Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


BAŞBAKAN ÇOK ASABİ

BAŞBAKAN ÇOK ASABİ


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Başbakan her gün biraz daha asabileşiyor. Müslümanlıkta Müslüman’ı hor görmek, aşağılamak diye bir şey yoktur. Ve bunlar günahtır. Kılıçtaroğlu için “tarih bilgisi, coğrafya bilgisi sıfır. Din bilgisi sıfır. Ahlak sıfır, siyaset sıfırın altında” diyerek aşağılamaya çalışılıyor. Herkesin bilgisi kendisine yeter. İmtihan mı yaptınız da?

Bilgisinin sıfır olduğunu söylüyorsunuz? Herkesin inancı kendisini ilgilendirir. Ne biliyorsunuz da din bilgisi sıfır diyorsunuz? Kabahate gizlidir, ibadette gizilidir. Ben öyle kişiler biliyorum ki. Beş vakit namazını kılıyor. Onun namaz kıldığını yakın arkadaşları bilir. Namaz gösteriş için kılınmaz. Bana namaz kılıyorlar desinler diye kılınan namazın hiçbir faydası yoktur. Onun için din bilgisi desen sıfır diye aşağılamaya çalışmak ayıptır, yakışıksızdır. Şimdi gelelim ahlak konusuna. Bu söz yalnız Kılıçtaroğluna söylenmiş bir söz değildir. Bir partinin genel başkanına ahlaksız demek. Bir ülkenin başbakanına yakışmaz. Hangi ahlaksızlığı görüldü de böyle itham ediliyor. Ahlaksızın peşinden gidenlerde ahlaksızdır. Ne derler? Söyle arkadaşını söyleyeyim nasıl insan olduğunu derler. Bu söz CHP genel başkanı için söylediğine göre. İktidara göre ahlaksızlıkla itham ediliyor. Bu genel başkanın Arkası’ndan gidenlerin hepsi ahlaksız mı? Ahlaksız bir insanın arkasında hiç kimse olmaz. Gidenlerde ahlaksızlığa ortak demektir.

Bir hırsızla birlikte olana da hırsız derler. Boşuna söylememişler! “Hacı hacıyı Mekke’de, ayyaş ayyaşı meyhanede bulur” derler. Bu laf boşuna söylenmemiştir. Bir siyasetçi ağzından çıkan lafın nereye gideceğini iyice tartmalıdır. Ağızdan çıkan sözler insanı rezilde eder, vezirde eder. Arkasında % 30 civarında oy oranı bulunan bir lidere ahlak bilgisi sıfır demek. Af edilir bir olay değildir. Bunların nedeni iktidar hırsından kaynaklanıyor. Oy oranları düştükçe sağa sola saldırıyorlar. İnsanları bölme ve öteleştirmenin kimseye faydası olmaz. Yalnız ülke zarar görür.

Ülkede bir rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yaşandı. Bu operasyon için “bir senaryo idi. Bu senaryonun aktörleri vardı rollerini çok güzel oynadılar” denildi. Tamam, bir senaryo idi aktörleri rollerini iyi oynadılar. Bu senaryonun birde materyalleri var. Bu materyalleri oralara kimler koydu. Para sayma makinesini, para kasalarını, paraları, o söylediğiniz aktörler mi koydu? Halk bankası müdürünün hanımı beyine “yeşiller geldi” (dolarları kast ediyor)diyor. Bu yeşilleri o eve birileri getirmiş olmalı ki. Evin hanımı öyle diyor. O zaman bulun o yeşilleri oraya getireni. Bu yapılan yolsuzluğun üzeri örtülmeye çalışılıyor. Barış Gülerin babası Muammer Güler ile yapılan telefon görüşmesini ne yapacağız? Şimdi HSYK’nın yapısı değiştirilerek. Tek yetkili adalet bakanı yapılıyor. Telefon konuşmaları delil sayılmaması için çalışma yapılıyor.

Ergenekon ve balyoz davalarında telefon görüşmeleri delil kabul edilmedi mi? Teğmen Çelebinin telefonuna emniyette yükleme yapıldı. Bu kanıtlandıktan sonra emniyet sehven (yanlışlıkla) olmuş dediler. Böyle olmasına rağmen teğmene yanılmıyorsam 18 sene hapis cezası verildi. Böyle olaylar ortada dururken. Telefon görüşmelerini delil sayılmaması şimdi mi aklınıza geldi?

Ben Kılıçtaroğlunun avukatı değilim. O söylemin anlamı onun arkasından gidenlerde ahlaksızdır demektir. Şimdi ortada delilleri ile ortada olan bir yolsuzluk ve rüşvet olayı var. Delil olduğunu nereden biliyorsun? Diye bilirsiniz! Barış Gülerin babası Muammer Gülerin söyledikleri bana göre delildir. “0ğlum iş yerini kapattı. Kasaları oradan getirdi. Para içinde villasını satmıştı. O paralar” dedi. Telefon konuşmasında ise “gayri resmi danışmanlık yapıyordum dersi” demesi her şeyi ispatlıyor.

Yolsuzluğun üzerini kapatmak demek, bu yolsuzluk olayını kabullenmek değil midir? Bu yolsuzluk vebaline ortak olmak değil midir?  Kılıçtaroğlu ahlaksızsa bu ahlaksızlığa destek verenlerde ahlaksız demektir. Arkasından gidenleri düşünmeden söylenmiş bir sözdür. Yolsuzluğu kabul etmekte destekleyenleri de yolsuzluğa ortak olmaları anlamına gelmez mi? Düşünmeden ve karşısındakini aşağılamaya ve hor görmeye çalışmanın neticesi nerelere gidiyor. Onun için ağızdan çıkan sözün nerelere gideceği düşünülerek söylenmelidir. Başbakanın sinir sistemi çok bozuk olduğu için ağzına geleni söylüyor. Bir sözü daha var onu dan da bir sonraki yazımda bahsedeceğim. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk sevdalıları!

N E MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 16- 02- 2014 Mustafa KOÇAL

 

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44