Bir insan her şeyi bilebilir mi?
Bir insan her konuda ve her yerde konuşur mu?
Bir insan sadece ve sadece konuşarak, kendisinden nefret edenlerin sayısını her gün arttırabilir mi?
Şu atasözleri boşuna mı söylenmiş;
-Söz gümüşse, sükût altındır.
-Ağzından çıkana kadar sen sözün efendisi olursun, ağzından çıktıktan sonra söz senin efendindir.
-Boğaz dokuz boğumdur.
-Ağır ol da, molla desinler.
Susmayı becerebilen insanlar, sabırlı insanlardır. Çabuk sinirlenmezler, özellikle kalp kırmaktan çekinirler. Konuşmak nasıl bir sanatsa, susmak daha da önemli bir sanattır.
Elbette ki insana yakışan konuşmaktır. Fakat bilmeden anlamadan ve başkalarına fırsat vermeden sürekli konuşmak sadece bencillik değil, aynı zamanda basit, çok akıllı olmayan kişilere özgü davranış şeklidir.
Cumhur´un Başı, şimdiye dek iki konuda dünya rekoru kırmıştır. Hem öylesine uzak ara kırmıştır ki, bu rekorların bırakın tekrar kırılmasını, egale edilmesi bile mümkün değildir.
-Sürekli olarak her konuda ve her yerde konuşma rekoru!
-Örtülü Ödenek kullanma rekoru!
Cumhur´un Başı her konuda konuşur. Bir gün Jinekolog olur insanlara kaç çocuk yapacaklarını ve nasıl doğuracaklarını anlatır! Bir gün terör uzmanı olur ama siperde çöker kalır! Bir gün Orta Asya´daki atalarımıza özenir, at binmeye kalkar, atın sırtında en az kalabilen insan olarak kendini yerlerde bulur!
Ekonomist olur, karkas etten nasıl sucuk yaptığını anlatır.
Demokrat olur ama demokrasiyi, gideceği yer için bir araç olarak görür.
Bir gün finans uzmanı olur, Merkez Bankasını yerden yere vurur.
Bir gün Kürtçü olur, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyler. Bir gün Kürt sorunu vardır der, Öcalan´a adam gönderip görüştürür, Barzani´yi onur konuğu yapar, daha sonra ?ne Kürt sorunu yahu, böyle bir şey yok? der!
Demesine der de, her sözünün insanları biraz daha ayrıştırdığını, toplumu biraz daha böldüğünü maalesef umursamaz!
Bayram sabahı yaptığı konuşmayı okursanız, bu konuşmanın Bayram sabahı mı, yoksa bir kavga öncesinde mi yapıldığını anlamanız mümkün değildir.
Ne Anayasa´yı, ne hükümeti kurmakla görevlendirdiği kendi adamını, ne diğer partilerin Genel Başkanlarını ne kamuoyunu sayıyor hürmet ediyor, ne de etrafa hakaretten etmekten başka bir şey yapıyor?
Hâlbuki bi susmayı becerse, becerebilse hem biz rahat edeceğiz. Hem de kendisi?
Durmasını, kendisini ve hırslarını kontrol etmeyi beceremediği ikinci ikinci konu ise, Örtülü Ödenek!
Kendisinden önce Başbakanlık yapanların tamamının harcadığından fazla ödenek harcayan, Cumhuriyet Tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanı olarak da örtülü ödenek kullanan Cumhur´un Başı´ nın frenleri bu konuda da maalesef tutmuyor!
Tıpkı bugün söylediklerinin ilerde başına dert olacağı gibi, önümüzdeki dönemde bu harcamalardan haberi olan bürokratların ve bankacıların ifadeleri de epey gürültü kopartacak?
Ünlü bir bilgeye sormuşlar;
-Bir insanın zekâsını nasıl anlarsınız?
*Konuşmasından.
-Ya hiç konuşmazsa?
*O kadar akıllı insan yoktur ki?
Birinin bu arkadaşa şunu yüksek sesle haykırması gerek;
Bi sus be arkadaş, bi sus, bi sus?
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Temmuz 2015
Rifat Serdaroğlu
