Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


BALYOZ DAVASI ÇÖKMÜŞTÜR

BALYOZ DAVASI ÇÖKMÜŞTÜR


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Hiç kimse bu balyoz davasının çökmesinden kendilerine paye çıkarmaya çalışmasın. Anayasaya bireysel başvuruyu biz getirdik. Bu sayede yeniden yargılama şansı buldular. Diyerek kendilerine paye çıkarmaya çalışmasın. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) en çok tazminat ödeyen ülkeyiz. Çünkü AİHM ne giden her başvuru Türkiye’nin aleyhine neticeleniyordu. Böylelikle de tazminat ödeme durumunda kalınıyordu. Onun için AİHM başvuruların önünü kesmek için. Anayasa mahkemesine bireysel başvuru getirildi. Yoksa böyle bir durumun olacağını kestirebilselerdi. Bireysel başvuruyu getirmezlerdi. Zaten olması gereken olmuştur. İktidarın cemaatle arası bozulmasaydı.

Haksız yere verilen cezaları ömür boyu çekeceklerdi. Her şeyde bir hayır vardır. İktidarla cemaatin arasının bozulması bu bakımdan hayırlı olmuştur. Yargıtay kararını ne zaman verdi? Şayet iktidarla cemaatin arasının bozulması Yargıtay’ın kararından önce bozulmuş olsaydı. Yargıtay belki o cezaları onaylamazdı. Onun için bizim sayemizde hapisten çıktılar diye kimse paye çıkarmasın.

Tutuklamalar başladığı zaman söylenenlere bir bakalım. Vesayet kaldırılıyor, denilmedi mi? Türkiye bağırsaklarını temizliyor denilmedi mi? İyi ki bu generallerle harbe falan girmemişiz denilmedi mi? Ordudan karuzatlar (pislik) temizleniyor denilmedi mi?  Erdoğan 21- 04- 209 senesinde “eğer bugün hâkimlerimiz, savcılarımız hiçbir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevini yapıyorsa. Güven verici bir gelişmedir. Bundan kim neden rahatsız olabilir? Bunu kim neden engellemeye çalışabilir?

Bakınız ortada son derece ağır son derece vahim iddia var. Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden ithamlar var. Bırakın yargı işlesin, bırakın hukuk işlesin. Ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak hâkimleri, savcıları tehdit ederek, hiç kimse bir yere varmaz” diye konuşmuştu. Ben bu davanı savcısıyım denilmedi mi?

Anayasa mahkemesi bu verdiği karar ile tarihi bir karara imza atmıştır. Kamu vicdanında bu karar yerini bulmuştur. Çünkü kamunun kanayan bir yarası halinde idi. Tutukluların haksız yere tutuklandığını mahkeme heyeti ve savcılardan başkan herkes biliyordu. Uzun tutukluluk sürecinde hak ihlali olduğunu anayasa mahkemesi kabul etti. Bunları yargılayan mahkemeler ve Yargıtay bunu bilmiyorlar mı? Biliyorlardı fakat bilmezlikten gelmeleri gerekiyordu. İmzasız isimsiz ihbar mektupları ile tutuklanmalar olmadı mı? Bilirkişi raporlarına itibar edilmediğini hepimiz biliyorduk. Serbest bırakılmalarını isteyen hâkimler görevden alınmadı mı?  2003 tarihli dijital Belgeler, darbe planları ve balyoz hareket planı yazılırken calibri fontu kullanıldı. Ancak bu font, Microsoft tarafından 2007 de piyasaya sürüldü. Darbe semineri olduğu iddia edilen, birinci ordu’daki seminer ses geçirmeyen odada yapıldı. Buna rağmen ses kayıtları olan ikinci kasette ezan sesi vardı. Belgelere göre 2003’teki darbe planında TCG Alanya isimli gemiye görev verildi. Bu gemi 2005 de inşa edilerek denize indirildi. Bombalanacağı ileri sürülen Fatih Camisi ile ilgili keşif raporunda. MOBESE kayıtlarından bahsediliyor. Ancak 2003 de MOBESE sistemi yoktu. Darbe planında ismi geçen AVM’lerin 2010 ve 2011 de açıldığı belirlendi.

Tutukluların getirdiği tanıklar dinlenmedi. Mahkeme tarafından bu tanıklara itibar edilmedi. PKK itirafçıları gizli tanık yapılarak onların verdiği ifadeler geçerli sayıldı. Suç isnat edilebilmesi için alakası olmayan mahkemeler getirildi Ergenekon davası ile birleştirildi. Her tutuklanan terör örgütü oluşturmak, yönetmek veya terör örgütü üyesi olmakla suçlandı. Mahkeme heyetine itiraz edenler cezalandırıldı. Daha birçok yanlış işler yapıldı. Cezaya çarptırılmaları için ne gerekiyorsa yapıldı.

Biliyorsunuz Tuncay Güney denilen haham başı olduğunu söyleyen birisinin ortaya attığı bir olayla Ergenekon başladı. Bu şahıs sonra bu bir süreçti geçti. Şimdi hapiste olanların çıkarılması gerekir dedi. Bu kişiyi Kanada’dan getirip de ifadesi bile alınmadı. Bir deli kuyuya bir taş attı. Acısını bu kadar kişi çekti.

Bu olaylar milleti korku çemberine almak için yapıldı. Ordunun sesini kesersek milletin sesini de keseriz düşüncesi ile yapılan bir senaryo idi. Bunda da başarılı oldular milleti korkuttular. Millet birden uyandı. Silivri’ye çıkartma yaptılar. Binlerce vatandaş ülkenin dört bir tarafından Silivri’ye koştu. Bunun devamında 29 Ekim 2012 tarihinde Ankara ulus meydanında millet bir araya geldi. Millet o gün korku çemberini kırmıştı.

Cezaevlerinden çıktılar. Şimdi yeniden yargılanacaklar. İstedikleri yeniden adil yargılanmak idi. İstekleri yerine geldi. Artık CD’lerin sahteliği anayasa mahkemesi tarafından teyit edildi. Bilirkişi raporlarına itibar edilmediği belirlendi. Bundan sonraki yargılanmada hâkimler daha önceki delillere göre karar veremez. Bir ihtiras uğruna olan ordumuza oldu. Şimdi bu kararları veren hâkimler yargılanacak. İktidar bunun önlemini çok önceden aldı. Görevini kötüye kullanmaktan dolayı tazminat mahkûmiyeti alan hâkim ve savcıların tazminatları devlet tarafından ödenecek. Anayasa mahkemesi bu kararı ile adaletin onurunu kurtarmıştır. Şimdi bu hapisten çıkanlar için çok çirkin söz söyleyenler. Söylediklerinden dolayı utanmayacaklar mı? Yaşasın bu kararı veren anayasa mahkemesi ülkenin kanayan yarasına mehlem olmuşlardır. Balyoz ve Ergenekon davaları çökmüştür. Hapisten çıkanların hepsine geçmiş olsun. Ailelerinin ve sevenlerinin gözü aydın. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 21- 06 – 2014 Mustafa KOÇAL

 

   

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,17% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2246,71% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44