Bu yazıya ilişik olan merdivene dikkatle bakın!
Hayır, hayır! Yangın merdiveni değil! Bandırma 17 Eylül Stadı´nda, gazetecilerin, basın odasına çıkmaları için yapılan merdivenler! Çevresinde en küçük bir ciddi korunak yok. Daracık bir yoldan, küçücük basamaklarla dolana dolana, çık çık bitmiyor. Tam bir işkence! Yukarıdan, aşağı baktığınızda başınız dönüyor, çıkarken. Tabii, ayrıca inişi de var, maçtan sonra. Allah korusun, ayağınız takılıp, aşağı düşseniz, kurtulmanız, mucizeye bağlı. Eğer, şanslıysanız, vücudunuzda birkaç kırıkla atlatabilirsiniz, belki!
Bu rezilliği, bu eziyeti, bu işkenceyi Bandırmalı ve Bandırma´ya dışarıdan gelen gazetecilere kim mi yaşatıyor? BALIKESİR GENÇLİK HİZMETLERİ ve SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜ!
Ülkemizdeki birçok stada gittim. Hiçbir yerde böyle rezillik, sorumsuzluk yok. Gazeteciler, eğer basın odası yüksekteyse yerlerine asansörlerle, sağ salim ulaştırılıyorlar.
Balıkesir´in, yıllardır Bandırma´ya bakış açısının çarpıklığı, hizmet getirmemek için özel çabası ortada. Spor da bundan farklı değil. İşte son örneği, gazetecilere reva görülen bu rezil ve sorumsuz uygulama. Balıkesir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yetkililerinin gözünde, gazetecilerin yaşamlarını zerre kadar değeri yok! Sanki, ?Bana ne? Düşerlerse düşsünler!? sorumsuzluğu ve umursamazlığı içinde davranıyorlar.
Burada ilan ediyorum. Başta bazıları 65-70 yaş arasında bulunan bazı gazeteciler olmak üzere, elimizde bilgisayarlarımız ve ağır malzemelerle çıkmak zorunda bırakıldığımız bu merdivenlerden eğer birimiz düşerse ve başımıza bir kaza gelirse, eğer ölmez, sağ kalırsak, Balıkesir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü´ne ceza ve maddi-manevi tazminat davaları açacağım.
İnsanda biraz utanma olur!
İnsanın, gazetecinin yaşamı bu kadar ucuz mu?
