“BÖLGESEL GÜÇ TÜRKİYE, KREMLİN VE BEYAZ SARAYI PARMAĞINDA OYNATIYOR”
Bu satırlar dünya siyasetinin en etkili gazetelerinden biri olan Fransız Le Monde gazetesinde Fransız yazar Alain Frachon tarafından kaleme alınan bir makalenin başyazısıdır.
Bu makaleye baktığımızda yazının özü olarak Türkiye’yi öven değil Türkiye’nin kendi çıkarlarına göre hareket eden, süper güçlerden bağımsız bir ülke gibi gösterilerek önünün kesilmesinin gerektiği vurgulanmaktadır. Hatta bir satırında da Sayın Erdoğan’ın Moskova ve Wasington yönetimlerini takmadığı, dünya devlerine adeta meydan okuduğu yazılmakta.
Aslında son yıllarda Türkiye tarafından başta Irak, Suriye, Katar, Libya, Doğu Akdeniz, Ege ve ardından Azarbeycan’ı konuşurken son olarak Maraş’ın açılması olaylarına baktığımızda baş döndürücü bir hızla Türkiye’nin uluslar arası siyasette öne çıktığına şahit oluyoruz.
Yazarın vurgulamaya çalıştığı durum aslında günümüz dünyasında alışılagelmiş siyasi otorite olarak görülen ABD ve Rusya gibi süper güç liderlerinin neden sorumluluk almaktan kaçındıkları tavırları üzerinedir. Bunu dile getirirken de meydan okumak gibi,, takmamak gibi argo terimlerle ortalığı alevlendirerek Türkiye karşıtlığı üzerine siyaseten yönlendirme gayretlerini görüyoruz.
Ama Türkiye olarak baktığımızda süper güçlerin ne diyeceğini dikkate almadan elindeki kozlar olarak düşündüğümüz uluslar arası hukuk kuralları ile Güvenlik Konsey kararlarını yerinde ve zamanında iyi kullandığını ve bunları uygulamaya koyarken de kararlı bir duruş göstermekte olduğunu söylememiz gerekiyor.
Unutmayalım ki bölgemizdeki sorunlar özellikle bizi, Türkiye’yi birinci dereceden ilgilendiren sorunlar olarak ortada duruyor. Birçoğu geçmişten günümüze artarak gelen kronikleşmiş konular. Dolayısıyla atılacak adımlarda sadece bu günlerin değil gelecek yıllarında bilinmeyenlerini, çözümlerini içerdiğini dolayısıyla bu çok çeşitli sorunlar yumağının çözümleri için de sadece iktidarların değil tüm partilerin açıklamalarını görmek ve doğrular üzerinde birleşebilmek durumundayız. Ama ne yazık ki uzlaşı olarak sorunlarımız çok fazla bizim. Bunları ne kadar başaracağız bilemem ama dilerim iyi işler yaparak geleceğimizi aydınlatmakta başarılı oluruz.
