Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili paylaşımlarda bulunuluyor bu günlerde. Ama diğer yanda ise onun için bazı Atatürk karşıtları da, halen daha dezenformasyon peşinde. Onların bizi anlamasını beklemiyorum. Anlamasınlar da zaten!
Fiziksel anlamda, dünyaya gelmesi mümkün olmayan ama felsefe, ilke ve doktrin olarak, içinde birçok anlam ve özgürlük ruhu barındıran, Atatürk’ün duygu dolu dünyası ve özgürlük aşkının, canına okumak isteyenlere inat; onu yıkmak ve lime, lime etmek isteyenlerin çoğalmasına rağmen her sabah güneş ile beraber doğarken, yeniden filizlenmesi, hepimiz için yeni bir umudun, aralanan kapısı gibidir.
Güneş dünyayı ve pencerenizi aydınlatırken, derin bir nefes alarak içinize çekin bakın; nasıl özgürlük, bağımsızlık, Cumhuriyet, kokusu gelecektir...
Vücudunuz ciğerleriniz ile birlikte kuşların, böceklerin, arıların vızıltıları, cıvıltıları ile kendine gelirken, çiçeklerin yaydığı kokular ile ciğerleriniz bayram edecektir…
Belki bu topraklar, artık bir Mustafa Kemal Atatürk doğurmayacaktır. Ama onun bize bıraktığı miras önemlidir. Kuzey’den Güneye, Doğu’dan Batı’ya hatta yurdun her sathında; sabah güneş doğarken, pencerenizi açtığınızda içeri sızan ışık huzmesi ‘Atatürk’ün güneşi’ yani ruhudur… Atatürk’ün bağımsızlık, özgürlük ve cumhuriyet kokusunun bize mirasıdır…
İşte bu mirasa sahip çıkmalıyız. Yani Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun ilkelerine… O gün de vardı, bugün de var. Emperyalizmin yandaşları ve yancıları Onun bize emaneti Cumhuriyeti yıkmak, parçalamak ve yok etmek isteyenlere inat; 100. yılında Cumhuriyet, onun bize emaneti daha yüzyıllarca ayakta kalacaktır.
Biz bugün onun emanetini, gururla, onurla ve ona özlemle taşırken, değerleri ve ilkeleri sonsuza kadar yaşayacaktır.
Ne demişti Atatürk; ‘Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.’ Sözleri sonsuza kadar bizim şiarımız olarak kalacaktır.
Sevgi, saygı ve minnetle seni anıyoruz.
Rahat uyu ATAM.
Can Emre 9 Kasım 2023
