Artvin’in Arhavi ilçesinde tüfekle vurduğu yavru ayıya, can çekişirken iki köpeğini saldırtan caniden sonra medyaya bir başka haber daha yansıdı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Tunceli’nin Aliboğazı, Salördek, Büyükyurt ve Çıralı gibi bölgelerinde, 17 dağ keçisinin avlanması için 13 Temmuz’da ihale düzenleyecek!
İnanılır gibi değil! Bastır parayı, al 17 dağ keçisinin canlarını!
Avın, spor olduğunu öne sürenler var.
Korunmasız hayvanların canlarını alarak öldürme hissini tatmin etmenin ismi ne avdır, ne de spor! Can alarak, spor yapılmaz!
Avınız batsın!
İşte Bandırma Kuş Cenneti Milli Parkı!
Yıllarca, “eli tüfekli”lerin av cenneti oldu. “Güme”ler kuruldu, kuşlar acımazsızca yok edildi.
İşte Kapıdağ! Hoyratça kullandığımız bir başka cennet.
Gelelim, son günlerde okuduğum en güzel haberlerden birine:
“Çevre, doğa ve hayvanları koruma polisi geliyor.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kızılcahamam’da gerçekleştirilen “Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Polisi Temel Kursu”na katılarak, incelemelerde bulunmuş.
Dilerim, bu polis, layıkıyla görev yapar. Böylece de çevre, doğa ve hayvanlar biraz olsun nefes alır.
Doğayı ve çevreyi öylesine acımasızca ve insafsızca tüketiyoruz ki, şaşırmamak elde değil.
Biz, yine de güzel şeyler düşünelim, isterseniz.
Tahsin Kavak, “Cümbüşe Çağrı” isimli dizelerinde şöyle diyor:
“Martılar sevinç taşır benim denizlerimde
Martının, taşıyorken yorulduğu güzellik
Güneşin, kumsaldayken çiçeği özleyişi
Ve yengecin kayalıklarda aşkını dişleyişi
Bana fazla gelecek, buyurun denizime
Buyurun, bu cümbüşü üleşelim şimdilik”
