlanıyor mu? Buda bir sorun değil mi? 3-5 gün gümrük kalıp ondan sonra gönderilirse bu aşıya nasıl güvenilir? Bu konuda çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bu gümrük de Korana virüs olayı inandırıcı gelmiyor. Bazı iddialar var. Çin’in Türkiye bazı talepleri olmuş. Bu istekleri siyasi bir istek olduğu iddia ediliyor. Şu korona virüs ile mücadelede söylenenler birbirini tutmuyor.
Virüsle mücadeleye çok geç başladık. Ülkede virüs olayı görüldüğü anda. Sınırlarımızı kapatabilseydik. Bu kadar zorluk çekmezdik. Virüs bütün ülkeye yayıldıktan sonra tedbir alınmaya başlandı. Dünyada hiçbir ülkede yaş ayrımı gözetilmezken. Türkiye de 65 yaş üzerine kısıtlamalar getirildi. 65 yaş üzeri eve de kalmaya mahkûm edildi. Belki 65 yaş üzerinde virüse yakalanma olayı çok olmuş olabilir. 65 yaş altı sokaklarda olunca. Bunlar evdeki 65 yaş üzerindekilere virüsü bulaştırdılar.
Kendi çocuklarımız ailelerine virüs bulaştırmış oldular. Ve kurallara uymayanların %90’nı 65 yaş altıdır. Biz yine dönelin aşı olayına. Bütün dünya aşı konuşurken. Biz aşıyı ağzımıza bile alamdık. Aşı olayına da çok geç karar verdik. Parasızlığın gözü kör olsun. Herkes parayı bastırdı. Aşı siparişini verdi. Ve nüfuslarına göre aşı siparişi verdiler. Biz ise çok az kişiye yetecek aşı siparişi verebildik. Almanya da ki Türk vatandaşımız. Bana kalsaydı anlaşma çoktan yapılır. İmzalar atılırdı dedi.
Demek ki bununla ilgilenilmemiş. Şimdilik Çin den gelecek aşının akıbeti belli değil. Bu aşı gümrükte günlerce bekledikten sonra gelir ise bu aşıya. Nasıl güveneceğiz? Çin bizden füze işinin intikamını alıyor olmasın? Biliyorsunuz Çin den füze almak için. Anlaşma yaptık. Sonra Antalya da yapılan G- 20 ülkeleri toplantısında. Amerika Çin ile yaptığınız füze anlaşmasını iptal edeceksiniz dedi.
Türkiye de Çin ile yapılan füze anlaşmasını iptal etti. Bu büyük devletlerin hepsi aynıdır. Kendilerine yapılanları asla unutmazlar. Şimdi Almanya da ki Türk vatandaşı olan aşı mucidi ile de anlaşma yapıldığı söylendi. Bütün dünya kendilerinin ihtiyacı olan aşlarının stokunu yaptılar. Aşı işlemine başladı. Biz ise aşıyı dört gözle bekliyoruz. Hiçbir işimiz dört dörtlük olmuyor. Her şey paraya bağlı olduğu bir defa daha anlaşılmış oldu.
Parayı veren düdüğü çalıyor. Yine rahmetle analım. Rahmetli Unakıtan maliye bakanı iken milli varlıklarımız satılmaya başladığında eleştirilere karşılık olarak. Şöyle demişti: “Stratejik önemi varmış. Bunlar hiç önemli değil. Parayı veren düdüğü çalar” demişti. Bildiğim kadarı ile bizim Hıfzıssıhha diye bir kuruluşumuz vardı. Burası aşı falan üretiyordu. Hatta dışarıya ilaç falan sattığı söyleniyor. Burasını da kapattılar.
Biz işimizi görecek bize faydalı olacak bütün kuruluşları ya kapattık. Ya da sattık. Sattığımız yerlerin şimdi neden elimizde olmadığına hayıflanıyor olduğumuz gün gibi aşikârdır. Bütün dünya vatandaşlarına yetecek aşıyı temin etti. Aşılama işlemine başladı. Biz daha aşıyı dahi temin edemedik. İnşallah Çin den beklediğimiz aşının başına bir şey gelmez de? Aşı kısa zamanda gelir de. Ülkemiz rahat bir nefes alır. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 29-12-2020 Mustafa KOÇAL
