Öncelikle şunu belirteyim bu deniz çekilmesi sadece Bandırma'ya özgü bir olay değil. Tüm Kapıdağ sahillerinde şu anda deniz belirgin bir şekilde çekilmiş durumda. Gazete ve TV'lere sadece Bandırma'dan haberler gittiği için olay sınırlı bir alanda yaşanıyormuş gibi yanlış algılanıyor. Aslında bu çekilme tüm güney Marmara sahillerinde yaşanan çok geniş bir alanı kapsıyor.
Bandırma'daki deniz çekilmesi 21. gününü doldurdu. Hiç bir deniz çekilmesi 21 gün sürmez. Bana göre bu sıradan normal bir deniz çekilmesi değil. Bandırma'da ve güney Marmara sahillerinde deniz çekilmesinden farklı bir olay yaşanıyor.
Bandırma'da görülen deniz çekilmesi "deniz tabanı deformasyonu" kaynaklı bir olay olup deniz seviyesi hiç bir zaman eski haline dönemeyebilir de. Yeni bir kıyı şeridi oluşumu ile sahil bundan sonra uzun bir süre bu şekilde kalabilir. Bunun kanıtı olarak bir kaç yıl önce mendirekte bazı kısımların çökmesi olaylarını söyleyebilirim.
Olay normal bir deniz çekilmesi olmayıp deniz tabanı deformasyonuna bağlı olarak sahilde bazı alçak yerler yükselmiş, yüksek yerler ise alçalmış olabilir. Büyük bir ihtimal ile bu deformasyon geçici bir olay değil kalıcı da olabilir. Maalesef bu deformasyon deprem ile yakından ilgilidir.
Böyle düşünmeme neden olan şey sadece fotoğrafları son günlerde basın haberlerine yansıyan Bandırma'da bu aşırı derecedeki ( 80 cm-1 m civarındaki...) deniz çekilmesi değil. Bu aşırı çekilmelerin son 20 yıldır, senede bir kaç kez tekrar etmesi, normalden çok daha uzun sürmesi ve zaman içinde bu çekilmelerin sürelerinin giderek uzamış olmasıdır.
Bunu destekleyen diğer bir kanıt ise Kapıdağ kıstağından geçen, Bandırma-Erdek ikiz Körfez'lerini birbirinden ayıran fay hattından sıcak-soğuk su ve gaz çıkışlarının balıkçılar ve dalgıçlar tarafından gözlenmiş olmasıdır. İkiz körfezlerde balık ve diğer deniz canlılarının davranışlarıdır. Balıkçılar son 1 aydır bölgeden balık çıkmadığını söylüyorlar. Bu da yabana atılacak bir gözlem değildir.
Bu son yaşanan normalden çok daha uzun süren deniz çekilmesi olayı Marmara Denizi'nin deniz tabanı ile ilgili yeni bir gelişme olsa gerek. Demek ki deniz tabanındaki deformasyon giderek gelişiyor yaygınlaşıyor. Çekilme miktarları da giderek artıyor.
Marmara'daki fay hatlarının 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi'nden sonra çok büyük bir stres altında kaldığı artık herkesçe bilinen ve kabul edilen gerçek bir olgudur. Muhtemelen aynı sebeple Bandırma'nın yakın coğrafyasındaki diğer sahillerde de deniz tabanı deformasyonuna bağlı bazı yükselme ve alçalmalar da olmuş fakat gözlerden kaçmış olabilir. Bunlara tanık olanlar varsa bile olayı sıradan bir deniz çekilmesi zannedip yeterince önemsememiş, konunun yeterince bilincine varamamış, gördüklerini-bildiklerini sadece kendi kısıtlı yakın çevresi ile paylaşmış çok fazla kişiyi haberdar etme gereği duymamıştır. Zaten mevsim kış, havalar aşırı soğuk olduğu için sahillere giden kişi sayısı da çok az.
Bu konu olası İstanbul Depremi' ile doğrudan ilgili çok önemli bir konudur ve ivedilikle araştırılması herkesin menfaatinedir.
Öyle görünüyor ki bu olay henüz çok fazla insanın dikkatini çekmedi ya da yaşanan da ağır ekonomik sorunlar nedeni ile bunalan insanlar artık bu tür konular ile yeterince ilgilenemiyor.
Maalesef şu güzel ülkemizde bilgililer ilgisiz ilgililer ise bilgisiz oluyor.
Bu görüşlerim yeni bir şey değil, yıllardır aynı görüşte ısrar ediyorum fakat çoğunluk buna karşı çıkınca sesimi duyuramıyorum. Kendimce çok önemli bulduğum bu konuyu okuyucular ile paylaşmak istedim.
