Barış Pınarı Harekâtı´ nı sonuna kadar destekliyorum. Çünkü 911 kilometrelik Suriye sınırımızın dibinde bizi her an tehdit eden ABD kuklası bir yapının varlığı beni bir vatandaş olarak aşırı ölçüde rahatsız ediyor.
Kaçınılmaz olarak bu operasyonun askeri, siyasi ve ekonomik bazı sonuçları olacaktır. Ekonomik sonuçlarının olumuz olacağı daha işin başından belli. Operasyondan kaynaklanan yüksek mali giderleri finanse edebilmek için herkes bir bedel ödemek zorunda. Operasyonun sebep olduğu ilave bütçe açığını kapatabilmek için iğneden ipliğe her şeye zam gelecek.
O zaman bu operasyonun ilk iki sonucunun başarılı olması gerekiyor ki halkın ödeyeceği bu ağır bedele karşın ülke olarak bu olaydan kazançlı çıkalım. Bu takdirde bu cefakâr ve fedakâr millet bunun bedelini ödemeye seve seve katlanacaktır. Aksini düşünmek bile istemiyorum.
Barış Pınarı Harekâtı´ nın başarıya ulaşması için Suriye topraklarındaki PKK/PYD varlığına ölümcül bir son darbe vurulması gerekiyor ki hem piyon Kürtler hem de küstah ABD Suriye´ de bir Kürt devleti kurma sevdasından kesin olarak vazgeçebilsin. BOP haritası tarihin çöplüğündeki yerini alsın. Unutmayalım ki biz zamanında ?Sevr Haritasını? tarihin çöplüğüne göndermesini bilmiş bir devletiz. Yeryüzünde bunun bir örneği daha yoktur.
Türkiye´nin bunları başarabilecek irade ve askeri gücü vardır.
Bu yapıyı sınırımızdan 5 km, 30 km ilerilere kadar uzaklaştırmak geçici bir çözüm olabilir fakat problemin tam çözümü değildir.
Suriye´deki PKK/PYD varlığı tam olarak yok edilemezse Barış Pınarı Harekâtı´nın ağır ekonomik götürülerinin halka izahı zorlaşır.
