Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)


ATATÜRK OLMAK MÜMKÜN MÜ?

ATATÜRK OLMAK MÜMKÜN MÜ?


Bugün, Büyük Atatürk’ün ölümünün 82. Yılı.
Gün Atatürk’ü yas ile anma günü değil, Atatürk olma günüdür. 

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros ateşkes antlaşması incelendiğinde, bu antlaşma ile bırakın bir bağımsız devleti, ortada bir devlet bile kalmadığı görülmektedir. 
Bunun en somut göstergesi, Wilson ilkelerine dayalı bir barış getirecek bu antlaşmaya tamamen aykırı olarak, 3 Kasım’da yani antlaşmadan dört gün sonra İngilizlerin Musul’u işgal ederek emperyalist emellerini arsızca ortaya koymalarıdır.

18 Kasım’da itilaf devletlerine ait gemiler İstanbul’a demir atmışlar ve diğer işgaller de bunu takip etmiştir. 18 Kasım’da İngiltere Dışişleri Bakanı, Avam Kamarasında yaptığı konuşmada
Arap-Ermeni-Rum-Yahudi azınlıkların Türk Egemenliğinden kurtarılacağını söyleyerek, bunları Türklere karşı savaşmaya yöneltiyor ve Doğudaki Kürtçülük olayını körüklüyordu
.

21 Aralık 1918’de, tam bir İngiliz kuklası haline gelen Vahdettin, yetkilerine dayanarak Meclis-i Mebusan’ı dağıtıyordu. Bu kargaşa ortamında emperyalist güçler ülkedeki bölünmeyi hızlandırmak için çeşitli örgütler kurduruyordu. Ermeni Patriği, Rum-Ermeni Komitesi ile aynı tür bir çalışmayı yürütüyor, 
İngiliz desteği ile Kürdistan Teali Cemiyeti- İngiliz Muhipleri Derneği- Teali İslam Derneği
 kurduruluyordu. Ordular terhis ettiriliyor, silah ve mühimmata el konuyor, haberleşmeden ulaşıma her konuda denetim emperyalist ittifak devletine veriliyordu. 

Bu, öyle karanlık ve umutsuz bir dönemdi ki, Amerikan Misyoner Okullarında yetişen bazı ajanlar, çaresiz Türk Aydınlarının aklını “Amerikan Mandası” olalım gibi haysiyetsiz düşüncelerle çelebiliyorlardı.

İşte “Atatürk Olmak” böyle bir ortamda da, “Geldikleri Gibi Giderler” diyebilmektir.

19 Mayıs 1919’da Atatürk Samsun’a çıkarken, bu karanlık tablonun daha da umutsuz bir yanı vardı.
O yıllarda Türkiye’nin nüfusu 13 milyon kadardı ve tüm okur-yazar sayısı 600 bin kişi idi. Sadece “Elif-Ba” demeyi bilenle, üniversite mezunu olanların toplam sayısı 600 bin idi. Anadolu yıllar süren savaşlardan bitkin ve perişandı. 
Yoksuldu. Ekonomisi kötü değil, bitmişti!

Kısaca Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919’da Amasya Tamim’ini yayınlarken, emperyalist güçlere savaş açarken ona, ülke nüfusunun yaklaşık %50’si karşı çıkıyordu. Bu yüzde elli ki, ülkenin varlıklı, şeriat ve hilafet isteyen tarikat-cemaatlerden oluşan en tutucu kesimi idi. 
Bunlar Amerikan-İngiliz Mandası istiyordu. Mustafa Kemal ile beraber olanlar, tarikatlar-cemaatler gibi örgütlü değillerdi ama onlar, bağımsızlığa ve Mustafa Kemal’e inanmış vatanseverlerdi. 
Onların vatanlarını korumak, işgali bitirmek ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmaktan başka hiçbir emelleri yoktu. 
Onlar Mustafa Kemal’in Askerleriydiler ve büyük ozanın söylediği gibi,
Karanlıklar çıkıncaya kadar aydınlığa” bir kerem gibi yana-yana savaşacaklardı.

Bu ruhla yetişen Türk Milletinin evlatlarını, “Mustafa Kemal’in Askerlerini” bugün, mahkemeler, cezaevleri, parti Komiseri Valiler- ve Faşist yöntemlerle mi yıldıracaksınız?
Güleriz sizin halinize. Eğer bakacak yüzünüz kaldıysa, Anıtkabir’e bakın ve dönün bir de DOĞRU Partililere bakın! Akın akın geliyoruz…

NE MUTLU MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİYİM, diyene.

Sağlık ve başarı dileklerimle 11 KASIM 2020
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,49% -0,15
  • EURO

    34,89% 0,27
  • GRAM ALTIN

    2437,17% 0,59
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

26.04.2024

  • İMSAK 04:35
  • GÜNEŞ 06:08
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:04
  • YATSI 21:31