Son yıllarda ülkemizde yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak üzerinde en çok konuştuğumuz kelimeler arasında yerli ve milli kelimeleri olduğunu sanırım şu son yılları takip eden herkesin görebileceğini söyleyebiliriz.
Özellikle savunma sanayinde yaşanan gelişmeler söz konusu olduğun da ulaştığımız başarılı projelere baktığımızda yıllar sonra gecikmiş de olsa ülke olarak atılan adımların geleceğimiz adına ümitlendiren, cesaretlendiren çalışmalar olarak değerlendiriyorum.
Aslında aklıma 60 yıl gibi yarım asrı geçen yıllar öncesinde Eskişehir’de yapılan DEVRİM otomobili ile ilgili çalışmalar geldi. Hatırlarsak eğer dünyada daha henüz yaygın bir şekilde otomobil üretimi olmadığı 1960’lı yıllarda bizler çok kısıtlı imkânlarımızla dört dörtlük diyebileceğimiz bir otomobili ortaya çıkartmıştık. Sonra ne oldu? Bilindiği gibi bu işi maalesef devam ettiremedik. Hem içerden hem de dışarıdan gelen tazyikler sonucu bu çok özel teknik çalışmalar sonlandırıldı biliyorsunuz. Ne yazık ki çok şey kaybettiğimizi bu gün ülkemizde trafiğe kayıtlı tamamı ithal araçlardan oluşan 25 milyona yakın araca ödenen milyarlarca liradan anlıyoruz.
Şimdi bunları neden hatırladım. Geçtiğimiz günlerde bir tv. Programın da bir yorumcunun 1960 yıllarda Güney Kore’de yaşadıklarını anlatmasıyla fark ettim. Konuşmacı o tarihlerde Güney Kore’de de otomobil üretme çalışmalarının başladığını hatta üretilen araçların sık sık arıza yaptıklarını da söyledi. Hatta o tarihlerde Kore’de bulunan ve de iyi çalışan ABD araçları işaret edilerek neden ABD araçlarını tercih etmiyorsunuz gibi sorular karşısında da “ürettiğimiz araçlar arıza yapsalar da onlar bizim araçlarımız ve zamanla da en iyisini yapacağız “dediklerini anlattı. Sonraki yıllarda Güney Kore’liler işlerini çok daha güzel hale getirerek dünyaya açıldılar. Hatta ABD’ye bile bu araçlarına pazar açtıklarını görüyoruz.
Ve bu günlere baktığımızda aradan geçen onca yıllardan sonra bizlerde otomobil, helikopter, İHA’lar, roketler, çeşitli silahlar, gemiler gibi yeni yeni kendi üretimimiz olan çalışmalar içindeyiz. Ne yazık ki bu gün bile aramızdan bazıları 60 yıl önceki gibi yine bu işleri küçümseme çalışması içinde olduklarına şahit oluyoruz.
Acaba diyorum bizlerde Kore’lilerin yaptığı gibi DEVRİM aracına sahip çıksaydık ve de devam ettirebilseydik bu gün nerelerde olabilirdik? Ben inanıyorum ki Türk malı kamyonlar, Türk malı otobüsler, Türk malı otomobiller kentlerimizi doldurur ve de onca paramız dışarıya akmaz, içerde kalır ve sonuç da bu kadar ekonomik zorluklarda çekmezdik diyorum.
Sonuç olarak tarihimizden dersler çıkartarak kendi işimizi sahiplenelim ve de destekleyerek gelecek nesillerimizin daha iyi şartlarda yaşamalarını sağlayalım.
