Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


BAHANE HAZIR

BAHANE HAZIR


Hani bir söz vardır. Sel gider kumu kalır derler. Seçim geçti şaibesi kaldı. Bu seçimin yapılış biçimi şaibelidir. Kendi aleyhlerine olduğu zaman millet iradesine saygı yok. Kendi lehlerine olduğu zaman millet iradesine saygı gösterilmesini isterler. Neden? 7 Haziran seçiminde millet iradesine saygı gösterilmedi? Şimdi yapılan seçimde tam tersi bir netice çıkmış olsaydı.  Yine millet iradesine saygı gösterilmeyecekti. Tehdidin, şantajın. Korkunun bolca olduğu bir seçimi geride bıraktık. Ülkeye hayırlı uğurlu olsun. Siyaset bilimcilerini bile hayrete düşüren bir seçim neticesi çıktı ortaya. İki kişiden birisi APK´ye oy verdi. Neden? Oy verdiklerine de bahane hazır. Birisi neden AKP´ye oy verdiğini şu şekilde açıklıyor. ?Ülkede teröristler söz sahibi olmasın diye oyumu AKP´ye verdim? diyor. Bu kişinin olan bitenden haberi yok. Şimdi AKP PKK ile mücadele ediyormuş. Be kardeşim bu PKK´yı şımartan AKP değil miydi? Bu kadar olan biten olayın içersinden cımbızla bu olayı seçmişsin. Şimdi böyle düşünenlere geçmişten bugüne kadar terör örgütü ile olan olayları kısaca bir gözden geçirelim. Geçirelim de böyle düşünenler milleti aptal yerine koymasınlar.

2002 de terör bitme noktasında iken iktidar oldular. 2002 de 7 şehit verilmişti. 

4 sene içersinde şehit sayımız 3 haneli rakamlar çıktı. Baktılar terörle mücadelede başarı sağlayamıyorlar. Habur olayını gerçekleştirdiler. Mahmur kampından ve kandilden gelen PKK militanlarını davul zurna eşliğinde halay çekerek karşılattılar. Adeta şov yaptırdılar ve şov yaptılar. Sınır kapısına seyyar mahkeme kurdurdular. Bu netice vermedi. Öcalan ile gizli görüşmeleri başlattılar. PKK´nın üst düzey yöneticileri ile Oslo da gizli görüşme gerçekleştirdiler. Diyarbakır da şov yaptılar. Kürtçe türküler eşliğinde halaylar çektiler. Konuşmada Kürdistan da ki kardeşlerimize selam gönderiyoruz diyerek Kürdistan kelimesini telaffuz ettiler. Öcalan ile yapılan görüşmede mutabakat sağladıkları bir anlaşmaya dayanarak. Nevruz kutlamaların da Öcalan´ın mektubu okutuldu. Buna göre PKK militanlarını sınır dışına çıkaracaktı. Çıkarmadılar! Başbakan çıkmadıklarını biliyorduk. Millette infial uyandırmasın diye açıklamadık diyerek. Çıkmadıklarını ve bunu bildiklerini itiraf etti. Barış süreci diye bir süreç başlattılar. Kendilerine yakın kişilerden akiller gurubu oluşturarak. Sürece destek istettiler. Bu akillerin yaptığı toplantılara o illin AKP il başkanının yaptığı listedeki isimler alındı. Sürece desteğin tam olduğu şeklinde akillerin verdiği rapora itibar ederek barış sürecini başlattılar.

Bu süreç başladığında operasyon yetkisi ordunun elinde idi. Dağlarda devamlı arama tarama yapılıyordu. PKK´nın mağaralara sakladığı erzak, silah, mühimmat gibi malzemeler yok ediliyordu. Bu arma tarama yüzünden PKK militanları ülke içersinde faaliyet gösteremiyordu. Ordunun elinden operasyon yapma yetkisi alındı. Valilere verildi. Sonra içişleri bakanı valilere PKK´ya operasyon yapmayın diye emir verdi. Ordu kışlaya polis karakola hapsedildi. PKK´nın kırsalda rahat hareket etmesi sağlandı. Böylelikle PKK kırsala hâkim olduğu gibi. Depolarını silah ve mühimmat ile doldurdu. Kendi öz güvenlik güçlerini kurdular. Bunlara yol kestirip kimlik kontrolü yaptırdılar. Maliye büroları açarak milletten vergi ve haraç topladılar. Devlet yollarını trafiğe kapattılar. Yollara hendekler kazdılar. Çadır kurup bu çadırlarda yatıp kalktılar. Asker 100 metre ileride bunları izledi. Çünkü askere barış sürecine zarar verecek bir eylemin içersinde olmayın emri verilmişti. Trafiğe günlerce kapatılan bu yollar. Bir amaç için kapatılmış. Yollardaki menfezlere bomba döşemişler. Şehit edilen polislerimizin ve askerlerimizin pusuya düşürülen yerler hazırlanmışlar. Bunlara bu barış sürecinde adeta dokunulmazlık uygulandı. Barış sürecinin bozulmasına neden olacak bir sürü neden var olmasına rağmen. Barış süreci diye direten iktidar bu olayları duymazlıktan ve görmezlikten geldi. Şubat ayında dolma bahçe sarayında HDP heyeti ile hükümet heyeti arasında yapılan toplantıda 10 maddelik bir mutabakat metnine iki tarafta imza atarak. Basına açıklandı. Seçime çok kısa bir zaman kala cumhurbaşkanı ben bu mutabakatı tanımıyorum dedi. 7 Haziran seçiminden hemen sonrada iktidar. Müzakere masasını devirdi. Bu kadar uzun süren süreci buzdolabına kaldırdı. PKK ile mücadeleye karar verdi. Neticesinde 250´ye yakın vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olundu. Şimdi tek terörist kalıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz deyince. Vatandaş buna inanıp oyunu AKP´ye vermiş. Neden barış sürecini bozacak bir sürü olay oldu. Onları bahane edip barış sürecini bozmadılar?  PKK´nın en zayıf zamanında kara operasyonunun durdurmasalardı. Bu gün PKK diye bir bela başımızda olamazdı. Suriye politikasının başımıza açtığı bela bunların yanına tuz biber oldu. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 02 ? 11 ? 2015 Mustafa KOÇAL    

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,17% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2246,71% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44