“CUMHURBAŞKANI SIFATIYLA, DEVLETİN VARLIĞI VE BAĞIMSIZLIĞINI, VATANIN VE MİLLETİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNÜ, MİLLETİN KAYITSIZ VE ŞARTSIZ EGEMENLİĞİNİ KORUYACAĞIMA,
ANAYASA’YA, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE, DEMOKRASİYE, ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINA VE LÂİK CUMHURİYET İLKESİNE BAĞLI KALACAĞIMA, MİLLETİN HUZUR VE REFAHI, MİLLİ DAYANIŞMA VE ADALET ANLAYIŞI İÇİNDE HERKESİN İNSAN HAKLARINDAN VE TEMEL HÜRRİYETLERİNDEN YARARLANMASI ÜLKÜSÜNDEN AYRILMAYACAĞIMA,
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN ŞAN VE ŞEREFİNİ KORUMAK, YÜCELTMEK VE ÜZERİME ALDIĞIM GÖREVİ TARAFSIZLIKLA YERİNE GETİRMEK İÇİN BÜTÜN GÜCÜMLE ÇALIŞACAĞIMA, BÜYÜK TÜRK MİLLETİ VE TARİH HUZURUNDA, NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE ANDİÇERİM…”
İşte edeceğin yemin, içeceğin ant budur.
Sakin kafayla, teker-teker oku. Dön bir daha oku, gayret et bir daha oku.
Bu ettiğin yemini tutabileceksen, o kürsüye çık ve andını iç…
10 Ağustos 2014 günü yapılan seçimde aldığın oy, Türk Milletinin içeceğin anda sadık kalmayacağına inandığını gösteriyor.
10 Ağustos’ta 55 milyon Türk Seçmeninden sana oy verenlerin sayısı sadece 20 milyondur. Seçime katılmayan veya başka adaylara oy veren seçmenlerin toplamı ise 35 milyon.
Şimdi, edeceğin yemine göre yapamayacağın bazı önemli konuları değerlendirelim;
-Anayasa’ya bağlı kalacağına yemin edeceğin için, Anayasa’da yazmayan hiçbir yetkiyi kullanamazsın.
-Vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğünü korumak için yemin edeceğine göre, Teröristbaşı Öcalan ve Kandildeki PKK çakalları ile görüşme yapamayacaksın.
-Hukuk Devleti ilkesine bağlı kalmaya yemin edeceğin için, cemaat tetikçileriyle beraber, Türk Ordusuna kumpas kuramayacaksın. İşadamlarını Vergi denetmenleri ve Polis ile tehdit edemeyeceksin.
-Atatürk ilke ve inkılaplarına uyacağına yemin edeceğin için çağdaş olacaksın ve artık Gazi Mustafa Kemal değil, Büyük Atatürk diyeceksin.
-Lâik Cumhuriyet ilkesine, senin bildiğin gibi değil Anayasa’da yazdığı şekliyle uyacaksın.
-Tarafsız olacağına dair yemin edeceğine göre; “Tarafsız olan bertaraf olur” diyemeyeceksin.
-Devlet İhaleleri alan müteahhitlere kimse salma salıp, avanta toplayamayacak.
-İş adamları sana yine gelecekler ama senden çıkınca Başbakan’a koşacaklar.
-TBMM Soruşturma Komisyonunda, 17/25 Aralık Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet operasyonu ile ilgili tapelerden senin ve çocukların ile ilgili olanlara cevap vermek zorunda kalacaksın. Çünkü orası, Atatürk’ün evidir. Orası şaibe kaldırmaz.
Haa, ben Cumhurbaşkanlığı yemini ederken tek ayağım üstünde dururum. Yemin etmek, ettiğim yemine sadık kalmak ne demek, başımda iki ekmek kırar fakire veririm, kendimi kurtarırım dersen;
Ben Anayasa-babayasa tanımam, beni millet seçti, ben istediğim gibi davranırım dersen, işte o zaman hayatının en büyük hatasını işlemiş olursun.
Kendi tutum ve davranışlarınla ülkede kargaşa ve iç kavga dönemini başlatırsın.
Eğer böyle davranırsan, her TC Vatandaşına şunu demek hakkını verirsin;
“Bu ülkenin Cumhurbaşkanı yasalara uymuyor ve Anayasa’yı çiğniyorsa, ben yasalara niçin uyayım? Vatandaş olarak benim yasalara uymamı sağlayacak olan hangi makam ise, gitsin önce devletin tepesindekinin yasalara uymasını sağlasın…”
Bak Erdoğan;
Artık AKP Genel Başkanı değilsin.
Artık AKP Milletvekili de değilsin.
Artık Başbakan da değilsin.
Yapabileceklerin Çankaya Köşkünün ve Anayasamızın çizdiği sınırlar kadardır.
Sınırı aşarsan ben de vatandaş olarak aşarım. Gidip el koyacağım ilk yer, hemen bir koy ötede Urla Cennet Koyundaki SİT alanına yaptırdığın villalar olacaktır.
Helikopterle geldiğinde şaşırma, millet olarak kaderimize el koymaya karar verdik, sen Çatalca’daki villalara git, sakın yanımıza gelme…
Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Ağustos 2014
Rifat Serdaroğlu
