“İlim Meclisine girdim, kıldım talep,
İlim taa gerilerde kaldı, illa edep illa edep.”
“Bunların niyeti bir meczup bulup benim gibileri öldürtmek” demişsin.
Niyetimiz seni öldürmek değil, seni yok etmektir. Önce işinden atıl, aç kal bakalım. Senin ve senin gibilerin, “Vesayetlerin kaldırıldığı İleri Demokraside” yeriniz yoktur, olmamalıdır da.
Biz bütün ekip, şahsımın ve damadımın medyasındaki tüm tetikçiler- Kürtçü-Bölücü danışmanlarım hatta Amerikalı strateji uzmanlarım ve fidanım’la bir plan yapıyoruz. Tam milleti kafaya alacağız, günlerce yayın yapıyoruz, sen ve birkaç kişi daha, birer yazı yazıyorsunuz, hoop bizim plan çöpe gidiyor.
Bir değil, iki değil her gün böyle! Anlasana bıktık sizden yahu.
Densiz, bi-edep, Türklüğünden utanan sonra da vatandaşını tokatlayan Yılmaz;
*Sen değil misin cemaatle birlikte Türk Ordusunun komuta heyetine tuzak kurup suçsuz insanları zindanlara attıran? Yahu kendi ağzından “Milli Ordumuza Kumpas kurdular diyen sen değil misin?
*Sen değil misin, yanına eşini ve şarkıcıları-artistleri alıp devletin uçağıyla SOMALİ’ ye giden? Somali ’li çocukları kucağına alıp, yenge ile beraber salya-sümük ağlayan sen değil misin?
Camilerde para toplatan, zenginlere salma salıp haraç alan, Somali’ ye para akıtan sen değil misin? Dünyanın bir ucundaki Somali’ ye para veren, burnunun dibindeki Soma’ ya tekme-tokat girişen sen değil misin?
Senin, Türk Milletine kinin-nefretin hiç bitmeyecek mi be Yılmaz?
*Madende ölmek bu işin fıtratında var, ne olmuş ölmüşlerse demişsin!
“Biz idamlık gömleğimizi giydik de gazeteciliğe öyle başladık” diyorsun.
O zaman niçin binlerce koruma ile dolaşıyorsun? Bu ne korkudur be Yılmaz?
*Yılmaz, biz senin cibilliyetini biliriz yahu. Yarım pabuçla gazeteciliğe başlayıp, bugün milyarlarca dolarlık servetlere, villalara, gemilere, medya kuruluşlarına, yurtdışında rafinerilere kadar nasıl sahip oldun yahu? Helal yoldan bunları kazanmak mümkün mü? Yoksa Hırsızlar İmparatoru sen misin Yılmaz?
*Mısır’ da ki Esma’ ya ağladın, Gazze’ de ki Abdullah’ a ağladın, Soma’ da ki şehitlerimize akıtacak yaş kalmadı değil mi Yılmaz?
Anladık Türkleri sevmiyorsun. Araplara bu hayranlığın nedendir be Yılmaz?
*Sendikacılığı öldürüp, taşeron işçiliği yaygınlaştıran sen değil misin Yılmaz?
Sen yazmaya başlamadan evvel 387 bin olan taşeron işçi sayısı, şimdilerde 2,5 milyona ulaşmadı mı?
Senin zamanında sendikalı işçi sayısı 2 milyon azalmadı mı?
Kömür madenlerinden avanta mı aldın da, bunları yaptın a Yılmaz?
*Yılmaz, sende utanmanın kırıntısı kalmamış yahu!
Ekmek parası için, yerin altında çalışan garibanları zorla toplantıya
götürtmüşsün ya, pes… Bu insanları ekmek paraları için tehdit edip, oylarını da baskıyla almışsın Yılmaz, inan senin bu dünyada yatacak yerin kalmamış, sen zaten ölmüşsün be Yılmaz!
*Bu dünyada işin iş ama öteki dünyada ne yaparsın bilemem.
Ama arkandan ne söyleneceğini gayet iyi biliyorum;
“Ne kendi eyledi rahat, ne halka verdi huzur,
Yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehl-i kubur…”
Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Mayıs 2014
Rifat Serdaroğlu
